Hasan Barın

Tarih: 24.09.2024 11:59

SAHTE ÜNİVERSİTENİN KARDEŞİ DİĞER SAHTE RODOS ÜNİVERSİTESİ ve SAHTE BELGELER!

Facebook Twitter Linked-in

SAHTE ÜNİVERSİTENİ  KARDEŞİ DİĞER SAHTE RODOS ÜNİVERSİTESİ ve SAHTE BELGELER!

İnanın sadece bir yazı yazacak gerisini Devlete bırakacaktım, ama arayan arayana bilgi belge gönderen gönderene, kör sağır Şeytan olmamak için ister istemez, kendimi insanları bilgilendirmek zorunda hissediyorum.

Lafı daha fazla uzatmadan size bir belge göstereceğim;

 

Hangi Devlette yaşarsa yaşasın bizim Milletin Devlet ve Devlet büyüğüne saygısı vardır ya; bu saf duygudan faydalanmak amaçlı olsa gerek;
Azerbaycan Türkçesi bilenler hemen anlamıştır olay şu; Dost arkadaş, sen ben bizim oĝlan Türkiye'de bir masada otururlarken, Azerbaycan topraklarında bir devlet kuruyorlar; bu devletin bakanlar kurulunu oluşturuyorlar, bu bakanlıkta oturuyor nereden aklına geliyorsa bir taaa elin İskoçyasında üniversite oluşturmaya kararı alıp, biz yaptık oldu mantığıyla dijital ortamda allayıp pullayıp akredite ediyorlar,  yani geçerli kılıyorlar.
Yemezseniz gargara yaparsınız mantığı!
Gerisi ise ikna ve basın yoluyla sitelerindeki reklamla, güzel konuşmayla, anlamayana göz boyama, dille yazı diliyle ikna kabiliyeti.
Yandaki imzayı; bu imzayi atan kişi bu imza bilgisayar ortamında imzam taklit edilmiş benim imzam değil diyerek bunları aylar öncesinden onları dava etmiş. 
Bir üniversitenin akredite edilmesi için birçok sayılı üniversiteyi temsilen koca koca profesörler oturur, bir çok zor şartın oluşup oluşmadığına bakar; eğer, muazzam maddiyat uzun zaman, fiziki şartları içeren bu şartlar oluşmuşsa akredite ederler, yani üniversiteyi üniversite olarak sayarlar.
Bunlar, bu üniversite Proflarına zahmet vermeyelim biz yapalım olsun diyerek gerek, basmışlar imzayı kendileri atıvermişler.

Ben bunu; arsası sizin olmayan bir yere gecekondu yapmayi düşünüp, elinize kağıt kalem alıp bu arsada 150 katlı gökdelen var diye cicili bicili yazıp, imza atıp, oldu da bitti maşallah hayırlı olsun demeye benzetiyorum.

Onaylayan kim?
Yetkili imza atmasını bilen Mehmet Ali Arslan 
Peki bu Rodos Üniversitesinin kurucusu kim Sadık Türk
İmza sahte (Suç duyuruları Ankara Adliyesi’ndeki iki mahkemede)
Devlet o da yok; dolayısıyla bakanlar kurulu da yok!
Adres 
Peki bu Rodos Üniversitesinin kurucusu kim Sadık Türk
Daha ilk yazımda yazmış kabak gibi de yazıma da koymuştum, Göyçe Zengezur Üniversitesi ile Rodos Üniversitesi’nin adresleri aynı.
Yani adreste yok!
Yok deyince aklıma ne geldi; Sadık Türk’u aradım, “Mehmet Ali Arslan ile bağlantın var mı?” diye sordum. Sadece üniversite protokolü için bir defa görüşmüşler. 
Rodos Üniversitesini isminin üzerine imza atıp akredite eden Mehmet Ali Arslan, Rodos Üniversitesinin kurucusu kim Sadık Türk, Mehmet Ali Arslan'ın Göyçe Zengezur Üniversitesi ile Sadık Türk'ün Rodos Üniversitesinin adresleri de İskoçya'da aynı ama;
Ali Türk'e sorarsan, kendisi Sadık Türk'ün, Mehmet Ali Arslan’la bağlantısı da yok!
Ha bu arada Sadık Türk, Mehmet Ali Arslan'ın kurduğu sözde devlette dışişleri bakan yardımcılığı bile yapmış.  
Bakın size daha kemiğini söyleyeyim:
Bu Rodos Üniversitesinin kuruluşu da ilginç ve komik. Kısaca anlatayım, aralarında doğan maddi anlaşmazlıkların dolayı Mehmet Ali Arslan, dijital platformdan iyi anlayan Sadık  Türk'ten kendine üniversite kurmasını istiyor. Sadık Türk'te kuruyor. 
Sadık Türk, bazı sertifikalarda Rodos Üniversitesinin logosunu ve başka kuruluşların logosunu da kullanınca, Mehmet Ali Aslan,  Sadık Türk’ü yanındakiler vasıtasıyla sert bir şekilde haber gönderip uyarıyor. Sadık Türk, bu uyarı sonrasında, “Cumhurbaşkanıma söyleyin bu şekilde kayıtta alınan paraları geri iade edeceğim” diyor. 
Bir konuşmalarında ise, Mehmet Ali Arslan, “senin aileni ziyaret edeceğim” diye Sadık Türk’ü tehdit ediyor. Sadık Türk’ün bu tehdite cevabı ise “ailemi karıştırma” oluyor.
İki koskoca adam, olmayan iki üniversitenin parasının, reklamının kavgasını yapıyorlar.
Üniversiteler yalan ama para gerçek!
(Hadi iftira atıyor diye beni mahkemeye versinler, takkadak koyayım mahkemede önlerine)
Devlet ve sadece Göyçe Zengezur devleti ve üniversitesi logosu haricinde başka loga kullanamazsın diye sertçe uyardığı belgelerden biri.

 

En tepede Göyçe Zengezur Cumhuriyeti Devleti yazısı, buranın Cumhurbaşkanı olduğunu iddia eden kim Aslan;
Yukarıdaki Göyçe Zengezur Üniversitesi kaşesini görüyorsunuz, buranın sahibi kim, Arslan, aşağıda en solda da Rodos Üniversitesi logosu, peki buranın kurucusu ve başkanı kim Sadık Türk.

Ama, sorarsanız aralarında bağ yok!
Diğer sahte üniversite de olduğu gibi, kesin bilgi olsun diye Sadık Türk'e yazdım. Baştan tanımamazlılığa gelse de, konuşmamızın devamında da itiraf edeceği üzere beni ve yazılarımı iyi tanıyordu. Tak beni aradı, Mehmet Ali Arslan’la ve sahte Üniversitesi ile ilgili yazılarımı okuduğundan gayet sakin bir şekilde kendi üniversitesini Mehmet Ali Arslan'ı ve üniversitesini kötüleyerek konuştu ve Rodos Üniversitesinin, Mehmet Ali Arslan'ın üniversitesi, kendisinin de Mehmet Ali Arslan gibi olmadığından Rodos Üniversitesi ile ilgili yazı yazmamı rica etti, bana gelen bilgilerle araştırma sonuçları ile  konuştukları tam zıt orantıda olunca bu rüyayı elimin tersiyle ittim. 
Kabul etmem gerekir ki, yapay zeka kullanarak sesimi kullanıp olmayan konuşma üretme kabiliyetlerini düşünürsek telefonla konuşmam hataydı; yarın birgün ses kayıtlarım çıkarsa hiç şaşmam, ama nu seslere kimse inanmaz.
Gelelim mesajlara:
İki karış toprak almaya kalksanız tapusunu; ikinci el eski bir araba alsanız ruhsatını;  iki tekerlekli bisiklet alsanız garanti belgesini sorarsınız dimi; 
Bende, var diye reklamını yaptıkları, uluslararası tanınırlık belgesini ve İskoçya'da var dedikleri üniversitesinin İskoçya'da olduğunun belgesini görmek istiyorum.
Eminim ki, sahte olduğunu anlamayacak birisine sormadan gösterirler. 
Buyrun yazışma:

 

 

Sadık Türk'ün Mehmet Ali Arslan'la bağlantısı olmadığının haricinde; Türkiye’den öğrenci kaydetmedikleri (Bu da yalan, Türkiye'den de kayıt var)
Bunu milliyetçilik duygularımı şerbetleyetleyerek, yabancıya mustahaktır diye düşüneceğimi düşünerek söylediğini düşünüyorum.  
Diyelim ki doğru;
Türkiye'de yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı birisinin, Türkiye'de sahte bir üniversite kurup Türkiye dışındaki insanlar  dolandırılmışsa, dolandıran kişi dolandırıcılık yapmış olmuyor mu?

Dediğim gibi Türkiye’den kayıt yapmıyoruz dediği de yalan; madem öyle Türkiye’de kayıt yapılmıyor Türkiye’de üniversitenin irtibat bürosunun Tekirdağ’da ne işi var. 
O Tekirdağ’daki irtibat bürosuna bakan kişiyi de tahmin ediyorum, bu yazimda çok kafa yormasam da bulacağım.

Sahte Göyçe Zengezur Üniversitesi'nde olduğu gibi buyrun Rodos Üniversitesi yazın çıkan linklerdeki sitelerine girin bakın diyeceğim ama; Sadık Türk benle konuşup yazışmasından sonra Rodos Üniversitesi ile ilgili bütün siteleri kapattı. 

(Nedenini tahmin edersiniz, tahmin ettiğiniz gibi e bence engellendiğini düşünü  korktuğundan değil; konuşup yazdıklarının doğruluğuna emin olduğundan; delikanlı, sonsuz cesaretinden)

Siz gene de Rodos Üniversitesi yazıp karsiniza gelen sitelere açmay  çalışın. 

Dünya'nın neresinde olursa olsun;
Mehmet Ali Arslan ve Sadık Türk gibi insanlarin yaptığına evraklarda sahtecilik yaptığı için sahtekar; insanları düzenli bir şekilde dolandırıcılık yaptığı için nitelikli dolandırıcı; insanların paralarını dolaylı yoldan çalıp insanları gelecekle umutlandırıp umutlandırıp çaldıkları için emek hırsızı; kişilerin haberi olmadan imzalarını kullandıkları için kişilik haklarına saldıran kişilikler olarak adlandırılır. 
Ama ben özellikle de Mehmet Ali Arslan'ın şahsıma açacağı davalardan çok korkup ödüm fena çıtladığı için;

Bazı dostlarımın “sen normal hatta anormal bile değilsin; hatta hatta  bu Dünya’nın insanı bile degilsin” dedikleri ve buna beni de ziyadesiyle inandırdıkları için; eğitime katkıları özellikle de Türkiye tarafından ödül verilmesi taraftarıyım;
Öğrendiğim kadarıyla, yazılarımdan sonra Türkiye’nin birçok mahkemesinde de ödülün derecesinin mahkeme odalarında hakim ve savcılar tarafından tartışılacağı mahkemeler açıldı bile!

İtina ve büyük emeklerle yapılan, sahtekarlık, dolandırıcılık, hırsızlık, evrakta sahtecilik, tiyatro bence büyük bir ödülsüz kalmamalı!
Alınacak ödülde ve ödül derecesinde  şahsımın da katkısı varsa ne mutlu bana.

Ödül deyince, Mehmet Ali Arslan’ın yerinde olsam bu kadar emek veren sahsımı ödüllendirmek için;
Çevresindekilere var diye salladığı  Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki odama gider, koltuğa iyice kurulur, haftada bir görüstüğünü iddia ettiği Sayıjln Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı çağırır, para yardımı ve siyasi destek aldığını iddia ettiği Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kimmiş der, Azerbaycan topraklarına ait olan Göyce Zengezur Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı olduğunu kanıtlayan sahte kimliğimi gösterip kim olduğumu hatırlatır, bir cümlesini bırakın bir harfini yalanlayamadığı, her tarafa yazıp kötülemeye çalıştığı susturmayı,  beceremeyip yazıları suç duyurusu, ihbarı ve delil olarak gösterilip davalar açılan Hasan Barın’ın icabına bakmalarını rica ederdim.
Benim ki sadece masumane bir öneri!

“Bunlarda mı var?” diye soranlar olabilir; daha neler var neler ama diğer yazımda!

Ha bu arada bana birden cesaret geldi; zaten bu yazdıklarım ve yazacaklarım zaten şu an Türkiye Mahkemeleri suç duyurusu olarak verildi o ayrı da;
yürekleri yetiyorsa, yetmiyorsa bile çevrelerine basınlarına biz bunu mahkemeye verdik diyebilmek algı yapabilmek için dahi  yazdıklarımdan ve yapacaklarımdan kaynaklı beni mahkemeye versinler.
Şahsen ben olsam veririm!

Şu kadar da bunlardan korkuyorsam da şerefsizim, gerisi onların problemi sizler diğer yazıma kadar

Sağlık, huzur, saygıyla kalın!

Önemli not: Kendimden ötürü istiyorum diye akıllarına gelmesin, bende onlarca belge, bu belgeleri destekleyen onlarca şahit var; bunu önemle belirttikten sonra,
Mehmet Ali Arslan’ın yakınında ve uzağına olanlar veya olmuş olanlar en azından hukuğun önünde çok veya az da olsa haklı çıkmak için suç duyurusunda bulunsunlar!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —