Savaş!
Bilinçli insan önce kendisini tanır, sonra çevresini, dünyayı, insanları! Bilinçli ve entelektüel insanın ilk savaşı kendisiyledir.
Kendine karşı savaşmış ve galip gelmiş insan; kendisine soru sormanın önemini kavramış ve bunlara cevap verebilmiş insan!
Kendisini tanıyan, kendisiyle savaşan ve savaşını kazanmış insanın; diğer insanlarla savaşı sadece ve sadece aydınlanmaları ile alakalıdır. İnsanlar aydınlansın diye savaşırlar. İnsanlar aydınlanırlarsa, dünyada daha sağlam yer edinebilirler ve daha konfor içinde olabilirler.
Bir kişinin aydınlanması, birkaç kişinin zengin olması o toplumun kalitesini göstermediği gibi güvende olduğunu da göstermez.
İkinci tür savaşlar kanlıdır. Hedefi kazanmak için her şeyi mubah görenlerin savaşıdır.
Her şeyi mubah gören maddi gücü yüksek insanlarla manevi gücü kısmen yüksek insanların savaşıdır; savaşlar.
Dünyaya silah, elektronik, korkunç öldürücü savaş aletleri, toplu öldürücü güce sahip silah üretecek mühendisler yetiştirenlerle, eğitimlerini din üzerine kaydıran ve din adamı yetiştirerek, din adamı geçinenlerin sözleri ile hareket edebilecek nesiller yetiştirenlerin savaşlarında galip ve mağdur körlerin bile tahmin edebileceği bir sonuca mahkumdur.
Gelir vatanında katleder ve öldürürler! Ağlarsanız, sesinizi kimse duymaz! Bağırmak çağırmak, protesto etmekle de zulümleri durduramazsınız. Bilgiyi, bilim adamlarını, bilim adamlarının bağımsız çalışabileceği akademileri oluşturmalısınız. Fen, felsefe, matematik, fizik, kimya, sosyoloji gibi dersleri ağırlıklı olarak ilkokuldan itibaren okullarımızın tedrisatlarına koymalısınız. Bunun tersini yapmak intihardır.
Bilgiyi terk etmek, korkunç sonuçlar doğurur. İmdadınıza kimse gelmez. Dünya güçlü olanların yanında yer alır! Güçlü olanlar bilgiye sahip olan ve bilgisini eyleme dökenlerdir.