Savaşın Gölgesinde: Barışın İstenmediği bir Dünya
Vietnam'dan ABD askerlerinin çekilmesini savunan Kennedy, Dallas'ta halkın önünden geçerken Harvey Oswald tarafından vurulduğu iddia edildi. Yakalanan Harvey Oswald, yakalanır yakalanmaz gece kulübü sahibi Jack Ruby tarafından vurularak öldürüldü.
Vietnam Savaşı’nın bitmesiyle silah satışlarının azalacağından korkan silah şirketlerini rahatlatmak gerekiyordu.
Daha Kennedy'nin tabutu Washington'a gelmeden o akşam yeni başkan Lyndon Baines Johnson seçilerek Vietnam'da savaşa devam kararı alındı.
Bu arada, 18 kişi gözaltına alındı, ve dünyada on trilyonda bir olmayacak ihtimal gerçekleşti; 18'i de, değişik yerlerde geçirdikleri kazalarda öldü.
Çünkü, gerçeğe, barışa gidecek deliller ve şahitler istenmiyordu.
Mahkeme tutanaklarına vücudundaki mermi izleri; şu an bile teknolojik olarak imkansız, ama elli sene önceki teknolojiyle mümkün olan vücuda üç defa girip çıkan akıllı mermiye açıklandı.
Vietnam konusu mu? ABD, tam bir hezimet yaşadı, askerlerden hala devam eden Vietnam Sendromu hastalığı sağlık literatürüne girdi.
Ama önemli olan silahların satılmasıydı ve satılmıştı.
Saddam, ihracat ve ithalatını bundan sonra, silahların satılarak iki defa kazanç sağlandığı para birimi olan dolarla yapmayacağını açıkladı.
Irak’ta nükleer silah var denilerek Irak’a iki defa girildi.
Irak ele geçtikten sonra bir gram nükleer silah bulamadılar.
Saddam’ın da Irak’ın da sonu malumunuz.
11 Eylül Saldırıları ayrı bir muammadır o ayrı da; ABD kamuoyunu galeyana getirmek için Pentagon da vuruldu dendi, vurulma esnasında çıkan yangını söndüren itfaiye erleri Pentagon’un önünde poz verdi; bu pozu gazeteler yayınladı.
Bu itfaiye erlerine “yangını nasıl söndürdünüz” gibi basit bir soru soramazsın çünkü bu itfaiye erleriyle ilgili en ufak haber yok!
Pentagon vurulmuş deniyorsa vurulmuştur, o kadar!
Araştırma ve sorgulanması istenmiyordu, silah satışı için savaş isteniyordu!
Ukrayna-Rusya Savaşı devam ederken taraflar Türkiye'nin öncülüğünde İstanbul'da bir araya geldi. Bir iki günlük müzakere sonrası ateşkes antlaşması imzalandı. Rusya temsilcisi Lavrov İstanbul'dan Moskova'ya döner dönmez; Rusya toprakları İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk defa bombalandı.
Barış istenmiyordu.
Nitekim Almanya dahil birçok Avrupa ülkesi bütçelerinde silaha ayrılan parayı artırmıştı.
Rusya-Ukrayna Savaşı, Ukrayna'ya verilen silahlarla ateş kesilmeden hala devam ediyor.
Reisi, ne zamandır soğuk olduğu Türkiye ile görüşmeler yaptığı birkaç gün sonra da savaşla burun buruna geldiği Azerbaycan'a ziyareti dönüşü sırasında helikopterinin nasıl düştüğünü tartışmalı bir helikopter kazası diye adlandırılan olay sonrası öldü.
Yanındakiler de öldü, kimin yaptığı bilgisine ulaştıracak olayın nasıl olduğu ile ilgili şahitler de böylece kalmadı.
Kim, neden, nasıl yaptı, saatlerce helikopter enkazının İran tarafından bulunamaması, sonuçta Türkiye SİHA'sının bulması ise hala tartışılıyor.
En son, torunları dahil ailesine kadar katledilmesine rağmen barış için mücadele eden Haniye; ABD ve Avrupa ile iyi ilişkiler kurma vaadleriyle gelen Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreninden sonra; nasıl olduğunun hala tartışıldığı şekilde, yeni İran Cumhurbaşkanı ve stratejilerine karşı diğer liderlere gözdağı da verilmiş oldu.
Ne garip ki Haniye de;
Yine yukarıda bazı benzer örneklerde olduğu gibi yanındaki en büyük şahit korumasıyla beraber ölmüştü.
“Alt katta da önemli insan varken niye ona bir şey olmuyor,; niye o binada kalanlardan olay sonrası ses çıkmıyor; Haniye uyurken öldürüldü; yattığı odayı nereden biliyorlardı?” cevabını bildiğim, bileceğim aklımda çok soru var; ama sorup derinliğe girmeyeceğim.
Niye mi?
Çünkü, üç kuruşa satılacak insanın olduğu dünyada kısa süreli pazarlıkla iki kuruşa satın alınması çok basit.
Kişilerden öte;
Ortadaki esas gerçeklere odaklanalım.
Silah şirketleri fabrikalarında çalışan işçi sayısını %30 artırdıklarını ve %10 işçi eksiği yaşadıklarını söylüyor.
Neden, birden bu işçi sayısının arttığı işçiye ihtiyacı olduğu sorusunun cevabı aslında çok basit;
“Savaş korkusu ve algısıyla dünyaya pompalanan güvenlik sorunu.”
Dünyada 20 sene savaş olmadığını düşünün, yapılan silahlar hurda olmaktan başka ne işe yarayacak!
O silah şirketlerinin başındaki iki elin parmağını geçmeyecek sayıdaki para babalarının hepsi de ABD dahil dünya siyasetine yön veren Siyonistler!
Esas meselenin esas meselesi ise;
İnsanoğlu en vahşi hayvandan daha akıllıdır; o vahşi hayvandan artı olarak bir de neyi, nereden, nasıl vuracağını bilen aklı ve hemcinsleriyle yarıştığı bu yarışta hemcinslerini yok etmeyi hak gördüğü narsistçe üstünlük kurma egosu ve bu egoyu besleyen maddiyat, zenginlik ölçütü olması; öleceğine inanmasına rağmen hiç ölmeyeceğini düşünmesidir.
Neden barış istemediğini güncel konularla da örneklendirerek kısaca anlatmaya çalıştım.
Sağlık, huzur, saygıyla; inanmasam da barış içinde kalın!
BARIN Hasan Alioğlu
Tarihçi Araştırmacı Gazeteci
#İsrail #İran #saldırı #savaş