Türk milletinin yüreğinde açılan yaralar henüz kabuk bağlamamışken, 50 yıl boyunca bu topraklara terör ve gözyaşı getiren bir örgütün liderinin devlet tarafından muhatap alınması, hepimizi derinden yaralamıştır. Bu yalnızca bir zafiyet değil, aynı zamanda milletin şehitlerine, gazilerine ve tüm kahramanlarına karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Milletin temsilde en yüksek makamında oturan şahıs, millet adına oturduğu o koltuğun ağırlığını yok sayarak, eli kanlı bir teröristin mesajını taşımayı görev edinmiştir. Bu, Türk milletinin tarihinde görülmemiş bir kara lekedir. Aziz şehitlerimizin kanı kurumamışken, bu kanlı ellerle iş tutanların milletin vicdanında yeri yoktur ve olmayacaktır.
Ne hazindir ki, milletin sesi olması gereken sarı muhalefet, bu utanç verici tabloyu örtbas etmek adına gündemi saptırmakla meşguldür. Şehitlerin kanı üzerinden pazarlık masaları kuranlara sessiz kalanlar, tarihin ve milletin affetmeyeceği bir suçun ortaklarıdır.
Bu günler geçecektir. Ancak bu karanlık dönemi unutmayacak olan Türk milletidir. Şehitlerin aziz hatırası adına, bu ihaneti defterimize yazdık. Bugün devletin bekasını teröristlerle pazarlık masasında arayanlar, yarın milletin geleceğini de bu masalarda kaybedecektir. Ancak Türk milleti, bağımsızlığına gölge düşürenleri affetmeyecektir.
Şehitlerimizin kanı, bizim namusumuzdur. Ve bu namusu çiğneyen her kim olursa olsun, milletimizin vicdanında mahkûm olacaktır.
Kadir Uğur Yılmaz