Türk Milleti: Paket Halinde Teslim Ediliyorsun, Haberin Var mı?... Uyan artık, Uyuma!
"Giderlerse gitsinler, biz de Suriye'den gelen kardeşlerimizle ikame ederiz!.." Öyle mi!? Bu sorgulama, Türk milletinin mevcut durumu ve geleceği üzerine ciddi sorular sorarak okuyucuyu derinden sarsmayı hedefliyor.
"Eş Başkanlık" Projesi: Bir Ulusun Kaderini Değiştiren Söylem
Şimdi biz Türk milleti olarak 15 yılın sonunda, İsrail ve İran savaşının nedenlerini sorgulayabiliriz. Erdoğan ne diyordu? "Biz Ortadoğu’daki eş başkanlarından biriyiz" diyordu. İşte şimdi bu projeyi çok daha iyi anlayabiliriz! Sayın Erdoğan'ın bu sözü, sıradan bir ifade değil, aksine Türkiye'nin bölgesel rolünde ve iç dinamiklerinde derin kırılmalara yol açan bir dönüm noktasıdır. Bu söylemin, aslında Orta Doğu coğrafyasının yeniden şekillendirilmesi ve emperyalist güçler arasında paylaşılması projesinin Türkiye ayağını temsil ettiği iddia edilmektedir. Bu "eş başkanlık" projesi, bölgede ve Türkiye'de yaşanan pek çok yıkımın ve dönüşümün ana motoru olarak sunulmaktadır. Türkiye'nin geçmişte bulunduğu konumdan nasıl bu projenin bir parçası haline getirildiği ve sonucunda nasıl bir değişimin yaşandığı gözler önüne serilmelidir.
Din Perdesi Arkasındaki Yıkım: Toplumdan Devlete Kumpas
Türk milletini AKP ve AKP'yi oluşturan çağdışı, çürümüş zihniyet, yıllardır bu projeyi neyle kapattı? Seni dinle, imanla, Bayrakla, Ezanla kapattı. Neden? Çünkü bu bir algı ve zihinsel oyundu! Sen de yıllardır uyudun.
Biz Türk milleti olarak bunu anlamadık. Ergenekon kumpas davaları, Kozmik Oda sonrası çorap söküğü gibi uydurma davalarla halk aldatılarak algı yaratıldı. Devletin gizli kalması gereken birimleri ele geçirildikten sonra tüm operasyonlar tamamlandı. Sonra da "pardon, aldatıldık, kandırıldık" diyerek senden bir de helallik istendi. Ve ardından devrimle kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne incir ağacı dikildi. Sen ise yine uyanmadın. (Muhalefet tıpkı senin gibi mışıl mışıl uyudu ya da öyle işine geldi, gıkları çıkmadı.)
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tasfiye edildi. Cumhuriyet'e ait ne kadar gizli ve stratejik konumda kurum ve kuruluş varsa tasfiye edildi. Sonrası, bugünler hazırlandı. Kısaca eş başkanlık projesi tıkır tıkır çalıştı; son aşama İran. Biz Türk milleti olarak "bunlar Müslüman, bunların alınları secdeye geliyor, bunlar camiden çıkmıyor, bunların camilerde ibadet ederken boy boy resmi var" dedik. Birimiz de çıkıp sormadık: "İbadetler gösteriş için değil, Allah için yapılır!" demedik.
Bugün ülkemizde çektiğimiz bu siyasi sancıların bedelini, doğmamış torunlarımızı emperyalizme ipotek ettiğimizi anlamadık. Din, iman, bayrak, ezan, yerli milli yalanlarıyla bir ülkenin geleceği ve o ülkeyi oluşturan Türk milletinin kaderiyle oynadık. Oysa işgale uğramış ülkelerin bayraklarına, dinlerine dönüp bakmadık, ne yaşıyorlar diye...
Kutuplaşan Millet ve Pasif Muhalefet
Muhalefet, tıpkı millet gibi "mışıl mışıl uyudu" ya da bu durum işine geldi; gıkları bile çıkmadı. TBMM'de bulunan sözde ayrılıkçı muhalefet, sözde barış adı altında Türk milletini kutuplaştırdı. Bu durum, iktidarın projelerini rahatça hayata geçirmesine zemin hazırladı. Milli birlik ve beraberlik parçalanırken, milletin farklı kesimleri birbirine düşman gibi gösterilerek asıl sorunlardan ve "eş başkanlık" gibi projelerden dikkat uzaklaştırıldı.
Orta Doğu'daki Parçalanma ve Emperyalizmin Din Terörü
Biz yüz yıl önce yaşadıklarımızı 20 yılda unuttuk. Çünkü yüz yıl önce de tıpkı Orta Doğu coğrafyasında bulunan ülkeler, tıpkı bugünkü gibi yine işgal altındaydı. Irak'ı, Suriye'si, İran'ı, Afganistan'ı, Yemen'i gibi ülkeler bugün yine aynı işgal altında. Bu ülkelerde ne din var ne de bayrak. Bunları düşün! Yarın aynı duruma senin düşmeyeceğinin garantisi AKP ve çürümüş din simsarları mı?
"Arap Baharı" adı altında başlayan süreçler, Orta Doğu'da büyük bir çözülmeye neden oldu. Bu, emperyalist güçlerin Müslüman ülkeler üzerinde dini kullanarak, dini terör örgütleri üreterek halkları mezhepsel olarak birbirine kırdırması projesinin bir parçasıydı. Bu terör örgütleri, bölge halklarını birbirine düşman ederek, vekalet savaşlarının ve kanlı çatışmaların zeminini hazırladı. Bu yolla hem bölgenin kaynakları yağmalandı hem de istikrarsızlık kalıcı hale getirildi.
Yıllardır siyasi kumpasları din algısıyla kapattıklarını anlamadık. Allah'ın insanlar için son dini İslam dini olarak, İslam dininin son peygamberi olan Hz. Muhammed (s.a.v.) aracılığıyla bin beş yüz yıldır dünyadaki Müslümanlar huzur içinde İslam dininin maneviyatını yaşarken, biz İslam dininden neden AKP ve AKP'yi oluşturan çağdışı, çürümüş zihniyetle birlikte İslam dininden uzaklaştık? Bunu bir düşün Türk milleti!
Başı dik onurlu Türk milleti, şimdi kendini iyice sorgula! "Eş başkanlık" projesinin ne olduğunu kendine sor. Bunu sorarken bir şeyi sakın aklından çıkarma: Biz millet olarak, biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde her birimiz, din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan yüz yıldır bu Cumhuriyet'te Türk milleti olarak yaşadık. Bunu unutma!
Özel Harp Planı İhtiyacı: Dünü Unutan Geleceğini Kaybeder
Son dönemdeki İsrail tabanlı harekattan çıkarılan dersler ve ÖZEL HARP PLANI ÇALIŞMA KURULU oluşturulması ihtiyacı ortadadır. Lübnan'da Hizbullah'a verilen telsizlere yazılım ve küçük C4 tipi patlayıcıların döşenerek kullananların imha edilmesi; İran'da üst düzey personele dağıtılan casus yazılımlı cep telefonlarıyla nükleer uzmanların ve komuta kademesinin hedef alınması; Ukrayna'nın RF'ye karşı kamyon kamyon kamikaze drone sokması... Tüm bunlar, modern savaşların sinsi ve yıkıcı doğasını gözler önüne seriyor. Rüşvetle gümrüklerden sokulan, içeride üretilen droneların savaşın başladığı G günü S saatinde kişisel üst düzey hedeflere, hava savunma batarya radarlarına taarruz edip üst düzey emir komuta yapısını çökertmesi, hava savunmasının gözü olan radarları kör etmesi, korkunç senaryolar olmaktan çıktı.
İran füzeleri neyle atacak? Tır gibi kamyonlarla. ABD'den istenen güdümlü mermilerle bu roket fırlatıcılar, yerdeki kamyonlar, hava savunma radarları, F14 uçakları vurulur. Tankları vurmaya gerek var mı? Yok. Çünkü Kara Harekâtı olmayacak.
Hedef kataloğundaki İran'daki uzak bölgelerdeki hedeflere yakıt ikmaline gerek duymayan 50 F35, daha yakınlara ise F15 ve F16'lar paket taarruzu şeklinde gönderilir. F15 ve F16'ların dönüşlerinde yakıtı biteceğinden, Irak ve özellikle daha önce halledilen Suriye üzerinde rahat rahat havada tanker uçakları ile yakıt ikmali yapılır. Savaşın sonraki günlerinde paket taarruzların sayısı azaltılıp 50 uçağa inilir. Sen 50 uçakla 2 lazer güdümlü bomba ile 100 hedef vururken, İran 2-3 füze ile seni vurur. NATO AWACS uçakları da İran'dan kalkan füzelerin erken ihbarını yaparken, Türkiye (Kürecik), Romanya ve İsrail'deki 3 radar ile bunların kestirme ile mevkileri bulunur. İran'ın füze attıkları yerler için Hedef Katalogları var mıdır? Pek sanmıyorum. Varsa da yanlış katalog listesi. Çünkü öncelikli hedefler çok az.
Umarım İran, bugüne kadar zenginleştirdiği Uranyumu bir kömür madeni gibi bombaların ulaşamayacağı yerin 300 metre altındaki gizli noktaya varillerle taşımıştır. İleride zenginleştirme reaktörlerinden sağlam olanda bunu kullanarak işleme devam eder.
İsrail; uyduları, istihbaratı ve Yunan/GKRY üzerinden gelen silahları/Güdümlü Mermileri dahil ABD direkt desteğini alırken, İran füzeleri için RF uydularını kullanmaktadır. İsrail bugüne kadar Arapların uçakları yerde iken hep ilk vuran olmuştur. Cephedeki kuvvetlere değil, bunları destekleyen Komuta Kontrol ve lojistik merkezlere hücum etmiştir. Komuta Kontrol ve lojistik destek olmayınca diğerleri çöp zaten.
İşte tüm bunlardan ders çıkarılması ve ÖZEL BİR PLAN HAREKÂT Kurulu/Grubu Türkiye'de, özellikle stratejisi emekli uzmanlardan faydalanılarak teşkil edilmesi ve HARP PLANI ÇALIŞMALARINA başlanılması gerekmektedir. TV'lerde elinde sopa ile dolaşan, altında akademisyen, jandarma, istihbaratçı karacı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Kurulu üyesi gibi çoğu yalaka yaratıklarla bu iş olmaz. Görevdekiler cari işlerden bu özel görevli işe fazla zaman ayıramaz. Emeklilerden ve daha önce Müşterek ve Kuvvet Harp Plan Dairelerde çalışmış gerçek uzman olanlardan bahsediyorum... 
En az 10 yıl ileriye bakmalı. Yoksa hayırlı uyumalı seyirler...
TÜRK MİLLETİ PAKET HALİNDE TESLİM EDİLİYORSUN HABERİN VAR MI?...
Ali Berham ŞAHBUDAK Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi Kurucu Genel Başkanı