Nigar Ögeday

Tarih: 08.08.2024 15:28

Türkiye'de Azerbaycan diasporası'nın savaşı

Facebook Twitter Linked-in

 Bakanından federasyon başkanına kadar eleştirdiklerim olmuş. Bu günlerde Türkiye'deki diasporamız yine gündemde. Ama maalesef bu eleştiriler faaliyetten çok şahsi zemindedir. Onlar itiraf etmeseler de amaç "sen çok yedin ben az yedim" davasıdır.


Hiç çekinmeden diyebilirim ki Türkiye'deki birçok dernek, çoğunlukla para kazanmak için açılmıştır. Esasen "ferrari"lerden ibaret olan dernekler, kendilerini Türkiye'de Azerbaycan'ın sahibi sanırlar. Ekonomiden eğitime, kültürden Karabağ'a kadar monopolize edip Vatan millet için mücadele verenlerin önünü kesmek için vardırlar. Azerbaycan'dan eğitim almak için rüşvet alıp Türkiye üniversitelerine getirdikleri öğrencileri birde yönlendirirler. 30 bin dolara Tıp fakültesine öğrenci getirenler bele varmış. Oysa diyelim ki İzmir'de Tıp fakültesine sadece yıllık masrafını ödeyerek çocuklar alınabilir. Aynı zamanda diğer bölümlere de yabancı kontenjandan aynı şekilde öğrenci alımı yapılmaktadır. Bu işte bazı derneklerin, kendilerine "konsolosluk temsilcisi", "eğitim danışmanı" diyenlerin "emekleri" cokdur . Hava atarak "para kazanırlar".


Hele konsolosluğumuzun adını kullanarak evlilik belgesi, randevu, tercüme belgelerinin tezgahı ile bağlı yeyilen paraları demirem. Defalarca beni arayıp "Nigar hanım şu kişi benden bu kadar para istiyor" dedikleri an Konsoloslukta Zaur beyi arayıp o insanlara bedava randevu almışlığım var.  Sadece devlet rüsumun ödeyerek insanlar sorunu çözüyor. Bir kişi de bugüne kadar diyemez ki "Nigar bizden para alıp işimizi düzeltti". Öğrencilere yardım isterken bile öğrencinin ve ailenin telefonunu veririm konuşup kendileri destek verir.

 

Bu konuda geniş yazacağım için çok uzatmayacağım. Ama bugün diaspora ile bağlı vicdanıma dayanarak birkaç kelime yazacağım.
TADEF Başkan Yardımcısı Perviz Memmedzade hakkında sert yazıları okudum. Bu o Pervizdir ki geçenlerde telefonda sert tartışıp yüzüne telefonu kapattım ve kendisini engelledim. Ama bunu yaptım diye hakkın yeyib, onu  yargılayamam. Adam TADEF'e geldikten sonra benim de yaşadığım  İzmir'de gerçekleştirilen tüm etkinliklere katılır. Dernekler arasında fark koymaz. "Senin derneğin benim derneğim" demez. Aynı zamanda gece hangi saatinde arasak telefona döner. Geçenlerde Kayseri'de dünyasını değişen bir hanımın cenazesinin Azerbaycan'a götürülmesi için elinden gelen çabayı verdi.


Aramadığı yer kalmadı. Bundan başka  defalarca öğrencilerimizin durumuyla ilgili WhatsApp durumumda yazdığım paylaşımımı görer görmez çocukların bilgilerini alıp, hemen destek verip. Ne kadar sert konuşsak da en azından arkamızdan bazı arvad sıfatlı erkekler gibi dedikodu yapmıyor. Bütün tartışmalarıma sert konuşmalarıma rağmen "vatandaş haklıdır bize olan beklentileri büyük" diyor. Perviz beyi   Mubariz Mensimov'a  "neden düşmanlık yapmıyorsun" deye  suçlayanlar da var.


İşte bu yazını en çok da bu yüzden yazmak istedim. Mübariz Mensimov Azerbaycan'ın değerli oğludur. Keşke bütün iş adamlarımız onun kadar milletine Azerbaycan'a Türk milletine hizmet etseydi. Onun kendisi zorda olduğu dönemlerde böyle Azerbaycanlı öğrencilere verdiği desteği unutmak Allahsızlık olur. Şahsen benim burs almak için verdiğim liste var ki o çocukların hepsine bugün böyle burs verilir. Mübariz bey ve ekibi durumu iyi olanlara değil hakiki ihtiyacı olanlara destek olur. Bugüne kadar şahsım için bir kere böyle ağız açmamışım. Ama hastanede yatan bir hadtamız  için 8 sene önce bir telefonumla  desteke kosdu  bu adam. Hele dünya sularında Azerbaycan'ı ve onun kahramanlarını tanıtmasını hiç yazmıyorum.

Ermeniler Kim Kardashian'ın malum organıyla gurur duyarken biz de milletimize hizmet görenleri yemekle meşgulüz. Hem de insanlara iftira atarak.
Perviz Memmedzade'nin rehberi olduğu federasyona üye olan İzmir'de bir dernek ile uzun zamandır iyi bir ilişkim olmasına rağmen yollarımı ayırdım. Birkaç ses yazısı ve dedikodunu duyar duymaz uzaklaştım. Ki o dernekte bile çok da olmasa emeğim olmuştu. İzmir'de bugün bağlanan başka bir dernekte de aynı iki yüzlülüğü gördüğüm için arkamı dönüp gittim.

 

 2014'te gitmememe rağmen kadınlı erkekli her yerde arkamdan kendilerine yakışan dedi kodunu yaparlar. Elimde yazı yazabileceğim Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya'dan 50'den fazla gazete var. Bu zatlarla bağlı istediğim yazıyı yazar, gündem yapardım. Hele çıkıp konuşacağım kanalları demirem.


Ama yapmadım. Sebebi de bu zavallıların ezikliğiydi. İnsan bacım, kardeşim dediği birinin arkasından atıp tutarsa onun adı insan değil.... Gelelim birbirini yiyenlere. İki tablete, beş kuruş artık harcanan paraya insanları harcamayın. İyi çalışana iyi, kötü çalışana kötü deyin. Bir kişiyi kötülediniz diye hep kötüleyecek değilsiniz. Ya da iyi dediniz diye hep iyi demek zorunuz yok. Her şeyi kendi renginde görüp söylemek mutlaka bir yerde önünüze çıkacak.

 

Yeni dünya düzenine girir dünya. 3 Dünya savaşı başladı başlayalı. Bütün halklar bundan nasıl çıkmanın derdinde. Bizimkiler de para için birbirini yeme derdinde. Geçen sene bu günler Gazze dünyanın en güzel ve tarihi şehriydi. Bugün ise şeytanlar tarafından harabeye çevrildi. Her an harabeye çevrilebilen bir dünyada birbirinizi yemeyin. Çok yiyen de yediğini tuvalete bırakır, az yiyen de. Kendinize gelin. Amerika Ermenistan'a asker yığar. Yarın o bugün bölgede yeni savaş gözlenilir. Siz para savaşı verirsiniz. Utanın... Bu dünyanın derdine bakın sonra konuşun...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —