Brüksel Büyükelçimiz Sulhi Dişlioğlu’nun talebi üzerine Türkiye’nin Belçika’da tanıtımı için Dışişleri ve Turizm Tanıtma Bakanlığı’nın iş birliği sonucunda ünlü Modacı Zuhal Yorgancıoğlu yani Madam Z ve Modern Folk Üçlüsü Grubu Kasım ‘76’da Brüksel’e geldiler.
Heyeti Brüksel Zaventem Uluslararası Havalimanı’nda Brüksel Turizm Ataşemiz Özer Sezgin ile bendeniz karşıladık.
Yorgancıoğlu’na eşi Adalet Partisi’nin kurucusu ve değişmez İzmir İl Başkanı Mehmet Yorgancıoğlu ile kızı Müberra Yorgancıoğlu eşlik ediyordu.
Türkiye’nin tanınmış mankenleri de defile için aynı uçakla Belçika’ya gelmişlerdi.
Türkiye’nin tanıtımı için Brüksel Hilton Oteli seçilmişti.
Otelin Müdiresi İstanbullu bir Rum Bayandı.
Yorgancıoğlu’nun nam-ı diğer Madam Z’nin tasarımlarının dünyanın bütün ünlü oyuncu ve şarkıcılarının gardrobuna girdiği söyleniyordu.
Modern Folk Üçlüsü’nün hareketli müziği Brüksel Hilton Oteli’nin zengin müşterilerini coşturduktan sonra güzel millî mankenlerimiz podyumda arz-ı endam ediyorlardı.
Bu arada Türkiye’den acı bir haber geldi:
24 Kasım 1976 tarihinde yerel saatle 12:22’de merkez üssü Van’ın Muradiye İlçesi’nin Çaldıran Bucağı’nda şiddetli bir deprem olmuş maalesef 3.840 kişi ölmüş, 9.232 bina hasar görmüş ve 2.000 kilometrelik bir alandaki evlerin yüzde sekseni yıkılmıştı.
Moralimiz çok bozuldu.
Millî mankenlerimiz özellikle 2 çocuk annesi Şafak Fişek Hanımefendi çok duyarlı davrandılar ve siyah giysilerle podyuma çıktılar.
O sıralarda Başbakan Süleyman Demirel’in Özel Kalem Müdürü Kemal Güçyener’in AB Daimî Temsilciliği’nde görevli Diplomat oğlu İzzet Güçyener’in konutunda Zuhal Yorgancıoğlu, Modern Folk Üçlüsü ve mankenler şerefine bir veda gecesi düzenlendi.
Hafta sonu olmasına rağmen veda gecesi için polisten izin alınmadığı gibi Güçyener’in komşularına mektupla dahi bilgi verilmemişti.
Halbuki Belçika’da ve diğer Avrupa ülkelerinde hafta içerisinde herkes erken yatar ve erken kalkar.
Hatta akşam saat: 21:00’den sonra birisine telefon etmek dahi hoş karşılanmaz.
Hafta sonu ise vur patlasın çal oynasın!
İşte o hafta sonu gecesi Güçyener’in konutunda en az 40-50 kişi müzik eşliğinde eğlenmekteydi.
Gürültüden haklı olarak rahatsız olan ve uyumakta güçlük çeken komşular durumdan polisi haberdar etmişler.
Bir minibüs dolusu çevik kuvvet polisi sokağa geldi.
NATO Daimî Temsilciliğimizde görevli Mahalli Kâtip Hayri Özgümüş önceden yazdığı senaryosunu hemen faaliyete geçirdi ve karşı atağa geçerek polis şeflerine özetle: “Beyler burası bir Türk Diplomatının konutudur.
Diplomatın dokunulmazlığı vardır.
Bizi size şikâyet eden şahıs az önce buraya gelerek kapıya işedi.” dedi.
Oysa, konuta giren-çıkan herhangi bir yabancı dahi yoktu.
Sadece sarhoş bir konuk kapının önüne kusmuştu.
Polisler hiçbir işlem yapmadan çekip gittiler.
Aslına kalırsa dünyanın neresinde ve hangi devirde olursanız olun, polislerin başına böyle şeyler sık sık gelir.
NOT: Editör Özlem Pekcan’ın kaleme aldığı ÇARIKLI DİPLOMAT kitabından al