Vizyon Erzurum’a doğru
Bir, bilemedin birkaç yıl sonrasında atılan bu adımlar, kat edilen bu mesafeler ve umut edilen hemen her şey, bu şehrin gerçeği olarak karşımıza çıkmaya başlayacak gibi.
Bu defa olacak gibi…
Seçim sonrası dedikodularını bir yana bırakarak, sözde seçim analizleri adı altında birilerini veya belediyeleri henüz birkaç ay dahi olmamışken, eleştiri yağmuruna tutmaktan vazgeçip; bardağımızın dolu tarafına bakarak, boş tarafının nasıl doldurulacağının mantıklı bir şekilde hesabını yapmanın şimdi tam zamanıdır.
Elimizde olan bu ve buna benzer birçok imkânın, tam ve zamanında ve yerinde ve hesaplı bir şekilde, hatta birkaç kişi üzerinden çarçur edilmeden bu şehrin yarınlarına nasıl aktarılır onun derdine düşmenin şimdi tam zamanıdır.
Bu şehri ekonomik, sosyo-kültürel ve değersel açılardan ele alarak; bu değerlendirmelerin bilhassa tarım ve hayvancılık ile sanayi adımlarını, turizm anahtarıyla açarak kazanca dönüştürmenin şimdi tam zamanıdır.
Son elli yıl içerisinde şahıs odaklı gelişen, kolektif birlikteliklerden bilinçli olarak uzaklaştırılan ve bu tür faaliyetlerde “ben” odaklı gelişen ve şehrin gelişimine kötü örnek olarak hafızalarımızda yer eden, bilhassa ticaret ve sanayileşme alanındaki tekelleşmenin bitirilerek, şehrin vizyon oluşumunda yeni bir marka ve yeni bir nefes olarak ayağa kalkmanın şimdi tam zamanıdır.
Şehrimizde bulunan ve hemen her konuda ihtisas sahibi olan, gelişime ve araştırmaya yönelik tüm adımlara olumlu bir yaklaşım sergileyen ve birlikteliklerden kaçınmayan üniversitelerimizin de, akademik ve ilmi desteğini alarak; bu kutsal adımlarda, kadim Erzurum’u ve kadim halkını özlemleriyle, olması gereken refah seviyesine ulaştırmanın şimdi tam zamanıdır.
Evet, bu defa olacak gibi…
Şehrimizin 2025 yılı için, Turizm Başkenti olarak ilan edilmesi ve bu bağlamda atılan alt yapı niteliğinde ki onlarca güzide adımın, bu umutların yeşertilmesindeki katkısını inkâr etmeden; gayret ve büyük bir özveriyle destekleyerek, asırlara meydan okuyan ve tarihiyle, kültür zenginliğiyle, değerleriyle gurur ve şerefimiz olan kadim Erzurum’umuzun layık olduğu gelişmişlik seviyesine ulaşmasının şimdi tam zamanıdır.
Evet dediğimiz gibi, inşallah bu defa olacak.
Çünkü şehrin sanayisini, ticaretini ve ekonomisini ayakta tutmak için; yer ve zaman kavramını bir kenara ötelemiş olan ve bu doğrultuda tüm benliğini, enerjisini ve dahi umutlarını seferber etmiş bir Sanayi ve Ticaret Odamız bulunmaktadır. Başkan Saim Özakalın’ın aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi katma değeri çok yüksek bir birlikteliğin yönetiminde görev alması, bu şehrin en büyük avantajlarından birisi olarak artı hanemizde bulunmaktadır. Kaldı ki; Özakalın’ın son altı ay içerisinde ortaya koymuş olduğu çalışmaların hasadını toplayacağımız günlerinin yakın olması, bu şehrin yarınları için ayrı bir heyecan sebebi olarak karşımızda durmaktadır.
Bu şehrin ekonomisini ayakta tutan ve her birinin bu şehir için anlamı ve önemi farklı olan, mevcut durumda var olan işletmelerimize ek olarak gelen ve gelmeye de devam edecek olan işletmeler sayesinde, yarınlarımıza daha sağlıklı, daha huzurlu ve ekonomik açıdan bir kazanç içerisinde gireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Atılan bu adımların getirmiş olduğu sağlam temellerin sonunda; refah olacaktır, bu refahın getireceği huzur ortamı olacaktır, sosyal ve ekonomik gelişme olacaktır.
Bu defa olacak gibi…
Turizm Başkenti ilan edilmenin yanı sıra; bu minvalde yapılacak olan çalışmaların koordinatörlüğüne getirilmiş olan Muharrem Çığlık’ın, sadece alt yapı hazırlığı için gösterdiği gayret dahi takdire şayan olmakla birlikte, bu şehrin bu defa istenilen kalkınma düzeyine ulaşacağına olan inancımızı da pekiştirmiş olması, başka bir enerji kaynağımız olarak umut heybemizde bulunmaktadır. Koordinatörümüzün şehrin değerleriyle bir arada bulunarak, sağlamaya çalıştığı işbirliğini görmezden gelmek bu şehrin yarınlarına vurulacak en büyük ihanet hançeri olarak algılanması gerekmektedir.
Bu defa olacak gibi, çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in ustalık döneminde yapacağını vaat ettiği çalışmaların başında, bu şehrin Davos olarak yeniden inşası, yeniden yapılanması, yeniden dizaynı var.
Zaten Turizm başkenti olmanın en heyecan verici tarafı da bu başlık altında toplanmaktadır. “Turizm Başkenti” kavramı geçici bir etiket olacağı için, yapılacak olan bu ve benzeri çalışmaların, hizmetlerin ve güzelliklerin kalıcı olarak şehrimizin başta ekonomisine, eğitimine, sağlığına, tarım ve hayvancılığına, ayrıca anahtar kelime olan turizmine katma değeri yüksek oluşumlar sağlayacaktır.
Sadece birkaç ay gayretli çalışma, özverili ve mantıklı yaklaşım ve bilinçli bir birlikteliğe ihtiyacımız bulunmaktadır.
Hepsi bu…
Sonrasında; “Doğu’nun Paris’i” benzetmesinin geri geleceği ekonomik atılımlar. Palandöken’i ile “Davos” benzeri adımlar, kış turizmi ve benzer spor etkinlikleri, sağlık açısından değerlendirilmesi ile birlikte termal sularımızın; başta Aziziye, Pasinler ve Köprüköy ilçelerimize sağlayacağı katkılar, görsel ve inanç turizm açısından bilhassa Tortum, Uzundere, Narman, Oltu, Olur, Şenkaya havzasında bulunan binlerce yıllık tarih ile birlikte ayakta duran kaleler, camiler, kiliseler. Tortum Şelalesinin, Narman Peri Bacalarının gizemli yolculukları, Tekman ve Hınıs kanyonlarının, Selçuklulara bayraktarlık yapmış Karayazı’nın eşsiz meralarının ve Karaçoban’ın dünyanın hiçbir yerinde rastlayamayacağınız buz gibi soğuk ve temiz su kaynaklarının, bozkırının büyüleyici güzellikleri eşliğinde, Horasan’ın tarihe uzanan maneviyat geçmişi sadece dilimize kolay gelen çağrışımlarından birkaç tanesini oluşturmaktadır.
Bu defa olacak gibi…
Bu adımların içerisinde yer alan ve olmazsa olmazlarımızın başında bulunan, tarihimizin vaz geçilmez değerleri içerisindeki yemek kültürümüzün, Türkiye’mizin sayılı mutfaklarının arasına giren ve gerek tescil çalışmaları esnasında ve gerek ise yurdun değişik yerlerinde tanıtımı için gayretlerini esirgemeyen, bu hususta ortaya koyulan emekleri unutulmayan Erzurum Ticaret Borsamızın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral’ın ve bilhassa Atatürk Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı hocamızın yönlendirmeleri sayesinde, Turizm Fakültemizin nadide hocalarının gayretleriyle gün yüzüne çıkan ve birilerinin kazanç kapısı olarak sadece bu şehrin anılmasında adı geçen iki isimden (Kadayıf Dolması ve Cağ Kebabı) kurtararak, başka lezzetlerimizin de olduğunu hatırlatmaları sayesinde, dünyaya sunacağımız gastronomi zenginliğimizin olması bu umutlarımızı elbette ki pekiştirmektedir.
Ciddi manada bu defa olacak gibi ve bu defa bu şehir, hak etmiş olduğu kalkınmış ve gelişmiş bir şehir statüsüne gerçek manada kavuşacak gibi görülmektedir.
Bu durumun önünde bulunan tek bir engel var, o da elbette ki; geçmiş dönemlerde kötü örneklerimiz olan, tek bir şahsın veya birkaç şahsın ön plana çıkarılmasındaki kötü huyumuz.
Bu defa olacak çünkü bu işe ciddi manada inanan bir valimiz var, bir büyükşehir belediyemiz ve yirmi tane kaymakamımız, yirmi tane ilçe belediyemiz var. Bu şehrin kalkınması için çalışan il koordinasyon kurulu gibi ciddi manada yatırım çalışmaları yapan, kurum ve kuruluşlarımız var, büyükşehir belediyemizin oluşumunu sağlayan il meclisimiz var. Her ne kadar birkaç art niyetli üye, mağdur edebiyatı bahanesiyle ve bölücülük gibi ideolojik saçmalıklar ile bu halkın emeklerine ve geleceklerine balta vurarak adım atsalar da, o yönde sözde umut tacirliğine ve birilerinin sözlü kalemşorluğuna soyunsalar da, bu saatten sonra kadim halkımızın bu tür provakasyonel adımlara prim vermeyeceğini ve bu şehrin kalkınmasının önünde hiçbir şahsın menfaatlerinin, hiçbir art düşüncenin esamesinin okunmayacağının bilinmesi gerekmektedir.
Görülüyor ki hükümetimizin, şehrimizin siyasetini oluşturan değerlerimizin takip ve katkılarının, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşvik ve yönlendirmeleri sayesinde atılan bu güzel adımlar ile bu defa olacak.
Bu şehrin bahse konu ifadesinde bulunduğumuz değerlerimiz sayesinde; vizyonu oluşturularak, yeniden şahlanışına ve ekonomik savaşının başlangıcına da ev sahipliği yapacağına inancım tamdır.
Hani şanlı tarihimizin 23 Temmuz 1919 un da olduğu gibi.
Bu defa olacak…