Utanmasını kaybeden yalanı bulmuş, müptezel emellerin maskarası olmuş! Bunların yüz derileri riya makyajıyla örülmüş!

Ayet: “Yalan ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir.”

Bir insan ekmeğini yediği kişiyi, iyilik gördüğü kişiyi, her konuda yardımcı olduğu kişiyi arkadan hançerler mi? Yalancı şahitlik yapar mı?

Ayet: “Yalancılık, kalbin kararmasına sebep olur.”

Yuvarlak dünyanın fırıldak insanlarını çok gördük… Onun için yalan bunların ağzına yuva yapmış… Sonlarını görelim!

Ayet: “Eğer yalancı ise yalancılığı kendi aleyhinededir. Allah, haddi aşan yalancıları doğruya ulaştırmaz.”

Yalan, insanların birbirine düşmesine, toplumdaki ahengin bozulmasına sebep olduğu için, çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiştir.

Ayet: “içinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir.”

İnsanın vicdan kürsüsü geveze ağzı değil suskun kalbidir. Kalbin iki tarafı vardır: Birisiyle acı çeker, diğeriyle ümit ederiz. Dilerim ki, acılarımız eksilsin, ümitlerimiz yükselsin.

Hadis: "Kalp, doğruluktan huzur, yalandan ızdırap duyar", "Yalan ile iman bir arada durmaz" buyurarak mümine yalanın yakışmayacağını vurgulamıştır.

Kötülüklerin başı olan yalancılığı adet haline getiren en büyük sapıklığın içindedir ve hiçbir zaman doğru yola ulaşamaz. Kişi yalan söylediği zaman, yalanının er geç meydana çıkacağını bilmelidir.

Hadis: “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk, insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Yalandan kaçının. Zira yalan, insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. İnsan, yalan söylemeyi terk etmedikçe, hakiki mümin olamaz.

Kişinin yalancı olduğu bir kere anlaşıldı mı, söylediği doğru sözlere de, artık kimse inanmaz.

Tasavvuf ehli; "Emmare nefsin (nefsin en kötü hali) yalandır, önce o terkedilmelidir. Diye vurgulamışlardır.

Dinimiz, yalan söylemeyi haram kılmış, dünyada da ahirette de huzur, mutluluk ve kurtuluşun doğru söylemekte olduğunu bildirmiştir.

Atalarımız demiş ki: "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" derken ne güzel söylemişler.

Allah, hainin, yalancının, vefasızın, nankörün, iftiracının ve devşirmenin şerrine fırsat vermesin… 
Gökalp Şentürk