Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 24.01.2025 10:22

Yangının Külleri ve Vicdanların Sessizliği

Facebook Twitter Linked-in

Bolu Kartalkaya’daki otel yangını, hepimizin vicdanına düşen kara bir leke olarak tarihe geçti. 80 can, 80 hayal, 80 umut... Birkaç gün önce aramızda olan insanlar, şimdi soğuk istatistiklere dönüşmüş durumda. Ancak daha acı olan, yangının külleri henüz soğumadan hayata hiçbir şey olmamış gibi devam edilmesi.

Yangının ardından ortaya çıkan görüntüler; kayak yapmaya devam eden insanlar, yeni rezervasyonlarla işletmeye açık kalan otel, sessiz kalan yetkililer... Tüm bunlar, toplumsal duyarlılığımızın ne denli erozyona uğradığını, insan hayatının bu topraklarda nasıl değersizleştiğini gözler önüne seriyor. Olan oldu, ölen öldü; hayat devam ediyor, öyle mi?

Soruyorum size, insan hayatı bu kadar mı ucuz? Yangın güvenliğini sağlamayan işletmeciye, denetimleri yapmayan yetkililere, sorumluluğu bir diğerine atıp sessiz kalan bürokrasiye kim hesap soracak? Bu ülkede birileri görevini yapmadığı için insanlar ölüyor, ama kimse çıkıp “sorumlu benim” demiyor. Yetkililer ne yapıyor? Hâlâ istifadan bahsetmek bile hayal. Onlar bu facianın unutulmasını bekliyor, tıpkı daha önceki facialarda olduğu gibi.

Bir millet, yaşanan acılardan ders çıkarmazsa, bu acılar yeniden yaşanır. Kartalkaya yangını sadece bir otel faciası değil, aynı zamanda toplumun vicdanının sınavıdır. Eğer bu olayda sorumlular hesap vermezse, bir sonraki felakette kimse şaşırmasın.

Bize düşen, unutmamak ve unutturmamaktır. O 80 can için, onların aileleri için, insan hayatına değer veren bir düzen için susmamalıyız. İnsan hayatını hiçe sayan bu sistemin değişmesi için sesimizi yükseltmeli, sorumluları istifaya zorlamalıyız. Çünkü eğer bugün susarsak, yarın yangının dumanı hepimizi boğar.

Ölenler unutulmasın, unutanlar utansın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —