YÜREĞİMDE İNCE SIZI
Türküler, Türk’ü çağırıyor. Bende bir Türk olduğum için ,bu türkü dizesi bana, içimdeki ince sızıyı hatırlattı. Atalarımızın toprakları, Caber kalesi- Kut almış oğlu Gündüz Alp’ın (Süleyman şah) Kurganına (mezarına) konulmaması, Topraklarımızın; ABD-İsrail kuklası olan PKK’lıların pis ayaklarının altında kalması, hala kurtarılamamış olması, Yüreğimdeki ince sızının nedenlerinden bazıları.
Yüreğime, bahar havaları ne zaman gelecek. Özlem içindeyim. Gündüz alp kabrine kavuşunca ,Suriye’ye ikinci seferim olacak! Gündüz Alp’ın mezarını boş görünce yüreğime inme gelmesinden korkuyorum. Önceki gidişimde atalarımın eserlerini, hava şehitlerini ziyaret etmiş ,Halep kalesini seyretmenin tadını almıştım.
İzmir Konakta dostlarımla,( öğretmen-tarihçi ve gazeteci Hasan Barın ve Azerbaycanlı gazeteci Nigar Ögeday,) çay içerken Suriye’ye gideceklerini anlatıyor yüreklerini cayır, cayır yakan ateşi hafifleteceklerini düşünüyor orada yaşayacaklarını hayal edip özlem çekiyorlardı.
Devletimin saygı değer yöneticileri, Bir haber, Çalap’ımızın hoşnutluğu için bir haber, yüreklerimizdeki ince sızıyı hafifletecek bir haber bekliyorum. Süleyman şahımızı kurganında(kabrinde) ziyaret edebilecek miyim. Tinine Kur’an okuyabilecek miyim. Bu özlem ne vakit bitecek! Şu garibanın yüreğini serinletecek bir haber!
Yamyamları bir araya toplamak güzeldi. Peygamberimiz buyuruyor ki, “Müslüman bir delikten iki kez ısırılmaz” ABD ve diğerleri sözlerinde durmayacaklardır. Tarihi alışkanlıklarından vaz geçeceklerini düşünmüyorum. Baş yamyam, vahşilerin başı bizleri oyalamaya çalışıyor. Yeni fırsatlar oluşturmaya çalışıyorlar! İki buçuk yamyam çığlık atmaya kıpırdanmaya başladı.
Yeni tezgahları peydahlama hevesindeler. Elbette devletimiz gereğini yapıyor-yapacak. Bizler sıradan yurttaşlar olarak aceleciyiz. Kıt aklımıza ,şu an ki bekleyişi sığdıramıyoruz. Ancak ne erken ,nede geç tam vaktinde olacağını sanıyor teselli buluyoruz.
Rusya’nın beyanlarında hile seziyorum. Türk beklenendir. Türk özlenendir. Türk’ü dostları bir ayrı düşmanları bir ayrı bekler. Türk bekleyenlerin avucuna layık olduklarını vermekte asla tereddüt etmez. Zulme uğrayanların umudu- üç kağıtçıların düşmanlarının kabusudur.
Türk ordusunun yolunu gözleyenleri yana yakıla çağıranları boşa bekletme hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Yüz yıl önceki planları çöpe çevirmenin zamanı gelmedi mi, bizleri ayıran zalimlerin sömürgecilerin defterlerini dürmenin vakti gelmedi mi.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in hedeflerine sahip çıkıldığını düşünmek istiyorum ,ömrünün yetmediği hedefler! Doğu’ya- Batı’ya- Kuzey’e –Güne’ye uzanmanın gerekliliğini, olaylar ortaya koymaktadır.
İçimizdeki kuklalar, boş durdurulmuyor, Şeytan içimizdeki kuklalara, burslu kurs için baş vurmuş. Euzü çekmenin tam zamanı. İçimizdeki dönmeleri işe yaramaz hale getirmeli vahşilerin hallerini seyretmeliyiz.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları yüreklerimizdeki ince sızıyı dindirmek için çırpınanların- yüreklerimizi yakan özlemlerin son bulması için uğraş verenlerin-uğraşa çeşitli yöntemlerle katılanların, Yüreklerimizi serinletmek için bir tutam su serpmek için uğraşanların üzerine olsun vesselam.
LÜTFULLAH KALELİ