Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 19.11.2024 08:22

Zeytin Ağacının Kadim Ruhu ve Milas’ın Şifalı Mirası

Facebook Twitter Linked-in

Geçtiğimiz günlerde, Milas Kaymakamlığı, Milas Belediyesi ve Milas Ticaret Odası’nın düzenlediği 10. Zeytin Hasat Şenliği'ne Kaymakam Mustafa Ünver BÖKE Bey’in nazik davetiyle katıldım. Ticaret odası başkanı Reşit Özer bey bizlerle yakından ilgilenirken, belediye başkanı Fevzi Topuz bey ulaşım için araçlar tahsis etti, tüm misafirleriyle titizlikle ilgilendiler. İki gün süren etkinlikler boyunca Milas’ın hem doğasına hem de kültürel zenginliklerine yakından şahit oldum. Şenliğin ardından, Milas’ın dünyaca ünlü zeytinyağı üreticilerinden EMİNEMS firmasının davetiyle fabrikalarını ziyaret etme şansını yakaladık.

Ziyaretimiz sırasında zeytinyağı üretim sürecini görmenin yanı sıra, firmanın misafirlerini ağırladığı şık restoran bölümünde lezzetli Milas yemekleri eşliğinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. EMİNEMS’in müdürü Osman Kırkız Bey, zeytin ve zeytinyağı hakkında bugüne kadar hiç duymadığım bilgiler paylaştı.

Osman Bey’in aktardığı en ilginç bilgilerden biri, zeytin ağaçlarının adeta birer canlı varlık gibi bir ruha sahip olduğuydu. Milas’a özgü Memecik zeytini, doğanın zorlu şartları altında strese girdikçe, insan sağlığı için son derece faydalı fenoller üretirmiş. Bu fenoller, zeytinyağının asidik değerini düşürürken, insanın stresini azaltan şifa kaynağına dönüşüyor. Doğanın insana sunduğu bu mucize, kadim bir döngünün ürünü.

Bir diğer dikkat çeken konu ise erken hasat ve geç hasat arasındaki farktı. Erken hasat edilen zeytinlerden elde edilen zeytinyağının aroması ve şifası bambaşkayken, geç hasat ürünlerin de kendine özgü özellikleri var. Osman Bey’in dediği gibi, zeytinyağı yalnızca bir mutfak ürünü değil; tarihin, doğanın ve insan emeğinin bir birleşimi.

Zeytin ağaçları, kökleriyle tarihin derinliklerine, dallarıyla geleceğe uzanan kadim birer anıt gibi. Tıpkı Ege’nin ruhu gibi, zeytin de Milas’ın binlerce yıllık geçmişini, kültürünü ve hikâyelerini taşıyor. Şifası, bu kadim bilgelikten geliyor.

Milas’taki bu tecrübe bana bir kez daha doğanın insan için ne büyük bir nimet olduğunu hatırlattı. Zeytinyağı üretiminin arkasındaki incelikleri ve zeytin ağaçlarının ruhunu anlamak, sadece bir lezzeti değil, bir kültürü de sahiplenmek demek.

Zeytin, Milas gibi... Derin, zengin ve şifa dolu. Her bir damlasında asırlık bir hikâye gizli. Bu hikâyeye dokunmak, bir yudumda Ege’nin ruhunu tatmak gibi bir şey...

Ne dersiniz, bugün soframızda zeytinyağlı bir Milas yemeğiyle bu ruhu selamlayalım mı?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —