Halkoyunun, toplumun ilgisi, beklentileri, desteği, hemen her konuda son derece önemlidir. Tartışılan ve ara ara gündeme gelen yerli otomobil üretiminde de halkoyunun ilgi ve desteğinin sağlanması, daha da önemli görünüyor. “Yerli otomobil” diye bir zamanlar ortaya sürülen “Anadol”a isim bulmak için kampanya düzenlenmiş, bu yolla toplumun ilgi ve desteği sağlanmıştı.

Sayın Varank’tan önceki, şimdi Düzce Belediye Başkanı olan Sanayi Bakanının, çok önemli millî-ulusal projelerde görev almış, ciddi bir kişi olduğunda, nerdeyse herkes birleşiyordu. Ancak, toplumun ilgisi, beklentileri, desteği pek hissedilmediği için, ne yazık ki, verimli ve başarılı olunamadı; en az iki yılı heba ettik!
Bir de baktık, “yerli otomobil” diye, fantastik renkli kaporta gösterisi yapılıyor! Dağ, fare doğurmuştu! Tabii, kaşla göz arasında benzinli-mazotlu seçenekten vazgeçilmiş ve elektrikli otomobilde karar kılınmıştı! Melez (hibrit), yani hem benzinli, hem elektrikli seçenek de yoktu! Böylece, Koç’larla rekabet yerine, onların ve çevresinin de dahil olduğu bir “komisyona havale” söz konusuydu! Elektrikli otomobil, en azından “orta vadeli” görünüyordu. Batarya sorunu, her bakımdan çok önemliydi.

Baştan doğru kararlar alınmış olsaydı, yerli motora sahip benzinli-mazotlu otomobil, çoktan piyasaya çıkabilirdi. Siyasî iradeye rağmen Tüsiad, basın yayın ve diğer çevrelerde ciddi bir direnç görülüyordu. Türkiye’nin çok önemli birikimi, altyapısı, iktisadi gücü, mühendislik seviyesi ve iç pazarın canlılığı vs. dikkate alındığında, şimdiye kadar niçin yerli otomobil yapılmadığına hayret etmemek de mümkün değildi.
Ayrıca Türkiye, tank ve benzeri araçlarda da yerli motor sorunuyla karşı karşıya kalıyordu. Otomobil ve tanktan, gemi ve uçağa kadar, yerli motor üretimi, tayin edici niteliktedir. Zamanlama ve öncelikler bakımından yerli motor (elektriklide batarya) es geçilemez. Türkiye’nin ikinci bir “Anadol”a tahammülü yoktur.
Kendine güven duygusu, her girişimde olduğu gibi, yerli otomobil üretiminde çok önemli rol oynuyor. Aynı zamanda yerli otomobil üretimi de Türk sanayi sektörüne, mühendislerimize, teknisyenlerimize, çok büyük bir kendine güven duygusu kazandıracaktır. Tabii, yapılacak vahim hatalar da derin bir hayal kırıklığına yol açarak kendine güven duygusunu yok edebilir.
Kendine güvenmek bakımından, geçmişteki dikkate değer ve başarılı örneklerden faydalanılması ve ders çıkarılması da önemlidir. Bu bakımdan, Atatürk dönemindeki yerli uçak üretimi, “Devrim” otomobili, Erbakan’ın Pancar Motor girişimi, Tuzla Askerî Jip Fabrikası ile Pendik Askerî Gemi Fabrikası tecrübelerinden mutlaka faydalanılmalıdır. Üniversitelerimizin makine, elektronik, bilgisayar, mekatronik, gemi inşa, metalürji ve malzeme, endüstri mühendisliği ve işletme bölümleriyle yakın bir işbirliği kurulmalıdır. Fetö kadrolaşması nedeniyle etkisizleşen Tübitak’ın, mutlaka canlandırılarak bu millî faaliyete etkili bir şekilde katılması sağlanmalıdır.
Millî projelere, iktidar-muhalefet, sol-sağ ayrımı yapılmaksızın ilgi gösterilmeli, katkıda bulunulmalı, yol gösterilmeli, mümkünse ufuk açıcı öneri ve eleştirilerle destek verilmelidir. Türkiye’de her alanda kendini gösteren “düşmanca kamplaşma”, toplum için bir pranga hâline gelmiştir. Bölgemizdeki millî haklarımız ve millî çıkarlarımız konusunda bile, ne yazık ki, bu büyük sorunla karşılaşıyoruz. Birleştirici, yapıcı, çatışmacı-olmayan, sağduyulu ve kardeşliği esas alan, yeni bir demokratik siyasî-sosyal kültür geliştirelim. Bu millî projeyle ilgili herkesin ilgi ve katılımını sağlayalım; eleştiri ve önerilerini alalım, kamuoyunu sık sık bilgilendirelim.

Bu konuda, melez (hibrit) otomobil (hem benzinli-mazotlu hem de elektrikli) konusu tekrar görüşülmelidir. Benzinli mazotlu düşünülmüyorsa mutlaka melez tercih edilmelidir.
Yerli otomobilin, rekabet ve işletmecilik bakımından, kârlı, verimli ve “fizibıl” olması esas alınmalıdır. Sadece iç pazara yönelik değil, ihraç edilebilir nitelikte olmasına dikkat edilmelidir. Nasılsa kamuya, orduya satılır, düşüncesiyle hareket edilmemeli; eski Sovyet otomobillerinin durumundan da ders alınmalıdır.
Marka oluşturmaya, reklam ve tanıtıma gereken önem verilmelidir. “SUV” modeli tercih edilmesi durumunda da mutlaka “halk tipi“, sedan-hadback olmalı; ticari, spor ve lüks modelleri de düşünülmelidir.
Bütün uzmanları, gençlerimizi, medyayı, bütün toplumu, bir millî proje olan “yerli otomobil” üretiminin gerçekleşmesi için seferber olmaya, yakından ilgilenmeye, katkıda bulunmaya ve desteklemeye davet ediyorum.
F. Murat Doğan