Bir tek derdimiz uçmak sanki!
Bu sıralar konu hava alanından, uçaklardan, bilet fiyatlarından ve hatta Ece hanımdan açılmışken, o zaman biz de aylardır ve dahi yıllardır dillendirdiğimiz bu mevzuya başka bir kenarından giriş yapalım.
Hem de sayın vekillerimizin ve yönetim kademesinin bizlere verdikleri cevapların üzerinden.
Geçen yıl şehir dışına yapmış olduğum bir seyahat esnasında, alanda denk geldiğim bir yetkiliye sorduğum sorunun aynısını, sonraki zamanlarda ve şimdilerde; yine, yeniden ve her gün birilerine soruyoruz ve aldığımız cevap ise tıpkı geçen yıl ve ondan önceki yıllarda ki ve geçenlerde duyduğumuz ile hep aynı oldu.
Görünen odur ki, olacak ta…
Aslında biz soruyu hep yanlış sorduk.
Geçen yapılan bir toplantı esnasında da hükümetin temsilcisi olan il başkanımız konuyu özetle geçti diyebiliriz.
Ne dedi o toplantı da başkan?
Özetle dedi ki; bilet fiyatlarına müdahale şansımız yok ama sefer sayılarını konuşalım, tartışalım.
Dedi…
Zaten sıkıntı da burada başlıyor ya.
Gereksiz olduğu biline biline, sırf seçim meydanlarında verilmiş sözler uğruna hemen her ile bir hava alanı yapan hükümetimiz; siyasi iradesi sayesinde bu hava alanlarına mecburi olarak, göstermelik de olsa, belirli süre zarflarında uçak seferi düzenlettirdiği için daha önceden var olan merkez noktaların yanı başlarında, bu defa birçok ilave küçük noktalar meydana gelmeye başlamıştır.
Sonuç olarak ta, iyi ya da kötü bir şekilde hizmet verilmesi gereken nokta sayısı da çoğalınca ve uçak sayısı da yeteri kadar olmayınca, bu problemler hemen her merkez noktada yaşanmaya başlamıştır.
Ancak…
Ancak, bu merkez noktaların büyük bir çoğunluğunda sefer sayıları ve yolcu kapasiteleri bilinçli olarak belirli bir ayarda tutulduğu için bilet fiyatlarında afakî artışlar yaşanmamıştır.
Erzurum işte bu noktada kaybediyor…
Dolayısıyla biz şehir olarak top yekûn sefer sayılarında ve yolcu kapasitesi sayılarında bilinçli olmadığımız için bu durumlar yaşanmaktadır.
Kaldı ki; var olan sefer sayıları sadece bu şehrin yaşayanları tarafından kullanılsa idi (!) , zaten sorun yaşanmayacak ve hatta mevcut sefer sayılarında uçaklarımızın belirli bir oranında da boş koltuk sayımız olacaktı.
Çevre illerde bulunan komşularımız, kendi sefer sayılarının saatleri işlerine gelmediği için bu şehrin hava alanını devamlı surette kullandıkları için biz bu fiyatlarla uçuyoruz…
Örnek verecek olursak şayet; şu günlerde moda olan ve hatta reklama varan, birilerimizin başta Erzincan olmak üzere çevre illerimizde ki alanları kullanması çoğaldığı zaman, onlarda da yaşanacak olan durum, bizdekinin aynısı olacaktır.
Bir arkadaşımız fikir beyan etmişti, yakında Erzurum’dan Erzincan’a ilave sektörler açılabilir diye, evet olabilir; ama bu durumun doğurabileceği sonuçların olumlu bir yanının olmayacağı gibi uzun vadede daha farklı ve içinden çıkılamayacak pek çok olumsuz sonuçları olabilecektir.
Yaşayıp göreceğiz.
Sefer sayıları konusunda Erzurum’un var olan erklerinin (!), nelere gücü yeter onu bilemem ama bu sıralar cebimize dokunduğundan, sadece hava alanlarından ve devamında birlikte başlayan sorunlarından bahsettiğimiz için bu durumun benzerleri farklı olarak uzun vadede yaşanacak günlerde kendisini elbette ortaya çıkaracaktır.
Nasıl mı?
Her mahallede açılan market misali; bırakın şehirleri, neredeyse her ilçede açılan üniversiteler gibi!
Her adım başı açılan sözde dershane ve özel okullar gibi!
Her merdiven altında hazırlanan sözde özel hastaneler gibi!
Her vitrinde ne oldukları belli dahi olmayan sözde emlakçılar gibi
Daha fazla maddi ve manevi bedel ödeyerek (!) nasıl da kalitesizleşiyoruz, farkında değil misiniz?
Bizim toplum olarak zaten ayaklarımız yere basmıyor ki, hep havalardayız görmüyor musunuz?
Ve bunun bedelini de nasıl ödediğimizin ve asıl değerinin farkında bile değiliz.
Allah aşkına her işimizi hallettik; tek bir derdimiz ucuza uçmak mı kaldı bizim?