Hayat, çoğu zaman bir satranç tahtası gibi… Taşlar yer değiştirir, stratejiler kurulur, planlar yapılır ama bir hamlede tüm tablo alt üst olabilir. En karanlık gecelerde bile doğacak bir sabah vardır; ama biz, çoğu zaman o sabaha birkaç adım kala vazgeçeriz. İşte tam o anda, hayat tüm planları bozar ve başka bir hikâye yazar—bizim dahi aklımıza gelmeyecek bir hikâye.
Bazı yenilgiler aslında yeniden başlamanın parolasıdır. Bazı yalnızlıklar, gerçek benliğimizle tanışmamız için gereklidir. Ve bazı kayıplar, bizi yavaşlatmak için değil, yolumuzu değiştirmek içindir. Çünkü hayat, her düşüşte bizi yeniden şekillendirir. Her kırılma anında başka bir parçamız büyür, olgunlaşır, dönüşür.
Bazen en karanlık zannettiğimiz tünelin sonunda, umulmadık bir ışık belirir. Bu ışık; bir söz, bir dost eli, beklenmedik bir fırsat ya da sadece içimizdeki sessiz direnç olabilir. O an, yeniden yazılır kader ve biz kendimizi bir mucizenin içinde buluruz. O mucize, çoğu zaman görünmez, gösterişli değildir—ama ruhumuzda devrim yapar.
Hayat sürprizleriyle konuşur bizimle. Her başarısızlık, aslında başka bir başarının habercisidir. Yeter ki kulak verelim; yıkımın içindeki fısıltıya, yalnızlığın içindeki öğretiye, bekleyişin içindeki dönüşüme…
Unutma; kader kalemini bazen gözyaşlarıyla yazar, ama sayfaları her zaman umutla çevirir. Çünkü bitmedi… Henüz yolun başındasın. Hikâyen devam ediyor.
*”Yıkıldığın yer, ayağa kalkacağın zemindir;
çünkü en sağlam temeller, en derin çöküşlere kurulur.*”
N. KACAN
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar