Rafet Ulutürk

Tarih: 28.08.2025 20:05

İnanan Mutludur, İnanmayan Mutsuzdur

Facebook Twitter Linked-in

Hayatın en temel sorularından biri şudur: İnsanı ne mutlu eder?
Kimine göre para, kimine göre makam, kimine göre şöhret… Fakat dikkat edin; bu dünyada hiçbir maddi şey insana kalıcı mutluluk veremiyor. En zenginlerin gözlerinde bile bir boşluk, en güçlülerin kalbinde bile bir huzursuzluk var. Çünkü mutluluk, dışarıda değil; içeride, inanmanın derinliğinde saklıdır.

İnanmak, insanın iç dünyasına anlam katan en güçlü kuvvettir. İnanmak, sadece bir dine mensup olmak değildir; adalete, merhamete, iyiliğe, insanlığın yüceliğine, Yaradan’ın varlığına inanmak… İşte bu, kalbi dinginleştirir. İnanmayan insan ise nereye koşarsa koşsun, hangi başarıya ulaşırsa ulaşsın, içinde hep bir boşluk taşır.

Mutluluk ile mutsuzluk arasındaki fark da buradadır:

İnanan insan, başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder, sonunda bir hayır arar.

İnanmayan insan, aynı sıkıntı karşısında isyan eder, yıkılır, yolunu kaybeder.

İnanan kişi geleceğe umutla bakar. Çünkü bilir ki, dünyadaki hiçbir şey sonsuz değildir; acılar da, sevinçler de gelip geçicidir. Bu bilinç insana bir güven verir. Oysa inanmayan kişi, yarına dair korkuyla yaşar; ölümle yüzleşmekten ürker, yaşamın geçiciliğini kabullenemez.

Toplumların da ruhu böyledir. İnançla yoğrulmuş bir millet, hangi zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın dimdik durur, ayağa kalkar, yeniden dirilir. Ama inançsız toplumlar, bir krizle, bir sarsıntıyla kolayca dağılır. Tarih bunun örnekleriyle doludur.

Kısacası, inanç kalbin gıdasıdır. Onsuz insan bedeni yaşasa da ruhu hep aç kalır. İnanan insan mutlu olur; çünkü iç huzuru vardır. İnanmayan ise mutsuzdur; çünkü ne kadar çok şeye sahip olsa da, içindeki boşluğu hiçbir şeyle dolduramaz.

Bugün kendimize şu soruyu sormalıyız:
Ben gerçekten inanıyor muyum, yoksa sadece yaşıyor muyum?
Cevap basittir: Eğer huzurun varsa, inanıyorsun. Eğer huzurun yoksa, işte orada bir eksiklik vardır.

-  İnanan mutludur, çünkü kalbi Allah’a bağlıdır.
-  İnanmayan mutsuzdur, çünkü kalbini dünyaya bağlamıştır.

Gerçek mutluluk, işte bu ayrımda saklıdır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —