Bir gazeteci…
Sadece yazan değil, yazdığının altına yüreğini koyan kişidir.
Kimi zaman karanlık bir odada mum ışığıyla haber yazarken,
kimi zaman tehditlere, ambargolara, sansürlere rağmen doğruları söyleyendir.
Bugün 24 Temmuz.
Bugün kalemini satmayanlarin
Kalemini eğmeyenlerin,
Gerçeği bükmeyenler,
Hakikatin peşinden vazgeçmeyenlerin bayramıdır.
Onlar bu milletin gözüdür, kulağıdır, vicdanıdır.
Onlar varsa bir ülkede, o ülke hâlâ nefes alıyor demektir.
Basın demek, sadece haber vermek değildir.
Basın, halkın kalbine dokunmaktır.
Basın, bir millete yön vermektir.
Ve ancak ahlaklı gazetecilerle bir devlet doğru yolda yönlendirebilir.
Ama ne yazık ki…
Bu güzel mesleğin gölgesinde dolaşanlar da var.
Kendine “gazeteci” diyen bazı silahşörler var:
Yalanı doğru gibi sunan,
İnsan hayatını hiçe sayan,
Para karşılığı toplumları birbirine düşüren,
İftirayı manşet yapan,
Kalemini kiraya veren…
Onlar da “bizden” gibi görünür ama hakikatin değil, fitnenin temsilcisidirler.
Onlar kalem tutmaz, tetik çeker.
Onlar halkı bilgilendirmez, halkı birbirine kırdırır.
İşte en büyük zarar da, işte en derin yara da buradan açılır.
Bu toprakların çığlığını, sevincini, acısını, gerçeğini taşıyan,
Hiçbir makamdan korkmadan, sadece halk için kalem oynatan ve halkı düşünen
Tüm basın emekçilerinin, tüm vicdan sahibi gazetecilerin
24 Temmuz Basın Bayramı kutlu olsun.
Siz yazdıkça biz uyanacağız.
Siz sustukça biz körleşeceğiz.
O yüzden…
Kaleminiz kırılmasın, sesiniz kısılmasın, yüreğiniz susmasın.
Bayramınız kutlu olsun.