Kazım Karabekir: Vefanın ve Unutuluşun Sessiz Tanığı
Bugün, Kurtuluş Savaşı’nın "Doğu’nun Fatihi", Milli Mücadele’nin sessiz kahramanı Kazım Karabekir Paşa’nın doğumunun 143. yılı.
Peki, kaçımız onu gerçekten hatırlıyor?
Bir Kahramanın Gölgede Kalan Destanı
1882’de İstanbul’da doğdu. Çocuk yaşta babasını kaybetti, yoklukla tanıştı. Ama o, azimle Harbiye’yi bitirdi. Balkan Savaşları’nda, Çanakkale’de, Doğu Cephesi’nde vatan için savaştı.
1919’da Erzurum’a atandığında, Mustafa Kemal’e "Paşam, emrinizdeyim" dedi. Erzurum Kongresi’nin güvenliğini sağladı. Doğu’da Ermeni çetelerine karşı durdu. Sarıkamış’ı, Kars’ı, Ardahan’ı kurtardı.
"Yetimler Babası"
Savaş bittiğinde, binlerce yetim çocuk kaldı geride. Karabekir, onları topladı. "Çocuklarım" dedi, okullar açtı, meslek öğretti. "Vatan sevgisi, ilk önce insan sevgisinden geçer" diyen bir yürekti o.
Unutturulan Bir Miras
Ne yazık ki, Cumhuriyet tarihi onu hep gölgede bıraktı. İzmir Suikastı davasında yargılandı, tahliye edildi ama itibarı zedelendi. 1938’de milletvekili oldu, ancak 1948’de vefat ettiğinde, cenazesine devlet erkânı katılmadı.
Bugün Edirnekapı Şehitliği’nde yatıyor. Kaçımız kabrini ziyaret ettik?
Vefa Borcumuz: Onu Hatırlamak ve Anlatmak
Kazım Karabekir, sadece bir asker değildi. Bir eğitimci, bir fikir adamı, bir babaydı.
Bugün doğum gününde, onu bir kez daha minnetle anmalıyız. Unutturulan kahramanlarımızı gün yüzüne çıkarmalıyız.
"Tarih, hakikati söylemekten çekinenleri affetmez."
Not: Bu yazı, Karabekir Paşa’nın az bilinen yönlerine dikkat çekmek ve vefa duygusunu hatırlatmak için kaleme alınmıştır. Unutmayalım, unutturmayalım!