Rafet Ulutürk

Tarih: 30.08.2025 19:43

Rızkın Asıl Yüzü

Facebook Twitter Linked-in

Gündelik hayatta “rızık” kelimesini duyduğumuzda çoğumuzun aklına ilk olarak para, iş, ev, araba gibi maddi şeyler gelir. Oysa rızık yalnızca soframızdaki ekmek ya da cebimizdeki maaş değildir. Hayatın bize sunduğu güzelliklerin her biri aslında rızıktır; sevmek, sevilmek ve iyi insanlara rastlamak da bu rızkın en kıymetlilerindendir.

Düşünsenize, her sabah kalktığınızda sizi güler yüzle karşılayan bir dostunuzun olması, sizi olduğunuz gibi kabul eden bir eşinizin, ailenizin varlığı, hatta yolda yürürken selam veren samimi bir komşunuz... Bunların hiçbiri parayla ölçülebilecek şeyler değil. Tam tersine, çoğu zaman en zengin sandığımız hayatlar, sevgi ve güven eksikliğiyle en fakir hayatlardır.

İyi insanlara denk gelmek büyük bir lütuftur. Çünkü hayat yolculuğu boyunca karşımıza çıkan insanlar, gidişatımızı ve ruh halimizi doğrudan etkiler. Bir söz vardır: “Yanlış insanlar ömründen, doğru insanlar ömrüne ömür katar.” İyi insanlarla karşılaşmak, yolumuzu aydınlatan bir fener gibidir. Onların varlığıyla yalnız olmadığımızı hissederiz.

Sevgi de başlı başına bir rızıktır. Sevmek kalbi genişletir, sevilmek ise insana değerli olduğunu hissettirir. Çoğu zaman sahip olduğumuz sevgiyi fark etmeden yaşıyoruz. Oysa sofrada paylaşılan bir lokma, bir dostun gönülden ettiği dua, küçük bir tebessüm… Hepsi, en büyük hazinelerimiz.

Bugün, cebimize giren parayı değil, yüreğimize dokunan insanları sayalım. Çünkü gerçek rızık, bankadaki hesapta değil; kalbimizde bıraktıkları izdedir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —