“Barutun kokusu yoksa, bu savaş değildir sananlar, çoktan teslim olmuşlardır ve Çin’in psikolojik harp stratejisi tam da burada başlar: silahsız bir savaş, sessiz bir istila.”
Batı dünyasının gözü, Çin'in ekonomik büyümesine ve yapay zekâ hamlelerine kilitlenmişken; aslında sahnede görünmeyen bir başka aktör daha var: zihinleri işgal eden psikolojik harp mekanizması. Çin, toprağı değil, insanın algısını işgal ediyor. Üstelik bunu öyle sessiz, öyle sistematik yapıyor ki çoğu ülke işgal edildiğinin farkında bile değil. (Psikolojik harp adına uçak bile yaptılar)
Çin, 2003’te resmileştirdiği “Üçlü Savaş” (Three Warfares) doktriniyle, savaş kavramını yeniden tanımladı. Topla tüfekle değil; algıyla, hukukla ve propaganda ile zafer kazanma hedefi koydu. Peki neydi bu üçlü yapı?
“Çin’in en büyük silahı, kurşun atmadan fikirleri susturmaktır.”
Bu yapı, Çin’in “gülümseyen yüzle nüfuz eden” en etkili psikolojik harp aracıdır. Yurt dışındaki Çinliler, akademisyenler, medya mensupları, sivil toplum kuruluşları… UFWD hepsine nüfuz eder. Amaç, Çin’in çıkarlarını savunan sessiz kaleler kurmaktır.
Nasıl mı çalışır?
“Çin yatırım yapmaz, yerleşir. Sonra da görünmeden yönetir.”
2015’te kurulan PLA SSF, Çin ordusunun siber, uzay ve psikolojik savaş birimlerini tek çatı altında topladı. Bu kurumun hedefi; Tayvan’daki halkın moralini bozmak, Japonya’da halkı bölmek, Hindistan’da orduya güvensizlik yaratmak… Ve çok daha fazlası tabi… Örneğin:
“Düşmanına gerçek kayıplar değil, hayali yenilgiler yaşat. Çin’in taktiği budur.”
Pek çok ülke hâlâ Çin’in Konfüçyüs Enstitülerini “kültürel diplomasi” sanıyor. Oysa bu enstitüler Çin’in kültürünü değil, kontrolünü yayıyor.
“Çin, felsefeni değil, fikrini değil, bakış açını değiştirmeni istiyor. Sessizce.”
Çünkü Çin’in hedefi sadece ekonomik liderlik değil; “medeniyet merkezini” Doğu’ya taşımak.
Batı'nın kavramlarını, hukuk sistemini, insan hakları anlayışını geçersiz kılmak.
Çin istiyor ki:
Ve bu uğurda silah değil, hikâye satıyorlar.
Çünkü bugün kitleleri bombalar değil, anlatılar yönetiyor.
“Zihinler işgal altındaysa, sınırların güvenliği sadece bir illüzyondur.”
Bu çağın savaşları, sadece CNN manşetlerinde değil, TikTok videolarında da kazanılıyor ve tankların yerini algoritmalar, tüfeklerin yerini anlatılar aldı bilin istedim...
“Çin sessiz geliyor. Ama sessizlik, bazen en büyük gürültüdür.”
Eğer bu yazının başlığını okurken “Ekonomik dev” diyerek başladıysanız, umarım sonuna geldiğinizde şu soruyu soruyorsunuzdur:
“Peki ya fark etmeden işgal ediliyorsak?”
Henüz değil fakat dikkatli olmazsak bu mümkün...
Gürkan KARAÇAM