Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 10.07.2025 11:46

TEŞKİLATLANAMAYAN MİLLET, DAĞILMAYA MAHKÛMDUR

Facebook Twitter Linked-in

Tarihin derinliklerine indiğinizde, bir milleti millet yapan şeyin sadece kan bağı olmadığını görürsünüz. Akıl bağı, hedef birliği ve en önemlisi teşkilat bilinci. Türk milleti daha adını koymadan önce bu topraklara teşkilatla hükmetmiş, göğe yükselen çadırının direğini Metehan’ın ordu sistemiyle dikmiştir.

Bugün modern orduların övündüğü kurumsal yapıların temelinde Türk’ün teşkilat aklı vardır. Metehan’ın, kendi babasına karşı bile yürüttüğü mücadelede, sadakati, liyakati ve gizliliği önceleyen bir sistem kurduğunu bilmeyen varsa, dönsün tarih okusun. Çünkü Türk’ün kaderi ne zamanki teşkilattan uzaklaştı, işte o zaman bozuldu, parçalandı, çözülmeye başladı.

Gelin bugüne bakalım…
Türk milleti yorgun.
Çünkü her yer tutulmuş.
Köşe başlarında milletin değil, başka efendilerin çıkarlarına hizmet eden satılıklar var.
Ajan diyoruz adına, ama bunlar sadece istihbarat ajanı değil…
Bunlar zihin ajanı!
Bunlar umut ajanı!
Bunlar teşkilatlanmanın önündeki görünmez zincir!

Sosyal medya üzerinden yazdıklarımızı alıp, sahte kahramanlara dönüştürmeye çalışanlar var. Cılız, etkisiz, içi boş hareketlerle milletin sabrını oyalıyor, gençlerin yüreğini köreltiyorlar. Biz ne zaman bir kıvılcım yaksak, onlar gelip üzerine tankla geçiyor.
Adına “denge siyaseti” dedikleri şey, aslında milletin inancına ve ruhuna zincir vurma siyasetidir.

Bakın, Atatürk Samsun’a çıktığında ilk yaptığı şey teşkilatlanmaktı.
Kongreler, cemiyetler, müdafaa-i hukuk yapıları…
Tek tek kurdu, işletti, birleştirdi.
Düşmanın planı vardı, ama Türk’ün teşkilatı vardı!

Bugün ne yazık ki teşkilatlanamıyoruz.
Çünkü bölünmüşüz.
Partizanlık zehri kanımıza işlemiş.
Adam, Türk milleti için ne yapıyorsun diye sorduğunda bile cevabı "Partim" diyor, "Genel başkanım" diyor, "Koltuğum" diyor!

Bakın ben bu uğurda her yolu denedim.
Ankara’nın taşını toprağını bilirim.
Mansur Yavaş’a gittim, ulaşamadım.
Diğer liderlere gittim, “sen kimsin” dediler.
Beni değil, milleti görselerdi…
Ama onlar aynada sadece kendi gölgelerini seyrediyorlar.

Bu yüzden buradan, bu satırlardan TÜRK MİLLETİNE sesleniyorum!

Ey Türk genci!
Ey Anadolu kadını!
Ey vatanını seven gariban memur, işçi, köylü, esnaf!
Teşkilatlanmazsak, dağılıp gideceğiz!
Bugün kendi irademizle kurmadığımız her yapıyı, yarın başkaları bizim adımıza kurar ve üzerimize çöreklenir.
Bugün sesimizi birleştirmezsek, yarın konuşacak bir dilimiz kalmaz!

Unutma:
Metehan’ın ordusu olmadan zafer gelmez.
Atatürk’ün teşkilatı olmadan cumhuriyet kurulmaz.
Bugün kuracağımız yapı, sadece bir siyasi örgüt değil, Türk’ün yarınlara kalan aklıdır!

Artık birbirimizi değil, düşmanı tanıyalım.
Parti değil, milleti savunalım.
Lider değil, fikri konuşalım.
Çünkü bu milletin kurtuluşu, ancak örgütlü millet iradesiyle mümkündür.

Haydi Türk milleti, yeniden teşkilatlan!
Yeniden birleş!
Yeniden yüksel!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —