Gürkan Karaçam

Tarih: 27.05.2025 09:22

Uzaylılar mı Geliyor, Yoksa Biz mi İnanmak İstiyoruz?

Facebook Twitter Linked-in

(Psikolojik Harp, Algı Mühendisliği ve Kozmik Manipülasyon Üzerine Bir İnceleme)

 

"Kitleleri kontrol etmek istiyorsan, göğe bir tehdit yerleştir. En büyüğünü."
@stratejivefikirler

Gelin birlikte düşünelim: İnsanlık yüzyıllardır gökyüzüne baktı ve orada bir anlam, bir kurtarıcı, bir düşman aradı. Peki ya gökyüzünden gelecek bir tehdit, aslında sadece aşağıdakilerin iktidarını tahkim etmek için sahneye konuluyorsa?

Bu yazı, "uzaylı istilası" olgusunu salt bilimkurgu merakının değil, psikolojik harp stratejisinin bir ürünü olarak da değerlendiren çok katmanlı bir analiz sunmaktadır. Çünkü bazı sorular vardır ki cevaplarını bilmesek de, doğru şekilde sormak bile dünyayı değiştirir.

Uzaylılar ve Kolektif Bilinçaltı: Tetiklenen Arketipler

Carl Jung, "Flying Saucers: A Modern Myth of Things Seen in the Skies" (1959) adlı eserinde UFO’ların psikolojik bir fenomen olduğunu öne sürerken, aslında kolektif bilinçaltının bir tezahüründen söz ediyordu.

"İnsan, anlayamadığı şeye ya tapar ya da ondan korkar."
@stratejivefikirler

UFO’lar, modern çağın melekleri ya da şeytanları olmuş olabilir. Onlar, düzenli olarak medyada servis edilen "gizem" soslu haberlerle bilinçaltımıza kazınan bir algı yönetimi aracı hâline getiriliyor. Örneğin:

Mavi Işık Projesi (Project Blue Beam) ve Yeni Dünya Düzeni

1994 yılında gazeteci Serge Monast tarafından ortaya atılan Project Blue Beam teorisi, sahte bir uzaylı istilası yoluyla dünya devletlerinin tek bir otoriteye (küresel hükümet) bağlanacağını öne sürer.

"Korku, zihinlerin en eski efendisidir. Onu kim yönetirse, dünyayı yönetir."
@stratejivefikirler

Bu teoriye göre;

Gerçek mi? Komplo mu? Önemli olan, böyle bir senaryonun psikolojik harp kabiliyetine sahip olmasıdır. Zaten başarılı bir psyops’un ilk kuralı şudur:

"Bir yalanın gücü, onun doğruluk ihtimaliyle değil, ihtiyaç duyulan anda servis edilmesiyle ölçülür."
@stratejivefikirler

Ama Ya Gerçekse?

Pentagon’un yayınladığı UAP (Unidentified Aerial Phenomena) raporları, bu konunun sadece “teori” olmadığını gösteriyor.

"Gerçek ile kurgu arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmak isteyenler, önce gerçeği sessizleştirir; sonra da kurguyu megafonla bağırır."
@stratejivefikirler

Sonuç Yerine: Uzaylılardan Çok, Kimlerin Uzaylıları Konu Ettiğine Bakmalı

Bugün eğer bir "küresel tehdit" kavramı yeniden inşa ediliyorsa, bu tehdit gerçek olsun ya da olmasın, sosyopolitik mühendislik için kullanılmaya çoktan başlamıştır. Nitekim:

"Kimi zaman uzaydan gelenler değil, aramızda dolaşanlar daha tehlikelidir."
@stratejivefikirler

Yeni Bir Zihinsel Seferberlik

Bu yazının amacı, okuyucuya neye inanması gerektiğini söylemek değil; neyi neden sorgulaması gerektiğini hatırlatmaktır. Zira:

"Gerçeği aramak için değil, gerçeği şekillendirmek için savaşıyorlar. Bize düşen, şekillenmemek."
@stratejivefikirler

Gürkan KARAÇAM 

Kaynakça 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —