UİD Berlin Başkanı Sayın Fatih Turen’in, Berlin Eyaleti Ekonomi Senatörü Sayın Franziska Giffey ile gerçekleştirdiği görüşmeye, T.C. Berlin Büyükelçiliği Basın Müşaviri Sayın Hasan Kocabıyık da aktif bir gözlemci olarak nezaketle eşlik etmiştir.
Hasan Kocabıyık Krizi Sadece İzledi
Davet var.
Makam arabası(!) hazırlanıyor.
Gidiliyor.
Gülünüyor.
Fotoğraf veriliyor.
Sonra?
Hiçbir şey.
Çünkü Hasan Kocabıyık orada.
Ama basın müşaviri olarak değil, izleyici kontenjanından.
Berlin Eyaleti Ekonomi Senatörü Franziska Giffey, Ramazan Bayramı resepsiyonunda çıkıyor, Türkiye’deki bir yargı süreci hakkında konuşuyor.
Hani öyle uzaktan dolaylı değil…
Direkt iç işlerine dair.
Diplomatik bir etkinlikte, doğrudan bir müdahale.
Ve Hasan Kocabıyık orada.
Yine izliyor.
Not almıyor, tepki vermiyor, kamuoyunu bilgilendirmiyor.
Çünkü o zaten kamuoyuyla iletişim kurmak için değil, sadece orada bulunmak için orada.
Büyükelçilik bir gün sonra yazılı açıklama yapıyor.
Yerinde, dengeli bir açıklama.
Ama basın müşaviri o açıklamayı dahi sahiplenmiyor.
Ne bir basın bülteni,
Ne Alman medyasına yönelik stratejik bir bilgilendirme,
Ne sosyal medya üzerinden kamuoyunu bilgilendirme…
Yok.
Daha önce de böyleydi.
TDU toplantısında da öyleydi.
Diğer protokol görüşmelerinde de.
Hep orada ama aslında hiçbir yerde.
Hasan Kocabıyık bu kriz döneminde hiçbir refleks göstermedi.
Ne Alman medyasında çıkan haberlere dair bir hazırlık yaptı,
Ne de kriz öncesi ve sonrası süreçte bir kamu diplomasisi yönetti.
Türkiye’nin Almanya’daki vitrini Berlin Büyükelçiliği.
Onun vitrininde de medya cephesi çökmüş durumda.
Çünkü görevde bir basın müşaviri yok.
Bir “seyirci” var.
Üstelik devlet ciddiyetini temsil eden bir koltukta.
Peki soru şu:
Hasan Kocabıyık ne zaman görev yapacak?
Yoksa o koltukta “görev yapmak” zaten sadece orada bulunmak mı sayılıyor?
Şayet konuya ilişkin herhangi bir çalışma gerçekleştirildiyse, medya.berlin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mustafa Ekşi’nin bilgilendirilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.
