Bugün, 19 Şubat 2025 Çarşamba

-OPERATÖR DOKTOR İBRAHİM ÖKTEM MİLLİ EĞİTİM BAKANI

-DR.İBRAHİM ÖKTEM’DEN BURS ALDIM

-İNÖNÜ’YÜ ZİYARET

-İNÖNÜ’YÜ KÖR EDEN ADAM

-SEN BU İŞLERİ ÖĞRENMİŞSİN

“ECEVİT MEMLEKETİ MAHVETTİ” DEDİ , İNANDIRAMADIM

DR. İBRAHİM ÖKTEM

Bu bölümde:
o Lise yıllarından devam
o Dr. İbrahim Öktem
o İsmet İnönü
o Ecevit

OPERATÖR DOKTORDAN MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLURSA - DR. İBRAHİM ÖKTEM’DEN BURS ALDIM - İNÖNÜ’YÜ ZİYARET – İNÖNÜ’YÜ KÖR EDEN ADAM – “SEN BU İŞLERİ ÖĞRENMİŞSİN!” – “ECEVİT MEMLEKETİ MAHVETTİ” DEDİ, İNANDIRAMADIM 
*
Bir gün Avukat Aziz Baban yokken büroya bir ziyaretçi gelir. Liseli Vahit, ziyaretçinin ismini not almak ister.

OPERATÖR DOKTORDAN MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLURSA

Vahit Özdemir: Gelen Doktor İbrahim Öktem’miş. O zaman isimleri biliyorsunuz ama kişileri tanımıyorsunuz. Televizyon yok çünkü. “Efendim, siz eski Millî Eğitim Bakanı değil misiniz?” diye sordum. “Evet,” diye karşılık verdi. 
“Siz bir sürü öğrenciyi mağdur ettiniz.”
“Ben ne yapmışım ki?”
“Benim bir sıkıntım olmadı ama, benim çok yetenekli arkadaşlarım belge aldılar, sınıfta kaldılar. Mağdur oldular.”
O zaman şunu itiraf etti: “Evladım, ben operatör doktorum. İsmet Paşa beni Millî Eğitim Bakanı yaptı. Nuri Kodamanoğlu diye bir müsteşarım vardı. Bütün bu işleri başımıza o sardı.”
Aslına bakarsanız, yapılması gereken bir şeydi. Mesleki teknik alana geçiliyor ve öğrencilerin sınıf geçmeleri zorlaşıyor. O sırada Ecevit Genel Sekreter, İbrahim Öktem de onun Genel Sekreter Yardımcısı.

DR. İBRAHİM ÖKTEM’DEN BURS ALDIM

Vahit Özdemir: İbrahim Öktem bana:
“Peki sen ne yapacaksın?” diye sordu.
“Okula başlayacağım.”
Bana baktı: “Sana burs vereceğim,” dedi. “Her ay 50 lira. Ama bir şartla; okuldan bana laf getirmeyeceksin! Şikâyet gelmeyecek! Yazın bursunu keseceğim, çalışacaksın. Başının çaresine bakacaksın.”
Özlem Pekcan: İbrahim Öktem’den biraz daha bahsedebilir misiniz?
Vahit Özdemir: İbrahim Öktem, Millî Eğitim Bakanlığı, İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Eski Demokrat Parti Bursa Milletvekili. Sonra oradan ayrıldı, Hürriyet Partisi’ni kurdu. Partinin Genel Sekreteri’ydi. Daha sonra CHP’ye geçtiler. CHP’nin Grup Başkan Vekili, partinin ikinci-üçüncü adamı. Şimdiki CHP’liler gibi değil. Atatürkçü, laik bir adam. Mesela, İbrahim Öktem bana anlattı. Dedesi Müftü, kızına bir Ermeni kemancıdan özel ders aldırıyor. Ne zaman? 1910’larda. Öget Öktem Tanör , İbrahim Öktem’in kızıdır. 
İbrahim Öktem bana her ay elli lira burs veriyordu muntazaman. Bazen arsızlık yapıyorduk, paramız bitince gidiyorduk yanına. O da “geçen verdim” demiyordu. Hatta bir defasında, hiç unutmam, Allah rahmet eylesin, cüzdanına baktı para yok. Gitti Ecevit’in yanına girdi. Ecevit küçücük bir odada oturuyor. Ulus’talar, öyle saltanat yok. Ondan elli lira aldı geldi, bana verdi.

İNÖNÜ’YÜ ZİYARET

Vahit Özdemir: Bir defasında Dr.İbrahim Öktem’le birlikte zamanın CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’yle bayramlaşmak için Pembe Köşk’e gittik. 16 yaşımdan beri numaralı gözlük kullanıyordum. Durum İnönü’nün dikkatini çekmiş olmalı ki; kaç yaşında olduğumu, nerede okuduğumu, ne zamandan beri gözlük kullandığımı ve gözlük numaramı tek tek sordu. Sorularını cevaplasam da gösterdiği ilginin sebebini pek kavrayamamıştım. Mesele benim açımdan sonraki yıllarda anlam kazandı.  

İNÖNÜ’YÜ KÖR EDEN ADAM

Vahit Özdemir: Brüksel Başkonsolosluğunda görev yaparken Belçikalı ünlü göz doktoru Jules François’ya muayene olmak üzere Türkiye’den hasta gelirdi. Büyükelçi Sulhi Dişlioğlu muhtemelen Fransızca hakimiyetimden dolayı VIP hastalara benim eşlik etmemi uygun görmüştü. Böyle bir VIP muayenesi sonrası Dr. François benim de gözlerimi muayene etmek istedi ve çeşitli tetkikler uyguladı. İşlemler bittikten sonra sinirle gözlüğümü yere fırlattı: “Sana bunu veren kimdi? Baytar mıydı?” diye sordu. Hayretler içinde kalmıştım, güç bela: “Ankara’da maruf Göz Doktoru C.” diye karşılık verdim. Dr. François iyice sinirlendi: “Bilirim… Bilirim… İsmet Paşa’yı kör eden adam!” dedi.

Sonradan öğrendim ki; İsmet Paşa Türkiye’de başarısız bir katarakt ameliyatı geçirmiş, şifa bulmak için Fransa’ya Almanya’ya bile gitmiş. O zaman, Pembe Köşk’te gözlüklerimle neden o kadar ilgilendiğini daha iyi anladım.

Özlem Pekcan: İbrahim Öktem’le irtibatınız sürdü mü?

Vahit Özdemir: Elbette. İleriki yıllarda ben de ona imkânlarım ölçüsünde yardımcı oldum. Mesela, ‘79’da İbrahim Öktem 75 yaş civarında, İstanbul’da oturuyor, Beşiktaş’ta Alaaddin Yavaşça ile komşu. Ben de İran’dayım, Urumiye’de. O zaman savaş hâli var. Türkiye ile haberleşmek zor. Genellikle teleks üstünden ulaşıyoruz. Bir defasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün teleks servisine mesaj gönderdim. İsmimi, görevimi yazdım, verdiğim telefon numarasını arayarak aileme sağlıkta olduğumu bildirmelerini istedim. Onlar da bildirim yaptıklarına dair cevap verdiler. Aynı şekilde Milliyet Gazetesi’ni aradım teleksle. Dış Haberler Müdürü Sami Kohen’e ulaştım. Ona kendimi tanıttım, Öktem’in telefon numarasını verdim. “Hâlini hatırını sorar mısınız? Bir ihtiyacı var mı?” diye rica ettim. O da gazeteci; “Siz de bana İran’la ilgili bilgi verir misiniz?” dedi.
Ertesi gün İran’la ilgili bilgiler gazetede. Ama tabii bunlar açık bilgiler, gizli ya da kritik değil. Bizim Tahran’daki Büyükelçi diyormuş ki; “Allah Allah bunları nereden öğreniyorlar?” O arada Sami Kohen de İbrahim Öktem’le konuşmuş, o da: “Benim çayım kahvem bitti. Vahit bana göndersin,” demiş. Çünkü o tarihte Türkiye’de çay-kahve yok. 
Gittim 4-5 kilo çay, 4-5 kilo çekilmemiş çiğ kahve aldım. İranlı bir öğrenciyle Türkiye’ye göndereceğim.
“Kime götüreceğim?” diye sordu.
“Eski Millî Eğitim Bakanı’na.”
“Bana faydası dokunur mu?”
“Evet, elbette.”
“O zaman ben de 4-5 kilo çay-kahve götüreyim.”

Böylece İbrahim Öktem’in evine 7-8 kilo çay, 7-8 kilo kahve gidiyor. O da birazını Alaaddin Yavaşça’ya veriyor. Sonra Türkiye’deyken ziyaretine gittim, Yavaşça’yı da çağırdı. “Alaaddin bak bu bizi hapse gönderecek adam!” dedi. “Evi polis bassa biz ne diyeceğiz! Bu toplu kaçakçılığa girer!” Böyle şakalaştı. O ölünceye kadar kendisiyle irtibatım devam etti. Hatta bana: “50 tane öğrenciye burs veriyordum, bunun 49’u arayıp sormuyor.  Bir tek sen vefalı çıktın,” dedi. “Keşke sana daha çok burs verseydim.”

“SEN BU İŞLERİ ÖĞRENMİŞSİN!”

Vahit Özdemir: İbrahim Öktem’i en son Bulvar Palas’ta ‘82’nin ağustos ayında gördüm. Birlikte yemek yedik. Eşinin akrabası bir bayanın vatandaşlık işi vardı. Onu, yemekten önce Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne götürdüm. Bayanın da ismi uzayıp gidiyor. Baktım oradaki jandarma yüzbaşı bizim eski bakana surat asıyor. “Yüzbaşım,” dedim. “Beyefendi tanınmış bir operatör doktor ve Millî Eğitim eski bakanı.” Adam bunun üzerine toparlandı. Dışarı çıktığımızda Öktem bana: “Sen bu işleri öğrenmişsin!” dedi.

“ECEVİT MEMLEKETİ MAHVETTİ” DEDİ, İNANDIRAMADIM

Vahit Özdemir: Oradan Bulvar Palas’a yemeğe gittik. Orada beni bazı CHP’lilerle tanıştırdı. Yemeği baş başa yiyoruz. Ben alkol kullanmıyorum, o limonlu votka içiyor. Ecevit’i sordum. “Hiç sorma! Eline geçen tarihi fırsatı değerlendiremedi,” diye karşılık verdi. “Kendisini de bizi de partiyi de memleketi de mahvetti.”

Ecevit, bugünkü adıyla Avrupa Birliği, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu ile müzakereleri dondurmuştu, bir de Güneş Motel  meselesi var. İbrahim Öktem de muhtemelen bu sebeplerle öyle söyledi.

Ama böyle dediğini kızına dahi kabul ettiremedim. “Babam öyle şey demez!” dedi. Baş başa konuşurken söyledi, ama kimseyi inandıramıyorsunuz.

İbrahim Öktem hem etkin bir bilim adamı hem etkin bir siyasetçiydi.

1963’te Ankara Üniversitesi’ne bağlı ikinci bir tıp fakültesi olan Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin açılmasını sağladı. Ayrıca; “Ortanın solu”nu İsmet İnönü’ye kabul ettirmiş, Ecevit’i Ecevit yapmış kişiydi.

NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir
(E) Diplomat
29 Ocak 2025

NOT: Editör  Özlem Pekcan’ın kaleme aldığı ÇARIKLI DİPLOMAT kitabından alıntıdır.


NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir

30.01.2025 10:34:00

ANAHTAR PARTİ'DEN EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ VURGUSU

SERKANDAŞ SİGORTA BÜYÜKLER AMATÖR KÜME PLAY-OFF KURALARI ÇEKİLDİ

Et ve Süt Kurumu Sunar: “Tabii Yersen”

AK PARTİ 8. BÜYÜK OLAĞAN KONGRESİ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

ERZURUM B.B. U-16 YAŞ GRUBU DOLU DİZGİN DEVAM EDİYOR

“Sözün gülcesi”nde, Yaseminler tüter mi, hâlâ?

“25. Gün” çok yakında Arz Tv ekranlarında…

DADAŞLAR ZİRVE TAKİBİNİ SÜRDÜRÜYOR

Erzurum’da kalitenin ve halka hizmetin diğer adı: Düzgün…

Erzurum’un Düzgün marketi var…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 23 20 0 3 36 63
2.Fenerbahçe 23 18 2 3 37 57
3.Samsunspor 23 14 5 4 14 46
4.Eyüpspor 23 11 5 7 14 40
5.Beşiktaş 22 10 4 8 11 38
6.Göztepe 22 10 7 5 13 35
7.İstanbul Başakşehir 23 9 8 6 8 33
8.Kasımpaşa 23 7 6 10 -4 31
9.Trabzonspor 22 7 7 8 10 29
10.Gazişehir Gaziantep 22 8 9 5 -2 29
11.Alanyaspor 23 7 9 7 -6 28
12.Rizespor 23 8 12 3 -12 27
13.Antalyaspor 23 7 10 6 -16 27
14.Konyaspor 23 6 11 6 -8 24
15.Sivasspor 23 6 12 5 -12 23
16.Kayserispor 22 4 9 9 -19 21
17.Bodrum FK 23 5 13 5 -13 20
18.Hatayspor 23 2 14 7 -18 13
19.Adana Demirspor 23 2 18 3 -33 3

YAZARLAR