Evet çok sorulan; geçen hafta "Huri" konusu ardından bu haftaya bıraktığımız, "Erkekler için 4 Eş" konusuna bakalım birlikte...
Eşler arasında kimi zaman espiri(!) konusu olan, kimi zaman ise bu ayetlere dayandırılarak hak görülen ve gerçekleştirilen bir eylem..
Yani bir erkeğin 4 ile sınırlı olmak üzere birden fazla kadını nikahına alması, evlenmesi konusu..
Erkekler için 4 Eş, yani 4 kadınla nikah kıyma, evlenme ruhsatı vardır..
Evet, bu durum Kur'an'da ayetle de sabittir!
Rabbimiz tarafından bu ruhsatın verildiği ayetler ise:
"Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alınız.
O kadınlar arasında adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, bir tane alın!
Yahut sahip olduğunuzla (bir ile) yetinin!
Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan da budur." (Nîsa Sûresi- 4/3)
İşte toplumda "Ayet var! 4 eş iznini Allah (CC) vermiş!" denilerek bahsi geçen ayet bu ayet..
Nîsa Sûresi 3'üncü ayet..
Bu ayet farklı anlamlar çıkmayacak kadar net kelimeler içeriyor..
Hadi cümle cümle giderek açalım bu net ayeti!
"Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız....."
Diye başlamış Rabbimiz...
Dönem ve konum olarak Arap halkları arasında sürekli savaşların olduğu o yılları düşünelim...
Savaşa kim gider?
ERKEKLER!
Bu sebeple savaşlarda en fazla can kaybı hangi cinsiyette olur?
ERKEKLERDE!
Yani sürekli savaşların olduğu bir coğrafyada, doğal olarak erkeklerin sayısı azalmış olur değil mi?
Bunun bir başka sonucu da; bir çok kadının eşini veya bir çok çocuğun babasını kaybetmiş olmasıdır..
Ve hepimizin bildiği üzere o dönem ve şartlardaki kadınlar; sosyal hayatın dışında, işi olmayan, eşinden kendine kalan bir iş veya para olsa dahî bunu yönetemeyen, sadece evlerinde çocuklarıyla ilgilenen yapıdaymışlar...
Peki bu durumda ne sonuç çıkar?
Kadınlar ve çocuklar ya muhtaç haldeler..
Ya da mal varlıkları kötü niyetliler yüzünden tehlikede..
Kısacası kadınlar ve çocukların korunmaya, bir erkek tarafından sahiplenilmeye ihtiyaçları varmış!
İşte bu ayet bu sebep ile:
"Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız......"
İfadesi ile başlar!!
Ve "bu durum var ise" devamında gelir ruhsat!
"....size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alınız." şeklinde.
Şimdi biz bu ayetin sadece bu cümlesini alalım...
4 eş izni var!
Ayet belli!
Rabbimiz izin vermiş!
Vs.. cümlelerle kullanalım ve:
*Eşimizle anlaşamıyoruz diye..
*Onu artık güzel bulmuyoruz diye...
*Gönlümüz başkasına kaydı diye..
*Heyecan arıyoruz diye..
*.....
*.....
Kullanalım!
Olur mu?
Uyar mı ayetteki şartlara?
2'ci eş olarak seçtiğimiz kişiye bakalım...
Şart belli ya o baz aldığımız ayette!!
Kadın zor durumda mı?
Çocukları sahipsiz ve sahipliğe mi ihtiyacı var?
Malı mülkü tehlikede mi?
Öyleyse ruhsat sizin..
4'e kadar hakkınız var..
Ayettle sabit!
Ancak...
Acele etmeden aynı ayetin devamınıda anlayalım isterseniz...
"O kadınlar arasında adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, bir tane alın!
Yahut sahip olduğunuzla (bir ile) yetinin!
Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan da budur."
Bu cümlelerde aynı ayetin devamı...
Şimdi biz bu ayetten; kesip, kırpıp, cımbızla seçip, neresini alırsak alalım bu dönemdeki "sapkın düşüncelerle" veya "nefsî duygularla" yapılan çok eşliliği ÇI-KA-RA-MA-YIZ!
Gelelim bu konudaki diğer ayete buyrun:
"Adil hareket etmeye ne kadar uğraşsanız uğraşın, kadınlar arasında eşitlik sağlayamazsınız!
Bari (birden fazla nikaha mecbur kaldıysanız) bir tarafa kalben tamamen meyletmeyin ki, diğerini askıdaymış gibi
(sevgiden, ilgiden, geçim yönünden mahrum) bırakmış olmayasınız.
Eğer işleri düzeltir ve haksızlıktan sakınırsanız bilin ki Allah şüphesiz bağışlar ve merhamet eder." (Nisa Sûresi-4/129)
Aynı sûre, Nîsa Sûresi 129'cu ayet..
Burada da Rabbimiz, o "şartlı ruhsat" verdiği erkeklere aynı konuda net uyarıda bulunuyor!
Ne diyor?
Hadi ruhsata uygun birden fazla evlendiniz, (mecburiyetten!)..
Böyle olsa bile, ne kadar uğraşırsanız uğraşın eşitlik sağlayamazsınız!
Çünkü kullarını 'YARATAN' olduğundan yüce Rabbimiz biliyor ki:
Kadınlar arasında kıskançlık olur!
Erkeklerin nefsî duyguları üstün gelir!
Ve neticesinde haksızlık olur..
Bu sebeple; "Adil hareket etmeye ne kadar uğraşsanız uğraşın, kadınlar arasında eşitlik sağlayamazsınız!"
cümlesi ile, uyarı ile başlıyor ayet..
Devamında o bahsettiğimiz "gerçek" zorunlu sebeplerle, tamâmen koruma maksatlı yapılan evlilik varsa da:
"Bari (birden fazla nikaha mecbur kaldıysanız) bir tarafa kalben tamamen meyletmeyin ki, diğerini askıdaymış gibi
(sevgiden, ilgiden, geçim yönünden mahrum) bırakmış olmayasınız."
Diyerek uyarıyor!
Net olarak "SAĞLAYAMAYACAĞINIZI" söylüyor!
Peki aslında uyarı niteliği taşıyan ; bu ayetten "Adaleti sağlarsanız 4 eş hakkınız var" çıkar mı?
Çıkar evet!
Ama yine ruhsat belli ve hakkınız.. Şartlar sağlanmışsa hakkınızı kullanabilirsiniz..
Bu ayetlerdeki sayının 4 olarak belirlenmiş olmasının ayrıca bir sebebi daha vardır..
Yine o dönem araplarda; savaşlar sebebi ile yalnız kalan kadın sayısının çokluğundan istifade ederek, 15-20 kadını sahiplenme durumu yaygınmış..
Ve aslında Kur'an ayetleri eş sayısını yükseltmiş değil, o şartlara bakarak düşürmüştür!
Rabbimizin neden teke düşürmemiş, 4'e düşürmüş?
Sebebini yukarıda ayetleri ile ayrıntılı yazdık zaten..
"Mecburiyetlerde kadınların ve çocukların korunma zorunluluğu"
Bu konunun tartışılan diğer boyutu ise Efendimiz (SAV) ve çok sayıda evlilik yapmış olması..
Dîni hassasiyetleri(!) olanlar
"Efendimizin sünneti bu!" diyerek kendilerine çıkış kapısı yapmaya çalışır...
Dinî hassasiyeti olmayanlarda eleştirel bakar ve haşâ O'nun nefsî olarak (şehvetine düşkünlükten) çok evlilik yaptığını iddia eder...
İlkini düşünenlere de ikincisini düşünenlere de cevap:
Efendimiz'in (SAV) kaynaklarda net olmamakla birlikte 12 eşi olmuştur..
İlk olarak 25 yaşında iken 40 yaşında dul ve çocuklu bir kadın olan Hz. Hatîce ile evleniyor..
En genç çağında..
O dönem araplar arasında doğruluğu, dürüstlüğü ile "EMİN" sıfatını almış..
Kimin kızına talip olsa alabilecek iken..
Haşâ dendiği gibi nefsâni düşünse; neden dul ve çocuklu, kendinden 15 yaş büyük bir kadın tercih etsin?
Hadi gönlü kaydı evlendi diyelim..
Arapların çok eş alma adetleri devam ederken neden sonrasında iki, üç, on, onbeş eşi daha olmamış?
Hattâ bir çok kişi kızını O'na 2'ci eş olarak vermek için teklifle gitmesine rağmen!
Hz. Hatîce O'nun 20 küsür yıl tek eşi!
Hz. Hatîce'nin vefatından da 2-3 yıl sonra, 50 yaşında iken ikinci evliliğini yapıyor..
Sonra diğerleri...
Ve bu evlilikletin hiç biri nefsâni değildir!
Hepsinin bir hikayesi, bir sebebi vardır...
*Ya stratejik olarak kabileler arası ilişki!
*Ya siyasal anlamda ilişkilerde gereklilik!
*Ya dîni tebliğ için kabilerlerle akrabalık ilişkisi kurma niyetli..
*Ya ayette geçtiği gibi yakın çevresinde bulunan sahipsiz olanlara himaye maksatlı!
Artı, Hz.Aîşe validemiz dışındaki diğer tüm eşleri ya dul, ya çocuklu ve yaşça büyük kadınlardır..
Bu şartlarda, dendiği gibi çok evliliklerinin nefsî olması mümkün müdür?
Hz. Aîşe ile evliliği de bir hikmet üzeredir..
Allâhu âlem, belkide Hz. Aîşe herkesçe bilinen zekâsı sebebi ile eş yazılmıştır Rabbimiz tarafından...
Çünkü Efendimiz'in (SAV) vefatının sonrasında; hafıza kuvveti ile, zekâ ve kabiliyetleri sebebiyle ve O'nunla birebir yaşamış olmasından dolayı en çok hadis rivayeti ulaştıran, fıkhî konularda erkek sahabelerin dahî fikrine başvurduğu bir konumdaydı..
Tek genç eşin hikmeti de bu olabilir mi?
Ez cümle..
"Efendimiz'in sünnetidir" derken bu ayrıntılara bakarak!
"Ayet var" derken ayetin ayrıntılarını, şartlarını ve uyarılarını dikkate alarak!
"Ben ikinci, üçüncü, hattâ dördüncü eşle nikahlanabilirim"
Diyorsanız...
Buyrun ruhsat sizin...
Ama atalar dikkatli olmak konusunda ne demiş:
"DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN DA OLMA!"
Aman dikkat:)
Ve son olarak ben bir soru sorayım müsadenizle...
Ayetlerle emredilen her şeyi dört dörtlük yerine getiriyor muyuz?
Ya da sünnetleri?
Cevap "EVET" ise ne mutlu sizlere...
O zaman bu 4 eş ruhsatlı ayet ve sünnetlerin de gereğini dosdoğru yapacaksınızdır inşallah...
Sürç-i lîsan ettiysek önce Rabbimiz tarafından, sonrasında sizler tarafından affola....
RABBİM HEPİMİZE AYETLERİNİ DOĞRU OKUMAYI, ANLAMAYI, HAYATINA GEÇİREBİLMEYİ..
HABÎBİNİN YOLUNU YOL BİLMEYİ NASİP EYLESİN İNŞALLAH...
VESSELÂM...