9659,48%0,49
37,90% 0,05
41,06% 0,14
3766,88% 0,98
6070,97% 1,51
Okurun Penceresi/Memet Gözütok
Ve bir damla daha düştü edebiyat deryasının bağrına. Hem de bir GÖZE misali, berrak, sade ve samimi olarak yudumlayanına ab-ı hayat olsun…
Cehalet çöllerinde esmekte olan hiçlik kasırgasının açmış olduğu ve halen daha üzerimizde mevcut bulunan, kanayan yaralarımızın dermanı olacak ve inşallah her geçen gün hasta ruhlarımızın şifasına bir nebze dahi olsa derman eyleyecekti.
Beyaz gelinlik giymiş gibi karla sarıp sarmalanan toprağın cemreyle buluşması akleden kalbe ibret nazarıyla bakanlara, büyük bir görsel şölen...
Yeşilin uyandığı suların gözelerden kaynamaya başladığı bu günlerde Alparslan Aydın hocamızın ‘Göze’ adlı eseri elime ulaştı.
Her fikrin bir göze olup kaynayıp durduğuna değiniyor.
Küçük fidanları koca bir çınara dönüştürdüğüne büyüklerimizden örnek vererek açıklıyor. Eserinin söz başında Yunus Emre’yi koskocaman bir ummana benzetiyor. Sultan Alparslan’ı Anadolu'nun kapılarına, Fatih Sultan Mehmet'i Konstantinopolis’e surlarının önüne getiren idealin bir gözeden çıkan fikirlerin olduğunu konu ediniyor. Göze iken çağlayan, göze iken koskoca ırmak olup cihanın dört bir yanına yayılan idealleri okuyucusuyla paylaşıyor. Kitap dört bölümden oluşuyor. Kitabın birinci bölümü olan Fikrimin Gözesinden bölümünde on bir denemeye yer veriyor. Kitabın ikinci bölümü olan Ruhumun Gözesinden bölümünde on sekiz şiire yer veriyor. Kitabın üçüncü bölümünde Gönlümün Gözesinden bölümünde otuz üç şiire yer veriyor. Kitabın dördüncü bölümü olan Yurdumun Gözesinden bölümünde ise on şiire yer veriyor.
Eser hepimizin ruhunda kaynayıp duran bir gözü olduğunu bu gözelerin ırmaklara dalga dalga denizlere dönüşebileceği aktarıyor.
Cehalet çöllerinde susuz kalmış gönüllere şifa olması temennisiyle…