9763,67%-1,55
36,32% 0,08
37,97% 0,31
3436,50% 0,32
5658,71% 0,00
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun, bugün gerçekleştirileceği duyurulan Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a yönelik ziyareti iptal edildi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bugün saat 13.00'de Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı ziyaret edeceği dün İYİ Parti tarafından duyurulmuştu. Bu sabah İYİ Parti'den yapılan açıklamayla görüşmenin ileri bir tarihe ertelendiği açıklandı.
Görüşmenin ertelenme sebebi ise İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun ağır gribal enfeksiyon geçirmesi olarak açıklandı. Dervişoğlu'nun bugün doktor kontrolünün ardından evinde istirahat etmesi planlanıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına, tutuklama kararı verilen İstanbul Adliyesi önünden tepki göstermişti.
Dervişoğlu, “İzledikleri yollar, yöntemler açıkça göstermektedir ki, bunlar FETÖ'nün ortakları oldukları kadar, öğrencileridir de. Yargı eliyle uydurma soruşturmalar, ne idüğü belirsiz kararlar, medya eliyle hedef gösterme ve itibarsızlaştırma çalışmaları geçmişte yaşadığımız süreçlerin bugünkü benzerleridir. Dün sırasıyla, adım adım yargıya ve orduya bu yöntemlerle çökmüşler ve çöreklenmişlerdi. Bugün ise kurumsal muhalefete adım adım çökmek ve çöreklenmek istemektedirler” ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Dervişoğlu şunları ifade etmişti:
"Bunları haftalardır Türk milletine karşı girişilen büyük bir kalkışma olarak adlandırıyorum. Terörist başının Meclis’te konuşma yapmasını önererek Türkiye'deki terörü bebek katiliyle müzakere ederek bitireceğini zanneden ar damarı da çatlamış bir kalkışmanın içerisindeyiz. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanması, muhalefetin belediye başkanlarının üzerinde sallandırılan kılıçlar, milletvekili transferleri, şahsımın malum çevrelerce açıkça ve hoyratça tehdit edilmesi, bu tehdit karşısında tüm siyasetin ve harekete geçmesi gereken makamların kafalarını kuma gömmeleri, gazetecilere yargı eliyle gözdağı verilmesi, suç işleme ve suça azmettirme özgürlüğü olan aparatların PKK dahil her türlü terör örgütünün iktidar ve ortaklarının vazgeçilmezleri olması, konuşamayan, korkan ve susan bir Türkiye'nin yaratılması için ekonomik krizin ve sürekliliğinin sağlanarak milletimizin yokluğa mahkum edilmesi, bu yoklukta vatandaşların iktidar ve ortaklarının eylem ve kararlarına karşı sindirerek sessizleşmesi bu büyük kalkışmanın planlanmış aşamalarıdır.”