Bugün, 25 Nisan 2025 Cuma
  • BIST 100

    9445,57%-0,48
  • DOLAR

    38,42% 0,22
  • EURO

    43,74% -0,05
  • GRAM ALTIN

    4056,23% -1,77
  • Ç. ALTIN

    6581,38% -0,97

Günümüzde zayıflayan iki duygu utanç ve merhamet duygusu!

Çağımızda utanç duygusunun çok zayıfladığını dile getiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dürtü kontrolü sağlayan en önemli duygu da utanç duygusudur. Utanç duygusu ve merhamet duygusu, gençler arasında bu çağda zayıflayan iki temel duygudur.” ded

GENEL 14.04.2025 12:48:21 0
Günümüzde zayıflayan iki duygu utanç ve merhamet duygusu!

Dürtü kontrol bozukluğunun bir kısmının kişilik bozukluklarından kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, Dürtü kontrol bozukluğunun, psikiyatri sınıflandırma sisteminde ana başlıklardan biri olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dürtüsellik, kişinin dürtülerini, arzularını kontrol etme konusunda yaşadığı başarısızlıkları ifade eder. Her insanın aklına anlık düşünceler gelebilir. Ama dürtü kontrol bozukluğu olanlar düşünceyi hemen eyleme döker ve kontrolsüz şekilde hareket edebilirler.” dedi.

Kleptomanide kişinin çalma dürtüsünü kontrol edemediğini, Piromani hastalarının yangın çıkarma isteğini engelleyemediğini, patlayıcı bozukluğu olan kişilerin, küçük bir engellenme karşısında orantısız ve aşırı tepkiler verebildiğini, Trikotillomani de ise kişinin sürekli saçlarını, kaşlarını veya kirpiklerini yolduğunu hatta deriyi kanatacak seviyeye getirdiğini anlatan Tarhan, “Adli vakalara da çok rastlanır. Birçok tecavüz, darp, cinayet gibi vahşi suçlarda arka planda dürtüsel davranışların yattığı biliniyor.” ifadesinde bulundu.

Orantısız tepkiler vererek haklıyken bile haksız duruma düşebilirler

Bu kişilerin hem kendilerine hem de başkalarına zarar verdiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Kişi hem kendine hem de başkalarına zarar veren bir eylemi şiddetle gerçekleştirme arzusu duyar ve bu arzuya karşı koyamaz. Eylemleri planlı olabileceği gibi, çoğu zaman plansız gerçekleşir.” diye konuştu.

Bu kişilerin, eylemden önce içlerinde ciddi bir sıkıntı, bunaltı ve agresyon hissettiklerini, eylemi gerçekleştirdikten sonra ise rahatladıklarını anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Bu rahatlama duygusu, eylemi devam ettirmelerine neden olur. Eylemden sonra suçluluk hisseden vakalar olduğu gibi, daha ileri vakalarda suçluluk hissetmeyenler de vardır. Bu dürtü kontrol bozuklukları, özellikle evlilikteki birçok sorunun arka planındaki temel sebep olabiliyor. Geçici bir fırtına esiyor. Bu fırtına estiği zaman aslında niyet zarar vermek ya da karşı tarafı incitmek değil, ama dürtüsellik nedeniyle herhangi bir şekilde engellendiklerinde ya da kafalarındaki kaygı giderilemediğinde, orantısız tepkiler vererek haklıyken bile haksız duruma düşebilirler.” şeklinde konuştu.

Dürtüleri kontrol etmeyi çocuklar sonradan öğreniyor

Bu durumun çocuklarda doğal olarak var olduğunu, çünkü dürtüleri kontrol etmeyi çocukların sonradan öğrendiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Aslında beynimizin ön bölgesinde orbit frontal korteks bulunur. Bu bölge, davranışlarımızın tekrarından sorumludur ve ‘Dur, yapmaya uygun/uygun değil, geçerli/geçerli değil’ diye karar veren beynimizdeki en önemli alandır. Obsesif Kompülsif Bozukluk da bu bölgedeki bozukluktan kaynaklanır. Çocuklarda beynin ön bölgesi daha olgunlaşmadığı için ayırt etmeyi yapamazlar. Mesela çocuk çarşıya, bakkala gitti ve kendisine ait olmayan bir şeyi para vermeden aldı ve geldi. Çocuk bunun ayıp, yasak, doğru olmadığını veya kuralları bilemez. Alıp gelir. Eve geldiği zaman ‘Bunu nasıl aldın, parasını verdin mi?’ diye sorulduğunda eğer baba ‘Aferin, açık göz oğlum benim, helal olsun’ derse o çocuk bu davranışı devam ettirir ve bir müddet sonra yasal sorunlar yaşamaya başlar. Ama baba, ‘Bak çocuğum, bunu almışsın ama parasını vermeyi unutmuşsun, hadi gidelim verelim’ deyip çocuğu götürüp ve elindeki parayı bakkala verdirtse, o zaman çocuk nerede duracağını, sınırları öğrenmiş olur. Nerede duracağını öğrenmiş olur çocuk. Sınırları öğrenmiş olur. Bu işte dürtü kontrol bu şekilde öğreniliyor. Dürtü kontrolü sağlayan en önemli duygu da utanç duygusudur.”

Utanç duygusu çok zayıfladı!

Utanç duygusunun çok zayıfladığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Utanç duygusu ve merhamet duygusu, gençler arasında bu çağda zayıflayan iki temel duygudur. Empati de aslında bizim kültürümüzde merhamet duygusu olarak ifade edilir. İşte bu duyguların zayıflaması dürtü kontrolünde büyük önem taşıyan utanç duygusunu da etkiliyor. Bilge kişiler bir olay karşısında "Allah mahcup etmesin" veya "Allah utandırmasın" derler. Neden? Çünkü o duygu, çocukları, gençleri ve insanları birçok kötülükten alıkoyuyor. Bu, başkasına zarar vermeme duyarlılığıdır.” dedi.

Dürtü kontrol bozukluğunun bir kısmının kişilik bozukluklarından kaynaklanıyor

Dürtü kontrol bozukluğunun bir kısmının kişilik bozukluklarından kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, şunları kaydetti:

“Mesela B kümesi kişilik bozuklukları var. Antisosyal kişilik bozukluğu ve histerik kişilik bozukluğu gibi durumlarda dürtüsellik çok görülür. Bu kişiler suç davranışına yatkın ve beceriklidirler. Antisosyal kişilikler, kriminal tiplerdir. Onlarda dürtü kontrol bozukluğu sıklıkla bulunur. Çoğu zaman planlayarak yapmazlar ama hoşlarına gideni veya kendilerini engelleyen şeyi ezip geçerler. Diğer taraftan Borderline Kişilik Bozukluğu olarak bilinen sınır kişilik bozuklukları da vardır. Adından da anlaşılacağı gibi, bu kişiler davranış sınırlarını tam olarak geliştirememişlerdir. Bir günde dört mevsimi yaşarlar. Sabah nefret ettikleri bir şeyi akşam sevebilirler. Bir diğer dürtüsellik türü de kendine zarar verme davranışı içeren bozukluklardır. Ayrıca kompulsif alışveriş de görülebilir. Kişi alışveriş yapar, eve gelir fakat kolileri bile açmaz. Sadece alma eyleminin kendisi önemlidir, amaçsızca yapılır. Otizm spektrum bozukluğunda da dürtü kontrol sorunları ve kompulsif davranışlar sıkça görülür.”

Narsistik özelliği olanlar tehdit olarak algıladıklarını yıkıp geçer

Narsistik özelliklere sahip kişilerin genellikle dürtüselliklerini, kendilerine uymayan veya kendilerini onaylamayan kişileri tehdit olarak algılayarak gösterdiklerini de anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Bu tehdit olarak algıladıkları şeyleri yıkıp geçmeleri gerektiğine inanırlar ve öyle davranırlar. Bu da onların diğer zayıf yönlerinden biridir. Çoğu zaman ellerinde güç varken iyi gibi görünseler de güçlerini kaybettiklerinde yapayalnız kalırlar. Dürtü kontrol bozuklukları insan ilişkilerine büyük zarar verir.” dedi.

Patolojik kumar oynamada bu durum çok yaygın

Ajite depresyon ve bipolar bozuklukta da bu durumla karşılaşıldığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şunları dile getirdi:

“Duygu durum bozukluklarında kişiler duygularını yönetemediği için aşırı ve orantısız sevgi veya nefret gibi iniş çıkışlar yaşayabilirler. Bu bozuklukta kişi, kendi kişiliğine dışarıdan bir gözlemci gibi bakar ve kendisinin tam olarak farkında değildir. Patolojik kumar oynamada bu durum çok yaygındır. Şu anda siber kumar çok yaygınlaştı, ciddi bir sektör oluştu. İnternet ortamı, dürtü kontrol bozukluğunu tetikleyen elverişli ve ödüllendirici bir ortamdır. Kumar oynama eğilimi olan kişiler kolaylıkla patolojik kumara yönelebilirler. Cinsel kompulsiyonlar da benzer şekilde yaşanır. Kişi cinsel dürtülerini kontrol edemediği için birçok sorun yaşar ve bu durum adli vakalara dönüşebilir. Yeme bozukluklarından tıkanırcasına yeme bozukluğu da bir örnektir. Kişi sürekli yer ve ardından kendini kusturur ya da yediklerini yakmak için günde beş saat spor yapar. Bu da dürtü kontrol bozukluğu olarak karşılaştığımız vakalardandır.”

Dürtü kontrol bozukluğu, tek başına bir rahatsızlık olarak nadiren görülüyor

Her hastalığın içinde dürtü kontrol bozukluğu bulunabileceğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, “Eğer başat bulgu dürtü kontrol bozukluğu ise, kişi dürtü kontrol bozukluğu tanısı alır. Ancak genellikle diğer hastalıklarla bir bağlantısı muhakkak olur. Yani dürtü kontrol bozukluğu, tek başına bir rahatsızlık olarak nadiren görülür.” diye konuştu.

Eğer kişi durumunun farkındaysa yüzde 50 oranında çözüm olduğunu, çünkü beynin davranışları, dürtüleri ve arzuları kontrol eden organ olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Nasıl midemiz sindirim organımızsa, beynimiz de duygu, düşünce ve davranışın organıdır. Beyindeki altyapı bozuksa nasihatin hiçbir faydası olmaz. ‘Yapma, kafana takma, senin her şeyin var, niye böyle yapıyorsun?’ gibi nasihatlerin hiçbir etkisi olmaz. Çünkü beyindeki nörolojik ve nörobiyolojik altyapı bozulmuştur. Kimyasal ve elektriksel iletimde sorunlar vardır. Önce bu altyapıyı düzelttikten sonra yüzde 50 yol alabiliriz. Ardından terapiyle devam ederiz.” şeklinde konuştu.

Dikkat eksikliği olan kişiler dürtüseller

Eğer dürtü kontrol bozukluğu madde kullanımına bağlıysa, öncelikle madde kullanımını ortadan kaldırmadan bu bozukluğun düzeltilemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Gerektiği durumlarda kişiler, 3 ila 6 ay rehabilitasyon merkezlerinde kalır, tedavi görür ve desteklenir. Kişi istemese ve bir süre sonra hastaneden çıksa bile, birkaç hafta içinde tekrar madde kullanmaya başlayabilir. Bu, dürtü kontrol bozukluğunun bir yansımasıdır. Kişi pişman olduğunu, kendine ve başkalarına zarar vereceğinin farkında olmasına rağmen engelleyemez. Sonradan pişman olsa da bu pişmanlığın bedelini ödemekten kaçınır. Ergenlik dönemi zaten dürtü kontrol bozukluğunun doğal olarak var olduğu, en fırtınalı dönemdir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun dört ana belirtisi vardır: Dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, dürtü kontrol bozukluğu ve davranış bozuklukları. Dürtü kontrol bozukluğu, bu dört ana belirtiden biridir. Dikkat eksikliği olan kişiler dürtüseldirler. Bu özellik de zaten beyindeki dopamin metabolizmasının yetersizliğinden kaynaklanır.” dedi.

Dürtü kontrol bozukluğu, ergenlik çağında fark edilebilir

“Ailelerin dürtü kontrol bozukluğu konusunda dikkat etmesi gereken en önemli şey, çocuk bir hata yaptığında, bir şeyi kırdığında veya döktüğünde pişmanlık duyup duymadığıdır.” diyen Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Eğer pişmanlık duyuyorsa, bu durum çocuğun pişmanlığı görmesi açısından yüzde 50'lik bir kazanımdır. Ailenin ‘Bunun tekrar olmaması için ne yapmamız lazım?’ şeklinde yaklaşması, çocuğun dürtü kontrol bozukluğu konusunda hayatta bir şeyler öğrenmesini sağlar. Öğrendiği bu şeyler, çocuğun olgunlaşma sürecine girmesine yardımcı olur. Dürtü kontrol bozukluğu, ergenlik çağında fark edilebilir ve tedavi edilmemiş olan durumlarda sonradan ortaya çıkar.” (İLKHA)

İstanbul'da 4,3 büyüklüğünde deprem

Antalya'da ormanlara giriş yasağı

Rektör Müftüoğlu’nun Yönetiminde Kariyer Yolculuğu Paneli…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Luxon ile görüştü

Ağrı'da gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonunda 7 kişi tutuklandı

Gazze'de can kaybı 51 bin 439'a yükseldi

Murat Nehri ve Taşlıçay Deresi debisi yükseldi, zaman zaman taşkınlar yaşandı

Rektör Hacımüftüoğlu:Türkiye Yüzyılı vizyonunun en önemli yapı taşları, bilgili, üretken ve idealist gençlerimizdir…

Türkiye'de yerli sıtma bulaşı sona erdi

Kontrolden çıkan otomobil evin bahçesine düştü: 3 yaralı

MASKİ'den 300 milyon liralık altyapı yatırımı

HÜDA PAR İl Başkanı Gülsever: Silvan Barajı faaliyete geçerse Diyarbakır'ın tarım sorunu biter!

Malatya'da binlerce fidan toprakla buluştu

Siyonist katiller çadırda yaşayan 5 kişilik aileyi şehit etti

Milli Gençlik Derneği Adıyaman il temsilciliği açılıyor

Rişvan aşiretinin çınarı Mustafa Turanlı son yolculuğuna uğurlandı

Sivas Belediye Meclisi'nde öğrencilerle özel oturum

Kocaeli'de Başiskele Kavşağı Projesi ihaleye çıkıyor

Kocaelispor bayrağı, Osmangazi Köprüsü’ne asıldı!

Mevlid-i Nebi etkinliğine katılanlar: Peygamber Efendimiz bizim her şeyimizdir, davası davamızdır

Dünya Gıda Programı: Gazze'de gıda stokları tamamen tükendi

Trump: Kırım Rusya'da kalacak

Prof. Dr. Naci Görür’den Marmara Depremi uyarısı: Dirençli kentler oluşturalım!

Deprem riskine karşı modüler çözüm! 3 yılda 1 milyon konut mümkün

AS Merkez'de çatlak görüntü krizi! Personel işten çıkarıldı

Otomobil ile minibüs çarpıştı: 3 yaralı

Tarımda en büyük pay bitkisel üretimde... İlk çeyrekte 32,6 milyar TL'lik destek

Antalya’nın içme suyu geleceğine dev yatırım

Konya Selçuklu'nun vizyon projelerine yakın mercek

Batman'da fıstıkta verimliliği artırmaya yönelik çalışmalar sürüyor

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Rektör Müftüoğlu’nun Yönetiminde Kariyer Yolculuğu Paneli…

Rektör Hacımüftüoğlu:Türkiye Yüzyılı vizyonunun en önemli yapı taşları, bilgili, üretken ve idealist gençlerimizdir…

GENÇ YETENEKLERİ GELECEĞE TAŞIYACAK OLAN KUDAKAF’25 BAŞLIYOR

Route 360: Yeryüzüne “Gökbey”ce bir bakış

ERZURUM 1968 SPOR TRABZON YOLCUSU

23 Nisan: Bir Ülkenin Kaderini Çocukların Gözlerine Yazdığı Gün

Anahtar İşleyene teslim…

“Palandöken’in Eteğinde Türk Motifleri Defilesi” Büyük Beğeni Topladı

Kınalandığımızın farkına ne zaman varacağız ki?

Taşıdığınız isme yakıştı mı şimdi? O zaman ya umursamıyorsunuz ya da farkında bile değilsiniz!

Diyarbakır'da kadınlara dijital destek

TEGV’de 636 çocuğa nitelikli eğitim desteği

Sakarya'da öğretmen adayları suyun yolculuğuna tanıklık etti

Yapay zekâ ile ödev yapmak çocuklara ne kazandırıyor, ne kaybettiriyor?

MEB: İOKBS 2025 planlandığı gibi yapılacak

Malatya Büyükşehir'den sahipsiz hayvanlara yaklaşma eğitimi

Manisa'da “Çölyakta Glütensiz Yaşam” konuşuldu

Makam koltuğu anaokulu öğrencilerine emanet

Okulların çehresi değişti çocukların yüzü güldü

Şahinkaya öğrencilerinden coşku dolu 23 Nisan kutlaması

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 30 24 1 5 44 77
2.Fenerbahçe 30 22 2 6 47 72
3.Samsunspor 31 15 10 6 8 51
4.Eyüpspor 31 14 9 8 15 50
5.Beşiktaş 30 13 7 10 12 49
6.İstanbul Başakşehir 30 14 10 6 10 48
7.Trabzonspor 30 11 10 9 12 42
8.Gazişehir Gaziantep 30 12 12 6 0 42
9.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
10.Göztepe 30 10 10 10 9 40
11.Konyaspor 31 11 13 7 -5 40
12.Antalyaspor 30 11 12 7 -19 40
13.Kayserispor 30 9 11 10 -11 37
14.Rizespor 30 11 15 4 -13 37
15.Alanyaspor 30 9 14 7 -10 34
16.Bodrum FK 31 9 15 7 -12 34
17.Sivasspor 31 8 16 7 -12 31
18.Hatayspor 30 4 19 7 -25 19
19.Adana Demirspor 30 2 24 4 -48

YAZARLAR