9649,53%-0,68
37,98% 0,03
40,84% -0,31
3688,34% 0,02
5959,44% -0,10
Bediüzzaman Said Nursî'nin vefatının 65'inci yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Avukat Nurullah Küçükoğlu, Nursî’nin 23 Mart 1960’ta Urfa’da vefat ettiğini ve ertesi gün burada defnedildiğini hatırlatarak, naaşının defnedildikten 110 gün sonra askeri cunta tarafından mezarından çıkarılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü söyledi.
“Naaşı hala kayıp”
Küçükoğlu, o dönemde yaşanan süreci detaylarıyla aktararak, “Bediüzzaman Said Nursî, 23 Mart 1960 tarihinde Urfa’da vefat etti ve 24 Mart günü buraya defnedildi. Bütün dünyanın gözü önünde, kamuoyunun bilgisi dahilinde buraya defnedildi. Ancak defnedildikten sadece 110 gün sonra dönemin askeri yönetimi tarafından Urfa’da olağanüstü hal ilan edilerek, şehrin etrafı tanklarla, toplarla çevrildi. Gece yarısı mezar balyozlarla parçalandı, naaşı çıkarıldı ve bilinmeyen bir yere götürüldü. Aradan geçen 65 yıla rağmen Bediüzzaman Said Nursî’nin naaşının akıbetini hala bilmiyoruz. Bu olay, yalnızca belirli bir kesimi değil, tüm insanlığı ilgilendiren büyük bir utançtır. Mezarı tahrip edilerek naaşın ortadan kaldırılması, vicdanları yaralayan ve tarihte kara bir leke olarak kalan bir olaydır.” diye konuştu.
“Naaşın akıbeti açıklığa kavuşturulmalı”
Said Nursî’nin naaşının nereye götürüldüğüne dair bugüne kadar net bir açıklama yapılmadığını dile getiren Küçükoğlu, “Bizler, Bediüzzaman Said Nursî’yi rahmet ve minnetle anarken, aynı zamanda bu tarihi ayıbın bir an önce giderilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Naaşın akıbeti bir an önce açıklığa kavuşturulmalı, her nerede ise bulunup asıl istirahatgahına iade edilmelidir. Bu mesele sadece Nursî’ye gönül verenlerin değil, insanlık vicdanının ortak meselesidir. Yetkilileri göreve davet ediyoruz.” dedi. (İLKHA)