9659,48%0,49
37,90% 0,05
41,06% 0,14
3766,88% 0,98
6070,97% 1,51
Dr. Ergün Öz ve Prof. Dr. Klaus Wolf, 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına seyahat eden Alman seyyah Hans von Schiltberger’in seyahatnamesi üzerine yürüttükleri kapsamlı çalışmalarla, Türk-Alman tarihine ışık tutuyor. Bu çalışmalar, özellikle Schiltberger’in Türkçe yer adlarını nasıl aktardığına odaklanıyor.
Wolf ve Öz’ün araştırmasına göre, Schiltberger yer adlarını yazarken halkın dilinden birebir duyduklarını kaydetmiş. Bu savı destekleyen en önemli örneklerden biri, günümüz Antalya’sını “Adalia” olarak adlandırması. “Bu, onun halkla doğrudan temas ettiğini ve yer adlarını doğrudan halktan duyduğunu gösteren önemli bir kanıttır,” diyor Prof. Dr. Klaus Wolf.
Prof. Wolf ayrıca, “Hans von Schiltberger’in yazdıkları tarihsel bir eser değil, bir seyahatnamedir. Ancak biz onu tarihî bir belge gibi değil, dikkatle analiz edilmesi gereken bir gözlem ürünü olarak ele alıyoruz,” diyerek çalışmanın yöntemine dikkat çekiyor.
Schiltberger’in Antalya’yı “Adalia” olarak kaydetmesi, hem Türk-İslam kaynaklarıyla uyumlu hem de Avrupalı kaynaklarda geçen “Satalia” ve “Attalia” gibi biçimlerden farklı. Bu fark, seyyahın yerinde gözlem yaparak halkın kullandığı ifadeleri tercih ettiğini gösteriyor.
Alexander von Bismarck, Alman-Türk İlişkilerini Değerlendirdi.
Prof. Wolf’un Türkçe’ye çevrilen konuşmasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Bu çalışmayı yaparken şunu fark ettik: Schiltberger’in metninde geçen yer adları, zamanın Avrupalı kaynaklarında yer alan biçimlerden çok farklı. Bu farklılıklar, onun gerçekten Anadolu’da bulunup insanlarla doğrudan iletişim kurduğuna işaret ediyor.”
Türk-Alman tarihi üzerine ortak araştırmalarını sürdüren Wolf ve Öz, bu alanda yeni yayınlarla katkı sunmaya devam ediyor. Son olarak kaleme aldıkları makale İstanbul Üniversitesi Tarih Dergisi’nde yayımlandı.
Dr. Ergün Öz ayrıca Türk-Alman ilişkilerinin başlangıcına dair genel kabul gören tarihlerden farklı olarak, ilişkilerin 16. yüzyıl başlarına kadar götürülebileceğini savunuyor. “1548 yılında İstanbul’daki ilk yerleşik Alman elçinin adını ve yerini biliyoruz. Ama mesele şu ki, o dönemi ‘Almanya’ olarak mı tanımlayacağız, bu hâlâ tartışmalı,” diyor.
Araştırmacılar, Hans von Schiltberger’in seyahatnamesi üzerinden yürüttükleri çalışmalarla sadece bir tarihî metni değil, iki kültür arasında erken dönem temasların izini de sürüyorlar.