9336,14%-0,64
38,17% 0,55
43,55% 0,43
4083,57% 0,54
6621,05% 0,78
Bolu Kartalkaya yangının üzerinden aylar geçse de acısı hala taze. Yangınla ilgili ortaya çıkan ihmaller ise gün geçtikçe netleşiyor. Son olarak yedi kişilik akademisyen kadrodan oluşan bilirkişi heyetinin, yangından görüntülerle TBMM'de gerçekleştirdiği sunum ihmalleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre; Komisyonun dinlediği bilirkişi uzmanlarının tespitleri 57 sayfadan oluşan Meclis tutanağına özetle şöyle yansıdı:
Normalde davlumbazlarda da otomatik söndürme sistemleri olması lazım. Öyle bir şey yok, otomatik gaz kesme sistemleri yok. Vana dekoratif kaplamanın arkasında kalıyor. İçerideki vanalar da ulaşılabilecek yerde değil yani hoplayıp zıplamanız lazım. Dolayısıyla hâlâ o vanalar açık durumda bekliyor. Yangını besliyor.
Yangın başladığında alarm çalmış olsaydı ‘altın zaman’ dediğimiz yedi-sekiz dakikalık zaman vardı dumanlar üst katlara gidene kadar, herkes çıkabilirdi. Otel müşterilerinin 80 santimden aşağıda sürünerek çıkmaları gerekmiş. Ayakta koşarak çıkmayı deniyorlar görüntülerde, gerçekten vicdansızlık bu.
Saat 3’ü 24 geçe aşağıdan bir çalışan yukarı çıkıyor, resepsiyona ‘Aşağıda yangın var’ diye bağırıyor. Bağırdığı anda gördüğümüz, resepsiyondaki görevlinin ilk yaptığının telefonundan bir yerleri aramak olduğu. Personelin hiçbir eğitimi yok. Hiç yangın tüpü almayı deneyen yok.
Baş aşçının odasının kapısının önünde yangın tüpü var ama yerlerini bile hatırlamıyorlar. Yangın dolabının içindeki tüp zaten geçmiş tarihli. O dolabın açılmadığını biliyorlar ki lavabonun altına koymuşlar. Aşçıbaşı yangın tüpünü odasının kapısında stoper olarak kullanılıyor, yani kapı kapanmasın diye. ‘Orada söndürme tüpü vardı’ vesaire deyince birileri o tüpü yok etmiş, onu da bulamadık. Kesinlikle yangından sonra alınmış. İşçiler aşağıda kalıyorlar, orada yangın yok. Sigara içecek kadar rahatlar.
Otelin iş güvenliği uzmanı 2023’ten sonra yok ve görev süresi boyunca sadece on dakika uğramış.
“400 gigabyte’a yakın görsel inceledik. 400 gigabyte veri, 400 tane film seyretmek demektir kabaca. Arkadaşın gözleri bozuk, daha da bozuldu, en ufak detayı yakalamanız lazım. Güvenlik kameralarını istedik. Ne hikmetse 22 Şubat’a kadar olan kayıtlar silinmiş. Yangın panelini arıyoruz yani bu bir yere mi saklandı diye. O koridorda insanlar çalışıyor ve biz girdiğimiz zaman bir tanesi geldi ‘Ben sizi kameradan gördüm’ dedi. ‘Sen buraya nasıl girdin, buraya senin girmek yasak’ dedik ve daha sonra başsavcıdan o bütün kameraları da istedik, o kameraları çözümledik ve incelediğimiz şu: Belli tarihlerde orası yol geçen hanına dönmüş, giren, çıkan artık iyi niyetli, ne almışlar, ne götürmüşler bilmiyoruz ama bunlar sorgulanıyor.