Bugün, 23 Mayıs 2025 Cuma
  • BIST 100

    9475,21%0,81
  • DOLAR

    39,02% 0,29
  • EURO

    44,14% 0,24
  • GRAM ALTIN

    4139,01% 0,39
  • Ç. ALTIN

    6643,34% 0,00

Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

Ha, ömrümde hiç gitmediğim her hangi bir şehrin bana yabancı sokaklarında dolaşıyorum; ha, şu an güya kendi memleketimde…

ERZURUM 8.04.2025 17:10:00 0
Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

tum1haber.medya/özel/yorum/haber

Ya hani bugün bayramdı? Çalınacak bir kapımız dahi kalmamış mı?

 

Fotoğraf/Nihat Kılıçoğulları

 

Sözüm ona bugün Ramazan Bayramının ikinci günü ve tam iki saattir arşınlıyordum; bir zamanlar çocukluğumun, gençliğimin ve hatta ömrümün geçtiği ama şimdilerde yabancısı ve ne yazıktır ki yalancısı olduğum bu şehrin sokaklarını. 

 

 

Anılarımda kalan ve çok iyi biliyorum ki, isimlerini duydukları zaman oturup çocuklar gibi ağlayacak insanlarımızın halen daha yaşadığı; bir zamanların Rüzgârlı Sokak, Ankara Sokak, Millet Bahçe, Çamlık, Kurt Deresi Sokaklarının yerine, şimdilerde rakamlardan ibaret olan basit ve ruhsuz sahte sokaklarında kaybolmuştum, iyi mi?

Bir zamanların hemen her mahallede bulunan, çeşme sokaklarının çeşmelerini bile söküp götürmüş o ruhsuz rakamlar… 

Yetmezmiş gibi beğenmedikleri için, söküp götüremedikleri çeşmelerimin de suyunu çalmışlardı. 

 

Hadi be! Böyle de hırsızlık mı olurmuş, dedirtircesine…

Bulunduğum yerden etrafıma bakınıyorum. 

Gökyüzüne kaldırıyorum; sırf şu değerlere yeterince sahip olmayan, unutturulacağını idrak edemeyen ve hatta düşünemeyen, ağırlığınca beş para etmez başımı. 

Bomboş gözlerle, vurgun yemişçesine güya nerede olduğumu çözmeye çalışıyorum. 

Kendimce bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorum; neredeyim, buralar neresi ve ben kimim diye!  Oysa ki şu an kaybolmuş ve adı bile kalmamış mahallelerimin, olmayan sınırında; kaçıncı sokağın, hangi mesafesinde yorulmuşum, farkında bile değilim.

 

Yenisi yapılacak diye yıkılan evlerimizin altında kalan insanlarımızcasına kimselerden ses çıkmaz olmuş! Böyle söylendiğime bakmayın; sözüm ona Ali Paşa Mahallesinde, Habibefendi de veya sırf tarıma darbe için Erzurum Ovasının tarladan bozma arsalarında, Akdeniz’e nazır süper hatta ultra süper ve hatta hatta Samanyolu galaksisinde örneği olmayan ve her hangi bir ismi konulamayan özelliklere sahip, ebesinin fiyatına giden evleri yaparak iki göbeğini birden kaşıyan müteahhitlerden farkım ne benim? 

 

 

 

Ha, ömrümde hiç gitmediğim her hangi bir şehrin bana yabancı sokaklarında dolaşıyorum; ha, şu an güya kendi memleketimde… 

Bir fark göremedim ki!

Her iki yerleşkede de yabancıyım. 

Ne yazık ki kendi geçmişime yalancıyım…

Aralarında birkaç metre olmasına rağmen; boşuna aradığımın bende farkındaydım Cennet Çeşmesinin, Boyahane Hamamıyla olan muhabbetini. Ne yazıktır ki o birkaç metredeki uçurumların, bu yalancı ve yabancı şehirde yaşayanların çoğusu farkında bile değil.

 

 

En son ne zaman Çukur Çeşmenin suyuna eliniz değdi bilmem ama hapsedildiği çukurun içerisinde mırıldandığı yalnızlık türkülerinin melodisi, akıtmış olduğu sularla beraber kimselerin sağır kulağına değmeden ve hatta umurlarında bile olmadan kaybolup gitmişti.

Ah be güzelim, ne diyeyim ki ben sana!

Bu nasıl bir serzenişti, ben bile anlayamadım. 

Duyan da diyecek ki! Timur’un Filleri geçerken buradan, koskocaman bir Murat Paşa Mahallesini darmadağın etmiş te geçmiş. Geriye kalanların yarısında; birilerinin alelacele uğrayıp kaybolduğu, eh işte öylesine yapılmış o fillerin adını taşıyan bir geçiş, diğer yarısında ise fillerin ayaklarının altında yok edilmiş bir tarih… 

Dere Mahallesiyle birlikte kaybolmuş, şimdilerde kaderiyle birlikte Bosna olan bir yer...

 

 

 

 

 

 

 

Sakın ha! 

Zannedilmesin; Bosna diye adlandırılınca, Fil Geçti Köprüsü de Mostar niyetine aklınıza gelmesin, aman haaa… 

Hani ne bileyim, olur da öyle bir bağlantı kurmaya kalkar sözüm ona değişim rüzgarlarının esintisi altındaki hayal dünyanız. Sonrasında yıkılan hayallerinizin molozları arasında kalır zavallı düşünceleriniz de, ederi kayda değer olmadığından aradan bin yıl dahi geçse kentsel dönüşüm kapsamına aldıramazsınız kendinizi… 

Tıpkı diğer adlarla beraber unutulur da gidersiniz; tarihin karanlık, pis kokan geçmişinin derinliklerine… 

 

 

Dağ Mahallesi hangi savaşın kalıntıları arasında kalmıştı hatırlayanınız var mı? 

Ya Şehitler Mahallesi?

Şehitler Mahallesini göreniniz? 

Kimlerin değişim hayallerine kurban verdiniz siz bu tarihi. 

Kavak’ta artık yeller esmiyor, kimselerin deli başında. Unutulmuş birer birer Gölbaşı’nın güzelleri, ne sesleri geliyor artık şuh ve kahkaha yüklü; ne de umudun karışımında delikanlılık kokan. Geride kalanların adını siz koyun, nasıl olsa bulursunuz; vardır listenizde, yalancı bir kahraman… 

Gülahmet kaderine terk edilmişliğin kahrını yaşıyor. Hani derler ya; bir varmış, bir yokmuşun ta kendisi şimdilerde.

Hacı Cuma ise elinde makyaj malzemeleri düşmeyen bir pencere güzeli gibi ne yana dönersen dön, karşına çıkacak. 

Mahalle yanıyormuş onun umurunda mı sanki! 

 

 

 

Habibefendi çok uzun zaman oldu buralardan gideli. 

Hem zaten kimseler hatırlamaz artık Bakkal Cevahir’i, o da epey bir zamandır toplamıştı tasını-tarağını. Birilerinin kendisine verdiği yabancısı olduğu ve hiç ama hiç öğrenemediği bir santral masasının başında umuda hasret öldü garibim…   

Çifte Kardeşler tanımadıkları beton yüklü bir mahallenin ortasında dua edebilecek aşina birilerini arıyor.

Habib Baba sitemkâr ve suskun, yanı başında cereyan eden rezaletten dolayı Abdurahman Gazi küskün, hatta ve hatta Pir Ali Baba kendisini sorgulayacak duruma gelmiş.

Palandöken başka bir kavga içerisinde! 

 

 

Eteklerinin hemen dibinde, gözü önünde betonlaşan ve geçen her saatte toprağını kaybeden Erzurum Ovasına acıyarak bakmakta, yetmezmiş gibi üzerindeki her geçen gün daha bir yabancılaşan kalabalığa baktıkça hırçınlaşır olmuş, dadaşlar diyarına. Kaç zaman oldu kimseler hatırlamaz artık, Palandöken’den salınan kekik kokusunu. Papatyalar eskisi kadar neşeli olmadıkları gibi artık falları da çıkmıyor. 

İpekyolu’nun kadim durağı Erzurum’u, Osmanlı kenti Erzurum’u ve hatta dünü anlatan Erzurum’u hatırlatan birkaç aşina yer kalmıştı; oralarda da çay satılır olmuş bardağı tıpkı o mega/süper/ultra evlerin fiyatında. 

Yazık çok yazık, kıtlama çayın tadını kaçırdınız…  

 

Fotoğraf/Nihat Kılıçoğulları

 

 

Sahi unutmuştum;

Hani bugün bayramdı?

Her caminin kalabalığı, cemaati başka bir âlemdi ya! Misafirlere el uzatılırdı hani, “bu bayram benim soframda bereket ol” diye. Misafir bulamayanların neşesi bayramın ilk gününden kaçardı hani. Komşulukları vardı bu kadim şehrin, kardeşlikten de öte. Akrabalık bile yaya kalırdı yılların komşuluğunun yanında. Ahretlik dostluklar dahi enkaz altında kalarak, karışmış moloz yığınlarına; şimdilerde kardeşler bile kapamış kapılarını kendi yüzlerine. Kimi tatilde, kimi ise işte öylesine bir yerde… Yabancıya sitem ne çare!

Akıllımı akıllı bir de nur topu gibi telefonumuz olmuş artık; kandiller ve cumaları tamamladık, şimdi kimseler açıkta kalmadan rehbere göre toplu mesaj ile bayramlaşıyor.

Tıpkı toplu mezarlara girdiğimiz gibi. 

Garipsenmeden, alışıldık ve aşina olarak.

Kitle olarak, toplum olarak ve halk olarak… 

Bugün bayramdı, öyle ya!

Evin en büyüğünün eli öpüldükten hemen sonra, komşuların açık hatta kilit tutmayan kapıları aralanırdı. O kapıların ardında odalar dolusu muhabbet vardı, kucaklar dolusu sevgi ve samimi bir sıcaklık sıhhati vardı.  

 

Fotoğraf/ Nihat Kılıçoğulları

 

 

 

Eli öpülesi adamlar kayboldu önceleri; sonrasında, kucak dolusu muhabbetler yerini ihanet akşamlarının yakamoz ışıltılarına bıraktı ve züğürt tesellisi olarak bizler yalancı sarhoşluk şarkılarının, küf kokan nağmeleri arasında sadakat arar olduk. 

Nakaratı aynı, notası aynı ve dili aynı olan.

Bayramları kaybettiğimiz gibi komşuluklarımızı da kaybettik o nakarat çığırtkanlıkları arasında, yıkılan hayallerimiz ile birlikte kişiliğimizdi oysaki dua niyetine haykırdığımız sihirli nakarat nağmelerinde;

Para, para, para diyerek can çekiştiğimiz…

Kabul etmesek te, bu gün bayramdı oysa. İspatı, onlarcası duruyor; kapalı kapıların ardında, toplu bir mesaj sesinde ki kişiliğimizi kaybettiğimiz teknolojinin lağım çukurunda...   

 

 

 

Dinle bak! 

Yürekten yanarak bir ağlama sesi geliyor. 

Kimdir bu ağlayan? 

Nedendir bu gözyaşı, niyedir bu telaş?

Hiç kimsenin gücü yetmez ki, sanki de “sahipsiz bir şehir” tutup ta teselli için sarsın kollarında,

Heyhat! 

Ağlayan, kadim şehir Erzurum’un ta kendisi; dinle bak, dinle bak Palandöken’in koynunda…   

      

Haber Editörü

Vedat Kan

vedudi25@gmail.com
Yorum Ekle

Elias Rodriguez'e birinci derece cinayet suçlaması

Kayseri Melikgazi'den vatandaşa konut edinme fırsatı

Toz ve yağmur bir arada! Çamur şeklinde yağış görülebilir!

TERÖRSÜZ TÜRKİYE: Bir Milletin Cesaretle Yazdığı Yeni Tarih

NENE HATUN. 1857- 22 Mayıs 1955

ABD'den Sudan'a kimyasal silah yaptırımı: Hartum'dan siyasi şantaj suçlaması

Netanyahu'dan Batılı liderlere suçlama: HAMAS'a israili yok etme umudu veriyorlar

Gazze'de 24 saatte 85 şehit: Siyonist soykırım sürüyor

Ensarullah'tan siyonist rejime 24 saatte 3 füze

Meksika’da dizel tesisinde patlama

ISPARTA’NIN GAFFAR OKKAN’I

BM: Gazze'de aileler hala yüksek kıtlık riskiyle karşı karşıya

ABD’de uçak kazası: 2 ölü, 8 yaralı

HÜDA PAR heyeti Bitlis'te temaslarda bulundu

Zelenski'den esir takası açıklaması

Kuzey Kore seyir füzesi fırlattı

Finlandiya'dan Rusya sınırında alarm

Alman askerleri Litvanya'ya konuşlandı

BM: Gazze'de zorla yerinden edilmeler devam ediyor

Siirt’te 4. yöresel yemek yarışması düzenlendi

Putin'den Ukrayna sınırında tampon bölge talimatı

Malatya'da Nezaket Okulları yıl sonu etkinliği düzenlendi

Malatya kültürü 7'inci Etnospor Kültür Festivali'nde tanıtılıyor

Kapıkule Sınır Kapısı'nda 382 kilogram uyuşturucu ele geçirildi

Malatya'da 200 adet tekerlekli sandalye dağıtıldı

Cizre’de öğrenciler “Geleceğin Dâhileri Bilim Projesi”nde yarıştı

Büyükşehir Belediyesinden Meydancık'a temiz içme suyu

Filipinler Devlet Başkanı Marcos tüm bakanların istifalarını istedi

MGK sonrası 8 maddelik bildiri:

Temizlik personeli Naim Erdil, içinde para ve ziynet eşyası bulunan cüzdanı sahibine teslim etti - Videolu Haber

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

GELENEKSEL EL SANATLARI ÖĞRENCİLERİNDEN “İZ VE EZGİ” MEZUNİYET SERGİSİ…

Erzurumspor FK U19 Takımı Türkiye Şampiyonası'nda Yarı Finale Yükseldi!

Tortum da güzel şeyler oluyor..

ŞANLI TARİHİMİZİN KAHRAMAN ANASI!

AÇIKÖĞRETİMDE KALİTE VE ULAŞILABİLİRLİK İÇİN YENİ İŞ BİRLİĞİ ADIMLARI

ERZURUMSPOR FK U-19 YAŞ GRUBU TAKIMI TÜRKİYE ŞAMPİYONASINA GALİBİYETLE BAŞLADI....

ERZURUMSPOR FK U19 YAŞ GRUBU TAKIMI TÜRKİYE ŞAMPİYONASIN 'DA SAHNE ALIYOR...

CUMHURBAŞKANI KARARI İLE ERZURUM’DA STRATEJİK BİR ADIM DAHA… ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ BÜNYESİNDE “İLAÇ, AŞI VE BİYOTEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ” KURULUYOR

Atatürk Üniversitesi “Spor Dostu Kampüs” Unvanına Layık Görüldü

ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ U-13 LİGİ START ALDI...

Bursa'da NİLSEM 12'nci sergiyi açtı

Mudanya HEM personeli eğitim vizyonunu geliştiriyor

Çocuklar hayatı sayılarla keşfediyor

İstanbul Rumeli Üniversitesi, Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’nde Akademik Gücüyle Öne Çıktı

MEB 'Uluslararası Eğitim Kongresi' için başvuru sonuçlarını açıkladı

BÜTEM ile 15 bin öğretmene 'özel' eğitim desteği!

Uluslararası Eğitim Kongresi 3-4 Haziran’da Ankara’da!

Manisa’da halk sağlığı için adım!

Son bir ayda deneme sınavlarına ağırlık verin!

Kocaeli İzmit Belediyesi’nden eğitime sağlıklı dokunuş

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59

YAZARLAR