Bugün, 12 Nisan 2025 Cumartesi
  • BIST 100

    9380,95%0,45
  • DOLAR

    37,90% 0,30
  • EURO

    42,94% 1,61
  • GRAM ALTIN

    3957,95% 2,25
  • Ç. ALTIN

    6383,07% 2,67

Prof. Dr. Tarhan: Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor!

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kötülüğün sebeplerinden birisinin de insandaki konformist eğilimler olduğunu vurguladı.

GENEL 7.04.2025 14:29:23 0
Prof. Dr. Tarhan: Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor!

Tarhan, konforculuğa karşı en önemli önerinin, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesi olduğunu söyledi. Tarhan, konforculuk konusunu değerlendirdi.

Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Konfor kavramının, "konforculuk" ya da "konformizm" olarak da bilindiğini dile getirerek, “Konfor, kişinin kendi rahatına düşkünlüğü şeklinde tanımlanabilir. Konfor alanı ise kişinin kendini en rahat ve güvende hissettiği alanı ifade eder. Türkçede ‘rahatlık’ veya ‘rahatına düşkünlük’ kavramları, konforculuğu karşılıyor. Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı. Aslında bu durum, modernizmin doğal bir sonucudur ve şaşırtıcı değildir. Teknolojik gelişmeler, ekonomik refahın artışı, toplumsal normlardaki değişimler, değer yargılarının evrimi ve beklentilerin farklılaşması gibi etkenler konforculuğu beslemiştir. Eğitim sistemi de bu süreci teşvik eden unsurlardan biri. Sadece kendi rahatını düşünen, birey odaklı bir yaşam anlayışı yaygınlaşmıştır. Bireysel faydayı toplumsal faydaya tercih ettiren yaklaşımlar küresel olarak konforculuğu teşvik etti.” dedi.

Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Tarhan, “Rahatlık hastalıkları olarak tanımlanan bir kavram var. Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış. Bunlardan ikisi fiziksel, üçü ise psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlıklardır. Fiziksel hastalıklar arasında obezite ve hareketsizlik kaynaklı hastalıklar yer alıyor. Kalp-damar hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve diğer kronik rahatsızlıklar, yaşam tarzındaki hatalar nedeniyle ortaya çıkıyor. Özellikle ileri yaşlarda tıbbın üzerine büyük bir yük getiren birçok hastalığın kökeninde, genç yaşlardan itibaren yapılan yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam yatıyor.” diye konuştu.

Psikiyatrik rahatlık hastalıkları neler?

Psikiyatrik rahatsızlık hastalıklarına gelince, bunlardan birincisinin bağımlılık olduğunu ve kişi zahmetten kaçınıp kolay yoldan hazza yöneldiğini, emek vererek, yorularak ve anlam arayarak mutlu olmak yerine, anlık tatmin sağlayan bağımlılık yapıcı maddelere ya da davranışlara yöneldiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “İkincisi ise yalnızlıktır. Yalnızlığın temelinde de rahatlığa kaçma eğilimi yatar. Mesela eşiyle problemleri çözmek yerine ‘Boş ver, kendini düşün, sen önemlisin’ anlayışına kapılan birey, kolay yolu seçerek ilişkisini sonlandırabilir. Aynı şekilde, çocuk eğitimi gibi emek gerektiren bir süreçle uğraşmak yerine, ilgisiz kalmayı tercih eden ebeveynler, zamanla çocuklarıyla olan bağlarını kaybeder. Sonuç olarak, aile bağları zayıflar ve bireyler yalnızlaşır.” şeklinde konuştu.

Neden kötülük sıradanlaştı?

Kötülüğün sıradanlaşmasına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Peki, neden kötülük sıradanlaştı? Kötülük karşısında insanlar ‘Kurulu düzen böyle istiyor’ diyerek rahatlarına düşkünlük gösterdiler ve kolay yolu seçtiler. Kötülüğe uyum sağlamak, olağan bir durum olarak kabul edildi. Oysa kötülüğü yapanlar, olağanüstü bir baskı altında değiller ya da onları kötülük yapmaya zorlayan aşırı bir etken yok. Aslında rahatlarını terk etmeme endişesiyle, rahatlarını kaybetme, sahip olduklarını kaybetme endişesiyle haksızlığa sessiz kalıyorlar, kötülüğe sessiz kalıyorlar. Kötülüğün sebeplerinden birisi de insandaki konformist eğilimlerdir.” ifadesinde bulundu.

Sahip olduklarını kaybetme korkusuyla kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar…

İnsanların bireysel olarak yaşamaya uygun yaratılmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Nörobilim araştırmaları da bunu doğruluyor. İnsan beyni, sosyal olarak onaylanmadığında tehlike devreleri harekete geçiyor. Bir kişi yalnız hissettiğinde, beynindeki bu tehlike devreleri aktifleşiyor ve topluma uyum sağlamak için taviz vermeye başlıyor. Kötülüğü görmemezlik yapıyor. İnsanlar sahip olduklarını kaybetme korkusuyla uyum sağlama çabasına giriyor ve kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar.” dedi.

Konforu kaybetmemek için tavizler veriyorlar…

İnsanların, konforunu kaybetmemek için hareket ettiklerini, bu durumun psikolojik savaş stratejilerinde de aynı olduğunu, güç sahiplerinin, insanları manipüle etmek için onlara sürekli vererek belli bir makama getirdiklerini ve o makamı koruma kaygısıyla da onları köleleştirdiklerini ifade eden Tarhan, “Bu, güç sahiplerinin en sık kullandığı psikolojik savaş yöntemlerinden biridir. Kişi, gönüllü ama mecburi bir şekilde tavizler vermeye başlar. Zamanla hatalar yapar ve bu hatalar zincirleme bir şekilde devam eder. İnsan beyni uyum sağlamaya programlanmıştır.” diye anlattı.

Kişi yalnız olmadığını anlarsa kendini güvende hisseder

İnsanların yalnız kaldığı zaman beyindeki tehlike devreleri harekete geçtiği için korku yaşamaya başladığını kaydeden Tarhan, “Bir insan, bir sistemin veya bir anlamın parçası olduğunu hissederse, onaylandığını fark ettiğinde yalnız olmadığını anlar ve kendini güvende hisseder. Gerçek konfor da burada başlar. Ancak bu, kısa vadeli ve ilkel bir konfordur. Peki, akıllı insanın konforu nedir? Daha büyük resmi görerek, uzun vadeli bir konfor sağlamaktır. Tıpkı teknolojideki varsayılan (default) modlar gibi, insan beyninde de doğuştan gelen bir uyum sağlama mekanizması vardır. İnsan, hayata adapte olabilmek için bazı bilgi ipuçlarına ihtiyaç duyar. Ancak sadece bilgi değil, normatif bilgi ipuçları da gereklidir. Hayatı öğrenmek için başkalarına bakıyoruz.” diye konuştu.

Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuç!

Konforculuğun, insanın empati becerisini ve toplumsal bağları zayıflattığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Empati, ‘Başkalarının hakkı nerede başlıyor, benim hakkım nerede bitiyor?’ sorusunu sormayı gerektirir. Fakat günümüzde bazı yaşam koçları ve hatta bazı psikologlar, insanlara sürekli ‘Sen önemlisin, boş ver eşini, partnerini, çocuğunu, aileni...’ gibi bireyci mesajlar veriyor. Aile kutsal değil, sen kutsalsın diyerek bireyi merkeze koyuyorlar. Bu yaklaşım, boşanma oranlarının artmasına ve yalnızlığın yaygınlaşmasına neden oluyor. Oysa sağlıklı bir ilişkide asıl önemli olan ‘Nasıl anlaşabiliriz?’ sorusuna odaklanmaktır. Karşı taraf kötü niyetli değilse, onunla uyum sağlamaya çalışmak en ideal yaklaşımdır. Ayrılmak, gitmek kolaydır, ancak bunun sonucunda yalnızlık ve başka sosyal problemler ortaya çıkabilir. Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuçtur. Tüm yollar denendikten sonra kaçınılmaz hale gelirse, elbette kabul edilebilir. Ancak önemli olan, tüm çabaları göstermeden, ilk fırsatta vazgeçmemektir.”

Mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkün!

Küresel çapta yalnızlığın artmasının en büyük nedenlerinden biri, bireyselliğin benmerkezcilik olarak algılanması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Ne yazık ki, eski psikoloji ekolleri de bu anlayışı desteklemiştir. Ancak yeni psikoloji ekolleri, özellikle mindfulness çalışmaları ve üçüncü nesil psikoterapiler, bu bakış açısını değiştirmeye çalışmaktadır. Önemli olan, farklı karakterlere sahip insanları ortak bir amaç doğrultusunda bir arada tutabilmektir. Bir evlilikte mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkündür. Aynı durum iş hayatı için de geçerlidir. Bir şirkette çalışırken herkesin sizin gibi düşünmesini beklemek, huzursuzluk oluşturur. Oysa kişileri oldukları gibi kabul etmek hem kendine hem de çevrene saygı göstermek anlamına gelir. Ne ezmeli ne de ezilmelisin. Önemli olan, ortak bir amaç uğruna birlikte çalışabilmektir.” dedi.

Konfor bireysel olabildiği gibi grupsal da oluyor!

Konforun sadece bireysel bir kavram olarak anlaşıldığını oysa bireysel konforun ötesinde, grupsal konforun da var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Çünkü insan, doğası gereği sosyal bir varlıktır. Daha önce belirttiğim gibi, onaylanmadığında ve yalnız kaldığında beyindeki tehlike devreleri harekete geçer. Bu durum kişide kaygıyı artırır, depresif hissetmesine ve mutsuz olmasına neden olur.” ifadesinde bulundu.

Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur!

Uyumun oluşması için ortak bir amacın gerekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Günümüzdeki uyumsuzluğun temel sebebi amaçsızlıktır. İnsanlar yalnızca kendi bireysel hedeflerine odaklandığında, toplumsal uyum bozulur. Konforculuğa karşı en önemli öneri, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesidir. Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur.” şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)

Kontrolden çıkan otomobil takla attı: 2'si çocuk 4 yaralı

Kassam, işgal yerleşimini füzelerle hedef aldı

Mesud Barzani, Irak Başbakanı Sudani’yi Erbil’de ağırladı

Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden zirai don uyarısı

Diyarbakır'da yük treni, belediye otobüsüne çarptı

Bakanlık projesi ile Kozan, modern canlı hayvan pazar yerine kavuştu

Mobilitenin geleceği bu zirvede masaya yatırılacak

Malatyalılar: Kar yağışı kayısı için felaket oldu

Malatya Valisi Yavuz'dan don olayına ilişkin açıklama

Şişecam Uluslararası Cam Konferansı sektörü buluşturdu

TOFAŞ Fenerbahçe Beko'yu ağırlayacak

Meteoroloji’den Bitlis için zirai don ve çığ uyarısı

Antalya Batman uçak seferlerinin başlatılması çağrısı

Tarihin derinliklerine Çırağan Sarayı'nda yolculuk

Gazeteci Doğan: Siyonistlerin basına yönelik saldırıları, katliamların duyulmaması için planlı bir adım

22'nci Uluslararası Bursa Kitap Fuarı kapılarını açtı

Mervan Ebu Ras: Gazze'nin ayağa kaldırılması için kalıcı destek şarttır

Meksika, ABD'nin şikayeti üzerine Teksas'a su gönderecek

GAZİRAY Projesi tam gaz sürüyor

İngiltere, Tüm AB ülkelerinden kişisel et ve süt ürünü ithalatını yasakladı

Elazığ’dan Gazze’ye destek: Kudüs davası özgürlerin davasıdır

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul için geri sayım başladı

Silvan halkı, Gazze için tek bir yürek oldu

Genç liderler dijital diplomasiyle buluşuyor

Navigasyon beyni tembelleştiriyor!

Gazze'de son 24 saatte 21 şehit, 64 yaralı

Pakistan'da 5 büyüklüğünde deprem

DEM Parti'den 'Talepler Listesi' iddialarına yalanlama: 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’a liste sunulmadı'

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi montajında son tarih 30 nisan

ASİM, nisan ayı gündem toplantısını gerçekleştirdi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ U-17 YAŞ GRUBU START ALDI

TKDK’DAN HAKSIZ REKABET

Erzurum Faaliyet Raporları

21. YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİNDE TÜRK TARİHÇİLİĞİ, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE ELE ALINDI

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ORGAN NAKLİ MERKEZİNDEN BÜYÜK BAŞARI: 1000. NAKİL GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Başkan Sekmen’e başarılı anjio operasyonu…

“YÜKSEKÖĞRETİMDE STRATEJİK MÜKEMMELLİK” ÇALIŞTAYINDA ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ DE YERİNİ ALDI

KUDAKAF’25 HAZIRLIKLARI TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR: BÖLGENİN EN BÜYÜK KARİYER ETKİNLİĞİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

Duyuyor musunuz? Erzurum ağlıyor…

Erzurum’da freni tutmayan kamyonet 6 aracı biçti: 7 yaralı

ÖSYM’den sınav mesaisi: Bu hafta sonu üç farklı sınav yapılacak

Şanlıurfa'dan TÜBİTAK'ta rekor başarı

Bursa'da liseliler Osmangazi’deki basket sahalarını güzelleştirecek

ÖSYM'nin hafta sonu yapacağı sınavlar için 'kimlik' duyurusu

Eğitimde öğrencilerin söz varlığı geliştirilecek

Bu hafta sonu binlerce aday 3 ayrı sınavda ter dökecek

Kocaeli Büyükşehir İtfaiyesi'nden eğitim

Bursa ile Bosna-Hersek arasında kardeşlik köprüsü güçleniyor

Rehberim Peygamberim Hadis Yarışması'nda ödüller sahiplerini buldu

Bakan Tekin eğitimi Çorum'dan değerlenirdi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 29 23 1 5 42 74
2.Fenerbahçe 28 21 2 5 45 68
3.Samsunspor 30 15 9 6 9 51
4.Beşiktaş 28 13 6 9 14 48
5.Eyüpspor 29 13 8 8 10 47
6.İstanbul Başakşehir 28 12 10 6 7 42
7.Göztepe 28 10 9 9 10 39
8.Gazişehir Gaziantep 28 11 11 6 0 39
9.Kasımpaşa 29 9 8 12 -3 39
10.Antalyaspor 29 11 12 6 -19 39
11.Trabzonspor 28 9 10 9 9 36
12.Konyaspor 29 9 13 7 -7 34
13.Rizespor 28 10 14 4 -12 34
14.Bodrum FK 29 9 14 6 -10 33
15.Kayserispor 28 8 11 9 -12 33
16.Sivasspor 29 8 14 7 -8 31
17.Alanyaspor 29 8 14 7 -11 31
18.Hatayspor 28 4 17 7 -23 19
19.Adana Demirspor 28 2 22 4 -41

YAZARLAR