Bugün, 3 Aralık 2024 Salı

 

Hemen her yazıda "EĞİTİM" diyoruz...
Neden?
Çünkü hepimiz adımız kadar biliyoruz ki, eğitim sadece o bireyin sadece kendisi için değil, ailesi, arkadaşları, toplum hattâ ülke için GEREKLİ!! 

Ama!
Eğitimden kastımız trigonometri, dîvan edebiyatı, kimsayal tepkimeler, kuantum falan filan değil!! 

Ahlâki eğitim!
Değerler Eğitimi! (Son yıllarda "Kur'an Dersi" adıyla verilen eğitim değil! GERÇEK Değerlerin Eğitimi!)
Doğruluk-Dürüstlük Eğitimi!
Analitik Düşünebilme Eğitimi!
Sorgulayabilmeyi geliştiren eğitim! 

Yani çok yönlü eğitim! 

AMA BİZ EĞİTİME TEK YÖNLÜ "ENERCİİ" YÜKLERSEK OLACAĞI BU! 

ÇARPILDIK İŞTE!!! 

Mâlumunuz POLAT'lar mâaile, akaba, eş dost hepsi istisnasız tahliye!! 

Alkııışşş!
As bayrakları as as asss!!!!
İşte bu!
"Enerciii"nin gücü! 

Bu enerciii nasıl bir enerciyse tüm herkesi etkisi altına alıyor...
Kızmayın hemen!
POZİTİF ENERCİİİİ!
Herkese bir iyilik, bir güzellik, bir anlayış, bir hoşgörü gelmedi mi? 

Bakın sosyal medya platformu olan X'de okuduğum ve gülerek duygulandığım(!) bir yazışmayı paylaşayım... 

Bir genç Engin Polat'ın tahliye kararına tepki olarak bir paylaşım yapmış:
>>>
"O sırada 3 bin tl kyk borcu için hesaplarına bloke koyulan biz!" diye... 

Sonra bir hanım kızımızda ona cevap vermiş:
"Eğitiminizi tamamladıktan sonra onu geriye ödemelisiniz ki başka insanlar da yararlanabilsin. Ödemeniz gerekiyor zaten, hani acite edilecek bir durum yok alırken güzel ama!" diye... 

Sonra KYK borçlusu gençde ona cevaben:
"Durumdan bunu çıkarmanızı peri olmanıza bağlıyorum" demiş ve melek hâreli gülen yüz emojisi eklemiş...
>>>
Ne kadar POZİTİF ENERCİ değil mi?
Eridim resmeen! 

Bu ENERCİ sadece o gennçleri etkilemedi tabii ki!
Bakalım mı başka kimler etkilenmiş? 

40 yılla hazırlanan iddianâmenin dayandığı MASAK raporu vardı ya hani.... 

Yolsuzluk, kara para aklama, vergi kaçırma, sahte fatura, hayâli ticaret, nitelikli dolandırıcılık, yasaklı bahis, toplumun ahlâki yapısına zarar falan filan(!) diye de gerekçelerini yazmışlardı... 

MASAK bile bu 'ENERCİİİ'DEN POZİTİF etkilenmiş NET! 

Yoksa siz hâlen evrendeki POZİTİF-NEGATİF dengesine inanmıyor musunuz?? 

POZİTİF 'ENERCİİİ'NİN GÜCÜNE İNANMAYANLAR! 

Mahkemece dava ile ilgili tüm tutuklu sanıkların tahliyesinin dayanağı olan, SON MASAK Raporu tam 908 sayfa! 

E mâlum; yine kendilerinin hazırladığı diğer eski(!) iki raporda, yine kendilerinin isnat ettiği suçlar biraz fazlacaydı ya, hepsi toparlamak uzun olmuştur! 

Ama biz sadece bir bölümünü,  noktalama işaretlerine varıncaya kadar aynen yazalım..
Ve siz karar verin bu "ENERCİİ"nin POZİTİF gücü varmıy mışş! 

BUYRUN... 
*****************************************
5.4, Raporun 4'üncü bölümünde yapılan açıklamalar çervevesinde; elde edilen veriler ve ulaşılabilen kaynaklar doğrultusundaki çalışmalardan, Dilan POLAT şirketler grubunun klasik bir aile şirket topluluğu olduğu, söz konusu ilgili kişi ve firmaların ticari faaliyet kapsamında örgütlendiği, suç işlemek saikiyle bir araya gelmiş bir organizasyon hüvviyetinde olmadığının görüldüğü, 

5.5, Raporun 4'üncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde; Dilan POLAT şirketler grubunun kozmetik ürün satışlarının büyük bir bölümünü e-pazar kanalı olan TRENDYOL ve kredi kartı tahsilatları İYZİCO aracılığı ile "dilanpolatapp" uygulaması üzerinden gerçekleştirdiği ve bu şekilde cereyan eden satışların gerçek olmadığı ya da fiktif işlemler olduğu yönünde herhangi bir veriye ulaşılamadığı, 

5.6,  Raporun 4'üncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde; "Değerlendirme" bölümünde ayrı ayrı yer verildiği üzere işbu raporda anılan kişilerin yasal bahis/kumar siteleri kripto borsa şirketleri ve ödeme aracı/e-para kuruluşları nezdinde şüphe uyandıran, çok yoğun iletişim kurulan ya da kaynak aktarımı mahiyetinde olan işlemlerin bulunmadığı, bu kanallardaki işlemlerin sıradan vatandaşın makul kabul edilebilir mahiyetteki hayatın olağan akışına uygun eylemlerinden ibaret olduğu ve tenkidi gerektirir bir husus bulunmadığı, 

5.7,   Raporun 4'üncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde; Dilan POLAT'ın ilgili olduğu kişi/firmaların bütün parasal değerleri birlikte tetkik edildiğinde itibar edilir kurumsal kaynaklar aracılığıyla sahip olunan mal varlığı değerlerin toplam 1.272.862.506,55 TL ve bu kapsamda illiyet bağı kurulan maliyet unsurları üzerinden tespit edilen fiili ödeme bilgisinin 850.661.117,58 TL olarak hesaplanması sonucunda kaynağı olmayan ya da belirsiz olan bir varlığa sahip olmadıklarının görüldüğü, dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 282/1'inci maddesi şahıslar hakkında sahip olunan varlıkların genel değerlendirmesinde "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" bakımından tenkidi gerektirir husus bulunmadığı,
***************************************** 

[(Yılıdızlı bölünen bu alanda yazılanlar; Adalet Bakanlığı mühürlü, ıslak imzalı, 908 sayfa olan SON MASAK RAPORUNUN 903'üncü sayfasından aynen alınmıştır!)
(Sadece dikkat çeken bölümlerde koyu punto kullanımı bize aittir!)] 

Toplam mal varlıkları neymiş?
(Resmî rapora göre!) 

1 272 862 506,55 TL
(Rahat anlayalım rakamı diye birde yazıyla yazalım) 

Bir milyar ikiyüz yetmiş iki milyon sekizyüz altmış iki bin 506 TL 55 kuruş! 

Kuruşuna kadar hesaplamışlar yahuu!
Şeffaflık bu işte! 

Ama yeni para terimlerine halen alışamayanlarda var, bir de onlar için yazalım.. 

Bir katrilyon, ikiyüz yetmiş iki trilyon, sekizyüz altmış iki milyar, beşyüz altı milyon 55 bin LİRA! 

MASAK raporunun verdiğimiz kısmından; 5.6 maddesinde "kripto borsası, bahis, kumar vsbye para aktarımı" ile ilgili bölümünde ne yazıyordu? 

".....sıradan vatandaşın makul kabul edilebilir mahiyetteki hayatın olağan akışına uygun eylem...." 

Bu miktarda parası olan ve "hayatın olağan akışında kullanan "sıradan vatandaş" var mı aranızda?
Varsa lütfen yorum olarak yazın da rahatlayalım bari...

Peki, mal varlıklarına el kondu mu?
Hayır tabii ki!
Zavallılar(!) helâlinden(!) kazanıyormuş ya zâten..
Raporu okumadınız mı? 

Avukatlarının açıklaması:
Sadece "İhtiyâti Tedbir" konmuş! 

Meâlen: 
Tutuksuzlar, ama yargılanıyorlar(!) ya... 

*Dava bitene kadar bu tedbir kararıyla mal varlıklarını satamayacaklar...mış! *Şirketlerin kar payını alamayacaklar..mış!
(Ama bu paralar, dava sonunda beraat ederlerse diye(!) onlar adına korunacak..mış!)
*Taşınmazlarını, yani avukatlarının ifadesi ile "elbette yaşamsal olarak kullanmaları gerekenleri kullanacaklar" diye anlattığı; BAŞLARINI SOKACAKLARI(!) Ultra Süpper Delüxe evleri, yazlıkları, çiftlikleri, katları, yatları, yine avukatın dediğinine göre "sadece(!)" kullanabilecekler...miş! 

*Arabaları?
E zâten kullanıyorlardı ya...
Hatırlayın Dilan hanımın çıkış sahnelerini...
Vip arabadan inişini..
Lüks araç konvoylarını... 

Hani diyorlar ya, "gelsin ferrolaarr, gitsin merrolaar..."
(Ferro:Ferrari-Merro:Mercedes) 

Naapsın insancıklar, sokakta mı yatsın!
Pedikürlü ayaklarıyla yürüsünler mi?
Bilmem kaç "tl'ciğe" aldığı kıyafetiyle toplu taşıma mı kullansın!
Tabii ki kullanacak.. 

Zengin Engin'in malı, züğürt olan bizim çenemizi niye yoruyor ki?
(Artı benim gibi yazanlar için yetmez gibi birde elini:)) 

Neye yarıyor??
HİİÇÇÇ!
KOOCAAMAN BİR HİÇ!
Bırakalım Zengin Engin beyi.. 

Rapor belli!
Adam kendi ifadesiyle "lise mezunu garibanın(!)" biri de olsa, alnının akıyla kazanmışşş!
E karısı desen;  yine kendi ifadeleriyle ortaokul mezunu, "kocasının karısı" olarak günlük 750 bin tl cik harcıyormuş sadece(!) 

Biz bize verdiği 'ENERCİİ' ye bakalım...
Pozitif enerciye! 

Kadın kocasının dava günü perişan(!) görüntüsü eşliğinde, Fetih Sûresi istemiş!! 

Aslında okuyup üfleyenleri oldukça çok zaten..
Ve nefesleri sesleri oldukça da kuvvetli ama neysee... 

Yine de vefâkar(!) takipçilerinin, saf(!) ve temiz(!) duygularıyla da okumalarını istedi herhalde...
Enerciii meselesi...
Hem de en pozitifinden! 

Bu ENERCİİ akımı o kadar güçlü ki, kadının takipçi sayısı, tahliyesinden sonra 1.6 milyon artarak 7M olmuş!
Yani 7 milyon! 

PESS!
NOKTA....... 

Kötülerinsin sen dünya..
İyileri öldüren dünya... 

Durun sakin!
Kimseye kötü demedik! 

Şarkı sözü bu..
Kaynağı da belli..
1971 de Ali Ercan'ın yazıp bestelediği, aynı yıl Gülden Karaböcek'in albümüne koyduğu" Adaletin Bu mu Dünya" şarkının bir kuplesi sadece(!)
(Kötüler kısmını kimse üstüne almadan "iyileri öldüren dünya" kısmına geçiş yapalım biz...) 

İyileri bırakın, daha kötülüğü öğrenmeye fırsat bulamamış, günahsız melekleri, NARİN'leri öldürüyor bu dünya(!)da yaşayan insan silüetliler!! 

Baktığınızda bizim için her seferinde içimizin yandığı, günlerce aklımızdan çıkaramadığımız..
Ama, rutin(!)de olagelen bir çocuk kaybolması ve yine rutin(!)de beklenilen sonuçla, ölü bulunması hikayesi... 

Rutin dedik ama sıradanlaştırmak değil maksadımız!
Rutin, çünkü içimiz yansa kavrulsa da artık ALIŞTIK! 

BİLİYORUZ OLACAKLARI!
BİLEREK BEKLEMİYOR MUYUZ SONUÇLARI? 

Ama bu farklı..
Hem de çookk! 

Bir çocuk kayboluyor ve 3'üncü gün yayın yasağı geliyor! 

150 haneli koskocaman köyden bir Allah'ın kulu ağzını açmıyor! (Ya da açamıyor mu?) 

Yayın yasaklı 16 gün, doğru düzgün bir açıklama yapılmadan "aramamız devam ediyor" masallarıyla uyutulmaya, unutturulmaya çalışılan kamuoyu unutmayınca, toplam 19 günün sonunda 8 kez aranmış(!) derede cesedi bulunuyor! 

Sorulacak o kadar çok soru var ki... 

Yayın yasağı ile; kapatmaya çalışılan, bilinmemesi, duyulmaması gereken her ne ise(!) aslında tam da bu sebeple daha çok dikkat çekti! 

Bahsettiğimiz o 'RUTİN'iin dışına çıkıldı çünkü!!.. 

Yani, kim kazdıysa bu kuyuyu kendi düştü! 

Hatta kuyu halen derinleştirilmeye çalışılıyor! 

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'den dün basına yaptığı açıklamada "Narin Güran soruşturmasına" tekrar 'gizlilik' çağrısında bulunmuş!



Küçük, masum, çaresiz bir çocuğun cesedi "ÇUVALA" sığmış olabilir!! 

Ama bu mızrak çuvala sığmaz..
Sığmıyor artık!


Narin yaşı itibari ile Rab katında bu dünyada bir melekti zaten..
Ve çok acı da olsa ait olduğu yere, gerçek cennetine gitti!
Belki de kurtuldu etrafındaki pislik(!)lerden 

Sebepsiz hiç bir şey olmaz!
İçimiz dayanmıyor izlemeye, okumaya.. Ama belkide o masum yavrunun kurtuluşuydu..
Ya da birilerinin deşifre olmasına sebep kim bilir? 

Kimin neyi kapatıldı o 16 günde acaba?
Ya da kapatılmaya çalışıldı..
Ama kapatılamadı...


"Unutmadık, unutturmayacağız!"
Sloganları her vahşi cinayetin ardından söylenir..
Ama el-mahkum..
Unutulur!

Ama bunu unutmamalıyız!
Ne ise, kim ise altından çıkacak çıkana kadar! 

Baro başkanının çağrısı cevap bulup, "gizlilik" tekrarlansa da kapatılmamalı! 

Haa, diyeceksiniz ki bu ülkede adalet var!
Çıkacak elbet! 

Biz de İNŞALLAH diyelim... 

Zira:
Akşamdan sabaha katrilyonları olan, nitelikli dolandırıcılıktan 40 yılla yargılanan..
Ama tahliye edilip kendi ifadesi ile; "lise mezunu ve işsiz"; yani vasıfsız ama masum(!) zengin Engin'i, resmi raporda sıfatı geçen o "sıradan vatandaş" kadar "hayatın doğal akışına uygun" yaşamına döndüren de adaletimiz unutmayın! 

Ya da Narin vahşetinde, “kâtili veya kâtilleri koruyan mı var?” diye düşündüren de..…

Narin Rabbimizin vaad ettiği gerçek cennette...
Dilanlar, zengin Engin'ler de kendi geçici cennetlerinde.. 

Ya bunlara sebep olanlar?
Susanlar?
Sebepsiz U dönüşü yapanlar? 

Pozitif ENERCİ patlaması onları da etkilemiş olabilir mi acep? 

Hani suçlu da olsa koruyalım, kollayalım, kapatmaya çalışalım..
Zarar görmesinler diye "gizlilik" ama bir o kadar da titizlik(!)le yürütelim...
Yazıktır günahtır diye insâni mi düşündüler acaba? 

Olabilir mi? 

Artık bu "enerciii" denilen enerjinin etkilemediği insanlara ironisiz seslenelim! 

 

Bu hafta iki farklı konuyu, ortak paydanın adalet sistemi olması hasebiyle birleştirdik..

Ortak paydanın açılımında, her iki olayın da çok büyük soru işaretleri taşıyor ve sistemi sorgulatıyor olması var!

Sorgulayabilenlere tabii ki…

Sistem düzelmedikçe ne Dilan'lar, ne zengin Engin'ler biter…

Ne de Narin'ler…


Ez cümle de son soru…

Başta "Eğitim" dedik ya! 

Gençleri sık boğaz ederek eğitimden uzaklaştırmaktan da vazgeçildi sanırım.. 

Gençleri eğitimden uzaklaştırıp boş insan sıfatıyla yetiştirmenin yeni yolu bu mu?

Çünkü bu olaylar gençlere; bizim "gelecekte rahat yaşaman için gerekli" diye dayattığımız eğitimin hiç bir gerekliliği olmadığını gösteren, sanki bir hikaye gibi yazıldı ve oyanıyor... 

Ne hırsıza, ne rızsıza, ne kâtile, ne câniye…

 

“Kimseye bişey olmuyor(!)muş” imajımı verilerek mi yapılıyor artık bu soğutma işlemi?

Tanıdığım gençlerden birinin kurduğu cümleyi yazayım (O kendini bilir:) 

"Babam beni 9 ay içerde idare etsin sorun yok! Ne okulu ne geleceği! Kısa yoldan köşe! Baksana hayatlarına!" 

Yazıklar olsun! O tertemiz yüreğe, taze zihine bunu düşündürenlere!!!! 

Yazıklar olsun küçücük bir çocuğu vahşice katledene!

Katledilmesini önemsemeden soğuk kanlılıkla, katledeni veya arkasındakileri korumaya çalışanlara!!! 

Yazıklar olsun! 

İyi ki cehennem var!
Ahirete îmânımız tam hamdolsun.. 

Ama Rabbimden niyâzımdır...
Her daim ettiğim duadır.. 

Bu dünyada da hakedene hak ettiğini yaşatsın!
Ve bizede görmek nasip olsun inşallah....



                                           VESSELÂM....

 

(DİP NOT: Bir kaç kez kullandığım "lise mezunu, ortaokul mezunu" ifadelerini; bu eğitim seviyesini küçümsemek adına değil, o bahsi geçen kişilerin ‘kendi ifadelerinde’ yer aldığı ve bu ifadelerin ajitasyon olarak kullanıldığını ifade etmek adına “ironik” olarak kullandım.)

 


Esin kaya
10.09.2024 22:53:34
Merhaba, aaaa diyip şaşırayım dedim, ama olmadı. Sizin de ifade ettiğiniz gibi bir kez daha adalet yerini buldu. Zavallı Engin ve Dilan mutlu sona eristiler. Mal varlıkları bu zamanda ne ki, her ne kadar rakamı idrak etmede zorlansamda. narine gelince, zavallı yavru. Bu tam bir muamma. Keşke masumlari katledenlerin de canını alsalar. Rabbim hakettiklerini yaşatsın. Adaletine sığınacak olduğumuz en yüce varlık. Emeğinize sağlık (ne demekse bu. Doğru bir cümle mi emin değilim.) teşekkür ediyorum. Bu kadar güzel ve etkili anlatilabilir.

AS BAYRAKLARI AS AS AS!!!

KOCAMAN ALKIIŞŞ!

Tülay Dikmen ile İronik Sorgulamalar

10.09.2024 15:59:00

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE "MUTLU ŞEHİR ERZURUM" PROJESİNİN AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Atatürk Üniversitesinde Engelliler Günü Farkındalık Programı Düzenlendi

Rektör Hacımüftüoğlu, Birim Ziyaretlerine Başladı

“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” Mesajı

Erzurum'da Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı Sahada Hayata Geçiyor

Engeli engellemek insanlığın vazifesidir…

Kerem Altın’ın 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı

GENÇ DADAŞLARDAN BİR GALİBİYET BİR MAĞLUBİYET

Karakoca’dan futbolun emektarlarına teşekkür…

ERZURUM B.B. U-15 YAŞ GRUBUNDA MÜSABAKALAR ZEVKLİ VE ÇEKİŞMELİ GEÇİYOR

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 13 11 0 2 22 35
2.Fenerbahçe 13 10 1 2 24 32
3.Samsunspor 14 9 3 2 15 29
4.Eyüpspor 14 6 3 5 6 23
5.Beşiktaş 13 6 3 4 7 22
6.Göztepe 13 6 4 3 5 21
7.İstanbul Başakşehir 13 5 4 4 3 19
8.Rizespor 13 6 6 1 -5 19
9.Sivasspor 14 5 6 3 -4 18
10.Konyaspor 14 5 6 3 -5 18
11.Antalyaspor 13 5 6 2 -8 17
12.Trabzonspor 13 3 4 6 2 15
13.Gazişehir Gaziantep 13 4 6 3 -2 15
14.Kasımpaşa 13 3 4 6 -3 15
15.Alanyaspor 13 3 5 5 -4 14
16.Kayserispor 13 2 5 6 -12 12
17.Bodrum FK 14 3 9 2 -11 11
18.Hatayspor 13 1 7 5 -8 8
19.Adana Demirspor 13 0 11 2 -22 2

YAZARLAR