Bugün, 15 Eylül 2024 Pazar

 

Geçen hafta; eskiden "1 milyoncu" ya da "Japon Pazarı" denilen, şimdilerin "ne ararsan var" konseptli mağazalardan birinde kasa sırası beklerken, önümde iki çocuklu bir aile vardı...
Çocuklarının heyecanı ile okul alışverişi yapmışlar.. 

Benim önümde oldukları için, adıklarını ister istemez gördüm..
Öyle gereksiz şeyler de değildi.. 

Ama hesap tutarı 6.800 TL! 

Ailenin babası hesabı duyunca istemsiz, ama yüksek bir tonda "YUH!!" dedi... 

Kasiyerler, diğer müşteriler sese döndü...
Baba belli ki "herkes gibi" maddî sıkıntı yaşıyor ve şoka girmiş halde söylenmeye devam ederek hesabı ödedi.. 

Eşini sakinleştirmeye çalışarak, "taksit yapıcaz zaten" diyen anne; sanırım eşinin söylenmesinden çocuklar etkilenmesin diye düşünerek, poşetleri alıp çocukları ile dışarı çıktı... 

O esnada kenardan birisi:
"Kardeş herşeye zam geldi, kasiyer ne yapsın? dedi.. 

Adam döndü ona ve bakan herkese ithafen:
"Bakın ben atanamayan bir öğretmenim ve asgari ücretle bir fabrikada çalışıyorum!
En ucuz yer diye geldiğim dükkanda, 2 çocuğumun azâmi ihtiyaçları için benden istenen bu parayı nasıl ödeyeyim?
Ya da nasıl ödemeyeyim? 
Ödedim!
Taksitle!
Dün 1. Sınıfa kaydettirdim kızımı, okul benden bağış adıyla 10 bin lira istiyor!
Onu da taksit yaptım!
Diğeri 4. Sınıf! 
Daha öğretmenin isteyeceği ek kaynakların fiyatı da belli değil!
Forması beslenmesi..... 

Adı sosyal devlet!
Adı eğitim ücretsiz!
Adı tüm kaynakları, kitapları MEB veriyor!
Palavra!
Konuşun artık yahu!
Bir ben değilim!
Susmayın!
Yeter! 

Diye haykırarak çıktı mağazadan... 

Kasiyerler müşteriler ve ben de dahil biraz bakındık,  derin bir sessizlik!
Sonra mı?
Herkes normale döndü tabii ki!! 

O genç öğretmenin mesleğini yapamamasını, yaşadığı çaresizliği, haykırmalarını duymaMIŞ gibi..... 

Zaten okulların açılması ile ilgili haberler tüm kanallarda dönmeye başlamıştı.. 

*Alınması zorunlu olan kitap, kırtasiye, çanta, forma vs ürünlerin piyasa araştırması...
*Gelen zam oranları..
*Millî Eğitim Bakanımızın:
"Kayıt parası adı altında para talep edilirse, derhal şikayet edin!" uyarıları..

Her kanalda günlerdir de dönüyor! 

Masraflar zaten belli ama, gelin bugün o genç adamın extra isyan ettiği "bağış" parasını sogulayalım...


Hâlen var mı?
VAR! 

Yeri geldikçe söylediğim gibi 4 tane çocuk büyüttüm, büyütmeye devam ediyorum.. 

Çocuklarımın eğitim hayatında; devlet okullarına her kayıt yaptırdığımızda veya devam eden öğrenci olarak da, yıl içinde bizden de "bağış" adı altında paralar alındı..
Alınmaya da devam ediyor!
Net yazıyorum!
Hemde HER OKULDA! 

Bunlar gerçekler, şimdi ironiye bozalım buyrun.... 

Her eğitim dönemi başında; MEB'in tüm yetkili kademesinden,  hattâ o dönemin 'BAKAN'nının ağzından  ısrarla "ALINAMAZ!" uyarılarına veya "SORUŞTURMA BAŞLATIRIZ!" tehtidlerine rağmen  bu okulların yetkilileri yürek mi yemiş? 

Nasıl bir itaatsizlik(!) bu! 

KORKMUYOR MUSUNUZ ŞİKAYET EDİLMEKTEN?

Ya da "ÇARESİZLİK" mi desek!!
Adı ne sizce? 

Hepimiz yaşadık, verdik...
Vermeye de devam ediyoruz?
Neden?? 

Ben şahsım adına cevap vereyim... 
Okul idare yetkililerinden duyduğum açıklamalara ikna oldum da ondan! 

Yıl 2003-2004...
20 yıl önce...
İlk okul kayıt tecrübem..
O dönem muhatabımız olan okul müdürü ile bunu tartışıyoruz..
Ben de ısrar ediyorum, "alamazsınız" diyorum filan...
(Çünkü aynı masallar, yani "alamazlar, şikayet edin!" masalları o zaman da anlatılıyordu.) 

Sonra müdür bey, bağış talebininin sebeplerini anlatmıştı sakince.. 

Aslında kolay değildir doğru bulmadığım bir şeye ikna olmam, ama 5 dakîka sürmedi! 

Sebepleri dinleyince; ödemem diyen, itiraz eden ben, resmen acıdım okulun haline ve ne istediyse verdim! 

Bırakın para vermeyi, neredeyse çamaşır suyu filan getirecektim evden:)) 

Çünkü o dönem 60 derslikli okulda, bin küsür öğrenci vardı ve kadrolu olarak, yani maaşını MEB'in ödediği 1 temizlik personeli çalışıyordu!
Kayıt açtı adam, gözümle gördüm! 

1 güvenlik personeli, 1 tadilat tamirat personeli, artı 3 temizlik personeli okulun dışarıdan kendi imkanları ile çalıştırılıyormuş! 

Eee, tek personelin yetme ihtimali var mı?
TABİİ Kİ HAYIR! 

Peki o ek 5 personelin maaşını kim ödeyecek? 

Veya temizlik malzemesi?
Stok açtı..
Net yetersiz!
Kimden alınacak? 

Tabii ki "has vatan evlâdı" velilerden!! 

Neden?
MEB bütçesi müsâit değil(!)mişş... 

20 yıl önce de müsâit değildi..
Yıl 2024 yine müsâit değil arkadaşlar! 

Kabul edin!
İtaat edin, rahat edin! 

Okul ne yapsın bu duruma?
Nasıl çözsün? 

60 derslikli bir okulun kadrolu hizmetli sayısı 1!!! 

Alın size kamuda tasarruf!!
Tasarruf şart! 

Ülkemizin dışa bakan yönünde "İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ!" diyoruz ya.. 

Herhalde eğitimin "İTİBAR"ı önemli olmadığından, bu alanda tasarruf ediyoruz!
Nasılsa dünya sıralamasında yerimiz belli!
Eğitimimizin "itibarı"olsaydı belki tasarruf edilmezdi! 

Ya insan işi mi bu? 

O kadar çocuğun; bırakın sınıfı, koridoru sadece kullandığı tuvaleti temizlemeye yetişebilir mi 1 personel? 

O anlattığım 2003 yılındaki okul müdürü beyefendi Urfa'lıydı..
Ve konuşmamızın sonunda meşhur espiriyi yaptı..
"URFA'DA OXFORD VAR DA BİZ Mİ OKUMUYORUZ?!"
"OLSA DÜKKAN SİZİN!" 

Acınacak hâlimize o gün güldük, şimdi de gülmeye devam ediyoruz! 

Hepimiz herşeyi kabul ettiğimiz için bu haldeyiz aslında!

Ama başta anlattığım babanın feryatlarını düşününce, artık gülmüyoruz sanırım!!
Bir şeyler gitmiyor artık!


MEB bütçesi her yıl açıklanıyor! 

Ve bu bütçeden okulların telefon, internet, elektrik, doğalgaz ve su faturaları bakanlık tarafından direkt karşılanıyor.. 

Diğer temizlik, kırtasiye, bakım onarım, donanım ve ek personel ihtiyaçları ödenek talebi yoluyla çözülmek zorunda! 

Yani; MEB diyor ki okullara:
Benim öngördüğüm donanım, tadilat, personel sayısı, temizlik malzemesi vs sana yeter!
Yetmeli!
Yetmiyorsa 'gerekçeleri' sunarak "ek ödenek" iste!
Bakalım, değerlendirelim, uygun görürsek işleme alırız! 

Çünkü MEB bütçesi yetersiz! Miş!

Buyrun birde Milli Eğitim Bakanımızın, son açıklamasına bakalım.. 

(14 Kasım 2023 tarihli tüm medya kuruluşlarında verilen basın açıklaması) 

Bakan Tekin; "2002'de 4 milyar 955 milyon dolar olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, 2023 yılında 16 milyar 215 milyon dolara, 2024 yılında ise 38 milyar 294 milyon dolara çıkarıldı." dedi... 

Yani meâlen; benim ilk tecrübemi anlattığım dönemden sonra, 22 yılda yaklaşık 9.5 katı bütçe arttırılmış!


Yani, MEB'e ayrılan bütçenin "büyüklüğü" ile gurur duyarak anlatıyor sayın bakan.... 

Ama Yıl 2024...
Okul yöneticileri dışarıdan ek personel ve ek temizlik malzemesine ihtiyaç duyuyor!
HÂLEN!!
Bunu ek ödenek olarak talep ediyor ve karşılık alamıyor!
HÂLEN!!
Veliden bağış talep ediyor!
HÂLEN! 

Veliden talep ettiği parayı suç sayıyorsunuz! 

Şikayet edin diyorsunuz?
Danışıklı dövüş olduğunu zâten anlamıyoruz diyelim! 

Peki, kimi kime şikayet edelim? 

Okul yöneticilerinin çaresizliğinin sebebi kim?
Kimler?
O kimleri, kimlere şikayet edebiliriz?


"Kayıt parası", "Bağış" adıyla para isteyen yöneticileri şikayet için adres gösteriyorsunuz ya! 

Okulun temel ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef MEB'i nereye şikayet edebiliriz? 

Bence vermeniz gereken adres bu! 

Okul yöneticilerinin bizden para isterken sunduğu gerekçelere bazen inanasımız gelmiyor belki.. 

Haklısınız olamaz, olmamalı... 

Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk döneminde yapılan bir istatistik verelim ve bakalım nasıl oluyor muş? 

(Şu an bu istatistiğin güncel hâline ulaşamadık maalesef! 
Çünkü YOK!
Bu istatistik de o dönem verilen soru önergesi sebebi ile açıklanmıştı.) 

(Yıl 2019)
MEB'in örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye'de örgün eğitimde (resmi + özel) 17,5 milyon öğrenci bulunuyor.
Toplam 75 bin 19 eğitim kurumu var.
Devlet okulu sayısı: 60 bin 738 (% 81) 
Özel okul sayısı: 14 bin 281 (% 19)
Devlet okulları kadrolu hizmetli sayısı 21 bin 225! 

Okul yöneticileri hizmetli personel konusundaki çaresizlikte haklı mı siz söyleyin... 

Okullar maddî yetersizlikten dolayı veliye el açmak zorunda kalıyorsa bu onların ayıbı değildir! 

Bu sayılar 5 yıl öncesinin..
Ya şimdiki sayılar?
Bilen yok!
Açıklama yok çünkü... 

Soran var mı?
Var ama, duyan ve cevap veren yok! 

Neden?

Çünkü biz hep dediğimiz gibi...
HAS VATAN EVLÂDIYIZ!
Cevap niye yok diye SORGULAMAYIZ!


Neden?


"Şikayet edin!" diyerek yürütülen ve "körler sağırlar birbirini ağırlar" atasözü anlamlı masallar ile, uyumaya devam ediyoruz da ondan! 

Geçen hafta "Mış Gibi" başlıklı yazımızdaki ninniyi hatırlarsınız... 
Gelin bu konuya da uyarlayarak bitirelim... 

Kapat gözünü piişş pişşş!
Görme, duyma piişş pişş!
Ne deniyorsa yap! Piişş pişş!
Has vatan evlâdısın sen! Piişş pişş!
Şikayet mi? 
Hâşa! Piişş pişş!
Boşver onları, hâin onlar! Piişş pişş!
Her şey mükemmel! Piişş pişş!
Uyursan rüyanda göreceksin bunu bak!
Piişş pişşş!
Güven bana Piişş pişş!
Kıskanıyorlar! Piişş pişş! 

Eeee...Eeeeee.Eeee E! 

İyi uykular diliyoruz herkese... 

Ama artık uykuya doymaya başlayanlar var sanki... 

Bizden söylemesi...


                                 VESSELÂM!
 


Esin kaya
3.09.2024 19:43:52
Merhaba, maalesef kanayan yaralardan biri daha. Herkes herseyi yıllardır biliyor. Ama Dediğiniz gibi. Danışıklı doğuş, kimi kime şikayet etsin millet. Yıllardır medyada da gündeme getiriliyor. Ama duyan sorumlu duymazlıktan geliyor. Bir inanabilsem bütçe yetersizmis diye, o da pek inanılır gibi değil. Attığımız adıma vergi ödüyoruz. Aldığımız herseye vergi ödüyoruz. Ayrıca maaşlardan ve her türlü kazançtan da vergi ödüyoruz. Ama paramız yok muş. Allah yardımcımız olsun.

OKUL YÖNETİCİLERİ YÜREK YEMİŞ!

Nasıl bir İtaatsizliktir bu!

Tülay Dikmen ile İronik Sorgulamalar

3.09.2024 12:26:00

ERZURUM B.B. U-14 YAŞ GRUBU 7' İNCİ HAFTA MÜSABAKALARI BİRİ DIŞINDA TAMAMLANDI…

Amatör Futbolcular Derneği Başkanı Karakoca’nın Mevlit Kandili Mesajı

Sayın Bakanım! Bu saçmalığın sorumlusunu bulamıyor musunuz?

Bu güzide zamanı fırsata çevirmek lazım…

Spor Bilimleri Fakültesinde yapılacak çok şey var…

Mevlid Kandili, Peygamberimizin insanlığa bıraktığı mirası anlamak için önemli bir fırsattır…

ASH İl Müdürlüğü denetimlerini yoğunlaştırdı

Vali Çiftçi ve Başkan Sekmen, şampiyonları kabul etti

Erzurum’da ilköğretim haftasından renkli görüntüler

ERZURUM B.B. U-14 YAŞ GRUBUNDA 6'INCI HAFTA MÜSABAKALARI TAMAMLANDI…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 4 4 0 0 11 12
2.Fenerbahçe 4 3 0 1 9 10
3.İstanbul Başakşehir 4 3 0 1 6 10
4.Beşiktaş 3 3 0 0 6 9
5.Eyüpspor 4 2 0 2 4 8
6.Konyaspor 5 2 2 1 -1 7
7.Sivasspor 5 2 2 1 -1 7
8.Göztepe 4 1 0 3 2 6
9.Samsunspor 4 2 2 0 1 6
10.Kasımpaşa 4 1 1 2 0 5
11.Antalyaspor 4 1 2 1 -4 4
12.Rizespor 5 1 3 1 -10 4
13.Gazişehir Gaziantep 3 1 2 0 -1 3
14.Bodrum FK 5 1 4 0 -5 3
15.Trabzonspor 2 0 0 2 0 2
16.Alanyaspor 4 0 2 2 -5 2
17.Kayserispor 2 0 1 1 -1 1
18.Hatayspor 4 0 3 1 -5 1
19.Adana Demirspor 4 0 3 1 -6 1

YAZARLAR